İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, belediyenin düzenlediği Şeb-i Arus töreninde Kuran'ın Türkçe okunması tartışmalarıyla ilgili "Bence de Şeb-i Arus töreninde Yüce Kur'an'ın Arapça okunması gerekir" ifadelerini kullandı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), görevde bulunduğu 18 aylık sürecin değerlendirmesini yapmak için ‘Adil, Yeşil ve Yaratıcı İstanbul Yolunda 18 Ay’ adıyla, Haliç Kongre Merkezi’nde toplantı düzenledi.
İmamoğlu, toplantıda satın alarak Türkiye'ye getirdiği Bellini’nin Fatih Sultan Mehmet tablosuyla ilgili açıklamalarda bulundu. İmamoğlu, tablo hakkında "sahtelik" incelemesinin başlatıldığını belirtti. İmamoğlu, "fıkra gibi" diye değerlendirdiği incelemenin, soruşturmaya dönüşmeden kapatılmasını temenni etti.
"BUNU YAPMAYIN"
İmamoğlu, konuşmasının sonunda Kanal İstanbul projesine de sert tepki gösterdi. İmamoğlu, şunları kaydetti:
“Konuşmamı tamamlamadan önce bu aziz şehrin kalbine bir hançer gibi indirilmek istenen, şehrimizin milyarlarca yıllık doğal yapısına ve on binlerce yıllık eşsiz tarihine zarar vermekten başka hiç bir anlam taşımayan Kanal İstanbul belası hakkında ilgililere bir uyarıda bulunmak istiyorum. Bunu yapmayın.
"ÇILDIRMIŞ PROJELERE İHTİYAÇ YOK"
Lütfen bu şehre, bu millete ve bu tarihe bir kez daha ihanet etmeyin. İstanbul’un, İstanbullunun ve bu güzel ülkenin akıl dışı projelere ihtiyacı yok. Hele hele çıldırmışlara hiç yok! İstanbul, siyaseten bilek güreşi yapacağınız bir alan değil.
"KANAL İSTANBUL'UN YAPILMASINA KARŞI DURACAĞIZ"
Hedefiniz, motivasyonunuz ve menfaatleriniz ne olursa olsun, buna değmez. Ne karar verdiyseniz, kime söz verdiyseniz fark etmez, vazgeçin. Derhal durun. Bu millet ne bugün, ne de yarın sizi affetmez. Elimizden gelen tüm yasal imkanlarla ve 16 milyon İstanbullunun kahır ekseriyetinden aldığımız büyük güçle Kanal İstanbul’un yapılmasına karşı duracağız!”
"BEN DE TARTIŞMALAR GÜNDEME OTURUNCA ÖĞRENDİM"
İBB Başkanı İmamoğlu, toplantıda ayrıca belediyenin düzenlediği Şeb-i Arus töreninde Türkçe Kuran-ı Kerim ve ezan okunmasına yönelik tepkilere de yanıt verdi. İmamoğlu, "Ben de konuyu, tartışmalar gündeme oturduğunda öğrendim. Şunu hepiniz bilirsiniz ki; bir belediye başkanı, oturup da programları yazıp, çizmez, hazırlamaz. Böyle bir şey ne geçmişte ne bugün ne de bir başka belediyede olmamıştır. O bakımdan bu noktada bilgimin olmadığı bir detayla ilgili her türlü eleştiriye de saygıyla yaklaşmak durumunda olan bir belediye başkanıyım" dedi.
"ARAPÇA OKUNMASI GEREKİR"
Bu konuda detaylı bir araştırma başlattıklarını açıklayan İmamoğlu “Hata olabilir, eksiklik olabilir; bakıyoruz, araştırıyoruz. Şunu da net ifade edeyim: Bence de Şeb-i Arus töreninde, Yüce Kur'an'ın Arapça okunması gerekir. Bunu derken, unutmayalım ki, dilimiz bizim için önemli. Dilimizi yok sayarak, anlatırken Türkçe'mizi düşmanlaştırma çabalarıyla tanımlama yapmanın da büyük bir yanılgı olduğunun altını çizmek isterim” diye konuştu.
"BİR KERE ŞEB-İ ARUS'TA EZAN YOK"
İmamoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bir kere dünden bugüne konuşmacılar, köşe yazarları bir ezan sürecini tarifleyerek, ‘Bu törende ezan şöyle okundu, böyle okundu' dedi. Bir kere Şeb-i Arus'da ezan yok. Türkçe ezan istismarı da var burada; çok acı. Bugünün gündemi üzerinden bunu yapan insanların makamları da önemli.
"TÜRKÇE EZAN SÖZ KONUSU DEĞİL"
Bir cümle bile kurarken, çok dikkat etmesi gereken insanlar da var sürecin içerisinde. Hatta öyle ifadelerde bulunuyorlar ki; ‘Şeb-i Arus'da naatlar, beyitler de Arapça okunmalı' vesaire gibi. Bir kere naatlar ve beyitler, Şeb-i Arus'da Farsça'dır. Ben, bu konu ilk gündeme geldiği andan itibaren bütün detaylarıyla süreci inceleyen bir belediye başkanıyım. Bu tarzı ve yaklaşımı ortaya koyan, çok ayıp ediyor. Hem Mevlana'nın maneviyatına hem Şeb-i Arus sürecine çok ayıp ediyor. Tekrar ifade edelim ki; Şeb-i Arus'da ezan yok. Türkçe ezan okunması da söz konusu değil zaten.”
FATİH SULTAN MEHMET TABLOSU HAKKINDA
Fatih Sultan Mehmet, 1429-1507 yılları arasında yaşayan İtalyan ressam Gentile Bellini’yi 1479 yılında İstanbul’a davet etti. Portresini yapmasına izin vermeden önce Bellini’nin yeteneğinden emin olmak isteyen Fatih Sultan Mehmet, sanatçıya, saraydaki farklı kişilerin resimlerini çizdirdi. Böylece İtalyan ressamın yeteneklerinden emin olan Fatih Sultan Mehmet, sanatçıya kendi portrelerini çizdirmeye başladı. Bellini tarafından 1480 yılında yapılan ve Fatih Sultan Mehmet’in başka bir kişi ile resmedilen tek portresi olma özelliği taşıyan tablo, İngiltere’nin başkenti Londra’daki dünyaca ünlü Christie’s salonundaki müzayedeye ile satışa çıkarıldı.Gentile Bellini'nin en önemli resimleri arasında sayılan ve tuval üzerine yağlı boya çalışılmış yapıtın eni 33,4; boyu ise 45,4 santimetre. Tablonun sağ alt köşesinde Latin harfleriyle not düşülen tarih ise 25 Kasım 1480. Fatih Sultan Mehmet'in portresinde yer alan ikinci kişinin kim olduğu ise hala bilinmiyor. Christie's müzayede salonunda İslam ve Hindu Sanat Eserleri sorumlusu olarak çalışan Sara Plumby'e göre, tablodaki kişinin kim olduğu hakkında iki farklı teori bulunuyor. Bunlardan birincisi ikinci figürün, padişahın üç oğlundan biri olduğu. Ancak, tablodaki ikinci kişinin II. Mehmet ile arasındaki yaş farkının az olması bu iddiayı çürütüyor. Diğer iddianın sahipleri ise tablodaki figürün beyaz tenli ve tıraşlı olmasından yola çıkarak, Batılı bir kişi olduğunu ileri sürüyor.