Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı sonrası basın açıklamasında bulunan İbrahim Kalın, İdlib'de yeni bir döneme girildiğini, belki mart ayı içerisinde bir Astana süreci toplantısı yapılabileceğini söyledi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Kalın, İdlib'de yaşanan gelişmelere ilişkin, "Soçi ve Astana mutabakatları çerçevesinde çatışmasızlık bölgesi olarak belirlenen bölgeler, bizim esas aldığımız sınırlardır. Değişmesi söz konusu değil. Yeni bir mülteci akımına mahal vermemek, sivillerin yerlerinde kalmalarını sağlamak için çalışmalarımız, AFAD, Kızılay ve diğer sivil toplum kuruşlarımız tarafından devam edecek" değerlendirmesinde bulundu.
Kalın'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:
KIZILAY'A YAPILAN BAĞIŞ
* Burada süreci başlatan bağış sahibidir. Şartlı bir bağıştır. Vergi kaçırılması ya da usulsüzlük yapılması söz konusu değil. Kurumlarımızı yıpratarak kimsenin eline bir şey geçmez.
ELAZIĞ DEPREMİNDE YAŞANANLAR
* Toplantıda çığ felaketi ve İstanbul'daki uçak kazası ele alındı. Yaşanan hadiseler hepimizi üzmüştür.
* Bakanlıklarımız Malatya'da bizzat sahadaydı.
* Çevre ve İçişleri Bakanları depreme ilişkin sunum yaptı. Deprem sonrası çalışmalarda ciddi mesafeler alındı. Yardım çalışmaları ve hasarlı binaların yıkım çalışmaları sürüyor. Yaraların sarılması için atılan adımlar memnuniyet verici. Felaketlerle ilgili gerekli tedbirler alınacak.
* Yıkım çalışmaları hızlı bir şekilde devam ediyor. Yarların sarılması için atılan adımlar memnuniyet verici. Gidenleri getirmek mümkün değil. Yaşanan felakatler ile gerekli tedbirler alınacak. İlava tedbirler için çalışılacak.
İDLİB MESELESİ
* İdlib'de yaşanan hadiseler yine gündemdeydi. Biz Rusya ve İran ile 2 yıldır bir çalışma yürütüyoruz. Türkiye Cenevre'de devam eden sürecin de aktörü olarak çalışmalara devam etmektedir.
* Bölgede artık yeni bir döneme girmiş bulunuyoruz. Cumhurbaşkanımız bunları ortaya koydu. Rusya'dan bir askeri heyetin Türkiye'ye gelmesini bekliyoruz.
* Yeni dönemde askerlerimizin korunması için ne gerekiyorsa yapılacaktır.
* Sivil ve askerin güvenliği için ne gerekiyorsa yapılacak. Rejim defalarca anlaşmayı ihlal etti. Her hatanın sonuçları ağır olacaktır. Askeri gözlem noktlarımız yerinde kalacak.
SURİYE REJİMİNİN SALDIRILARI
* Rejimin niyeti savaştır. İnsanları katletmek ya da yerlerinden etmektir. Biz Türkiye olarak üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeye devam edeceğiz.
* Uluslararası topluma da önemli sorumluluklar düşüyor. Sivillerin korunması, göç dalgasının önlenmesi gibi konularda sadece Türkiye'nin sorumluluğu gibi ifade etmek doğru değildir. Konu sadece bizimle ilgili değil.
* Almanya'nın oradaki yerleşim ile ilgili bir katkısı oldu. Bunun diğer ülkelere de örnek olması gerekiyor.
* Mart ayında bir Astana toplantısı daha olabilir.
LİBYA'DA ATEŞKES
* Libya konusunda bir ateşkes sağlanması için bir takım adımlar atıldı.
* Türkiye'nin sürece katılması, aslında Libya krizine de bir denge getirmiştir. Bize ilk günlerde Türkiye'nin burada ne işi var diyenler bile bunu kabul ediyor.
Her ne kadar uluslararası toplum ona baskı yapıyor gibi gözükse de biz gerçeği biliyoruz. Hafter'in hala savaştan yana olduğunu biliyoruz.
ABD'NİN ORTA DOĞU PLANI
* Başka bir mesela Filistin meseleseydi. Ortada bir Filistin olarak tanıtılan devlet dahi yoktur. İsrail'in içinde küçük küçük dağıtılmış toprak parçacıkları haline getirilmiştir. Bu plan Filistin'e egemenlik hakkı tanımıyor. İki devletli çözüme katkı sağlamıyor.
*Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi, Kudüs bizim kırmızı çizgimizdir. Kudüs'ün el değiştirmesi, tarihi ve dini kimliğinin değiştirilmesi mümkün değildir.
* Bu plan, barış ve istikrarı getirecek bir plan değildir.
* Topraksız, tarihsiz bir Filistin hayal etmektedirler. Bazı Arap ülkelerinin bu plana destek vermesi de dikkat çekicidir.
* Türkiye haklı davasında Türkiye'nin yanında olmaya devam edecektir.
AP'DEKİ ETKİNLİK
* AP'deki konferans Kürtlerin geleceğini ele almak bahanesi ile teröristlerin kendi propagandasının yapıldığı bir platforma dönüşmüştür. Bu Avrupa Parlamentosu'nun suç işlediğinin delilidir. Oraya katılanlar teröre açıkça destek vermektedir.
SORU - CEVAP
* (F35'lerle ilgili ortak komisyon kurulması) Yaptığımız görüşmelerde maalesef bugüne kadar bir netice alamadık.