Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün birinci yıl dönümüne girilen 15 Temmuz darbe girişimine dair Avrupa’dan gelen eleştirilere tepki gösterdi: Türkiye adaleti gözeten bir ülke olmasa on binlerce hain şu anda cezaevlerinde değil, rastgele açılmış çukurlarda yatıyor olurdu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ATO Congresium’da düzenlenen 15 Temmuz ve İnsan Hakları Paneli’nde konuştu, gündeminde FETÖ ile mücadele, CHP’nin ‘adalet yürüyüşü’, Batı’dan gelen eleştiriler ve OHAL vardı. Türk milletinin 15 Temmuz’da Çanakkale ve Kurtuluş Harbi’nden bir asır sonra yeniden kim olduğunu hatırladığını belirten Erdoğan “ABD müsaade ederse Türkiye’ye giderim” diyen FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’e “Seni daha önce çağırdım. Gelseydin, niye gelmedin? Sende o yürek var mı? Buraya gelince ne olacağını biliyorsun” dedi. 15 Temmuz sonrası Türkiye’nin daha güçlü olduğunu kaydeden Erdoğan, darbe girişimine ‘örtülü’ diyen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na tepki gösterdi.
Kılıçdaroğlu’nun Bakırköy Belediye Başkanı’nın evinde çay ve kahve içerek o gece yaşananları televizyondan takip ettiğini söyleyen Erdoğan “Hayatı yalan, dürüstlük yok” diye konuştu. Hain kalkışmanın 1 dolara satın alınan taşeronların eliyle gerçekleştirilmeye çalışılan bir işgal girişimi olduğuna dikkat çeken Erdoğan, o gecenin acı bilançosunu açıkladı. “Şehitlerimizin yüzde 47,5’i darbecilerin açık hedef gözeterek sıktıkları kurşunlarla hayatlarını kaybetmişlerdir.
Şehitlerimizin yüzde 21’i uçakların bombalaması, yüzde 9’u tankların ezmesi, yüzde 6,3’ü de helikopterlerin ateşiyle son nefesini vermişlerdir. O gece hayatını kaybeden vatandaşlarımızın sayısı 250 iken öldürülen darbecilerin sayısı sadece 35’tir” diyen Cumhurbaşkanı, şöyle devam etti: “Bu rakamların üzerinde düşünmemiz lazım. Türkiye, bir hukuk devleti olmasaydı adaleti gözeten bir ülke olmasaydı en azından o gece darbede fiilen yer alan on binlerce hain şu anda cezaevlerin değil, rastgele açılmış çukurlarda yatıyor olurdu.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırım, cuma namazını Beştepe’deki Millet Camisi’nde kıldı. Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in kıldırdığı cuma namazı öncesinde, şehitler için okunan binlerce hatmin duası okundu.
15 Temmuz sonrası Batı ülkelerinin kendilerini cezaevinde bulunan tutuklu sayısı üzerinden eleştirdiğine dikkat çeken Erdoğan, Avrupa başkentlerine tepki gösterdi, Doğu ve Batı Almanya’nın birleşmesi sırasında yaşananları örnek gösterdi. Kendilerine “Bu insanların ihtiyacı nasıl karşılanacak?” gibi soruların yöneltildiğini anımsatan Erdoğan “Onu mu düşüneceğiz bir de. Gitsin, özel sektörde çalışsın. Devlet mi besleyecek bunları? Devlet besledi, devlete ihanet ettiler bunlar. Zaten Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri de 657’dir. Bu 657’nin de eğer bir mutabakat sağlanabilse aynen Batı’da olduğu gibi 657’nin memur-işçi ayrımı değil; tamamiyle çalışanlar olarak değiştirilmesi lazım. Bu olduğu zaman, çok daha isabetli adımların atıldığını göreceğiz” diye konuştu. Maktüllerin değil, katillerin haklarıyla ilgilenen anlayış karşısında üzüldüklerini kaydeden Erdoğan, OHAL’in ne zaman kaldırılacağına da değindi. Terörle mücadelede tüm hedeflere varıldığı anda OHAL’in kaldırılacağını belirten Erdoğan “Pazartesi MGK toplantısında OHAL’i tekrar masaya yatıracağız. Teklifimizi hükümetimize yapacağız. Şu andaki görünürde bizim OHAL’e hala ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.
YÜRÜYÜŞ İÇİN TEŞEKKÜR ETMELİYDİ
Erdoğan, BBC’ye yaptığı açıklamada 170 bin kişinin katıldığını söylediği CHP’nin ‘adalet yürüyüşü’ hakkında da değerlendirmelerde bulundu. Ana muhalefetin terör örgütleriyle birlikte hareket ettiğini belirten Erdoğan “Böyle bir güvenlik ortamını hiçbir zaman kimse size sağlamazdı; ama biz sağladık. Farkımız bu. Yürüyüşü de yaptın, mitingi de yaptın rahatça. Bunu sana biz sağladık. OHAL olmasaydı başka şeyler de olabilirdi. Bak, huzur içinde bunu yaptın. Acaba bir teşekkür geldi mi? Gelmez, bunların kitabında bu yok” dedi.
TÜRKİYE’YE NOBEL VERİLMELİ
15 Temmuz’un önemini anlamak için o geceyle ilgili görüntülere ve şahit ifadelerine bakılmasının yeterli olduğunu söyleyen Erdoğan “Türkiye’nin yaşadığı bu travmanın yüzde birine dahi maruz kalmamış ülkelerin verdiği tepkilere bizim uygulamalarımızı yan yana getirdiğinizde, aslında ülkemize Nobel Barış Ödülü verilmesi gerekir. Nobel Barış Ödülü de sipariş üzere verildiği için buraya böyle bir ödül gelmez” diye konuştu.
OHAL’iN UZAMASI iÇiN TEKLiFTE BULUNACAĞIZ
Başbakan Yıldırım, sürekli devam ettirmekten yana olmadıklarını söylediği OHAL’in 3 ay daha uzatılması teklifinde bulunacaklarını açıkladı.
Başbakan Binali Yıldırım, Çankaya Köşkü’nde medya temsilcilerini ağırladı, gündemdeki konular hakkında önemli açıklamalarda bulundu:
O anlar yaşanmadı mı?: (15 Temmuz afişleriyle TSK’nın yıpratıldığı iddiası) “Alınganlık gösterecek bir şey yok. TSK’yı hedef alma yok. O gece o anlar yaşanmadı mı? İlk defa mı o fotoğraflar görülüyor?”
Bozdağ’a tişört talimatı: (Darbe sanığının üzerinde ‘kahraman’ yazan tişörtlü provokasyonu) “Bu bir anlamıyla suçun itirafıdır, bir anlamıyla meydan okumadır. Adalet Bakanı’na talimatı verdim, bunun failleri ortaya çıkarılacak. Tek tip kıyafet giydirme meselesine gelince, yargılamanın doğal bir şekilde cereyan etmesini bekleriz. Bu görüntülere meydan vermeyeceğiz.”
OHAL bir gün kalkacak: “Tarih vermek yanlış olur ama OHAL mutlaka bir gün kalkacak. Süre bu ayın 19’unda doluyor. Hükümet olarak kararımız, MGK’ya uzatılması yönünde teklif götürmek. Biz bunu sürekli devam ettirmekten yana değiliz.”
296 bin başvuru: (OHAL İnceleme Komisyonu) “Şu gün itibarıyla memuriyetten uzaklaştırma alan 38 bin 202, memuriyetten çıkarma 103 bin 844 toplam 142 bin 46. Bu arada 34 bin 320 kişi de iade edilmiş. Hakkında işlem yapılan şüpheli sayısı 168 bin 796. İtiraz başvuru sayısı 296 bin 350. Burada mükerrerlik olabilir. Bunlar ayıklanacak.”
Meclis’e davet olmaz: “(CHP’ye 15 Temmuz etkinliği için davet olacak mı?) “Milletin Meclisine davet olmaz.” (Komisyon raporundaki ‘CHP-FETÖ amaç birliği içinde’ iddiası) “CHP’nin FETÖ karşısındaki duruşu bir sır değil, yani herhangi bir duruş göstermemiştir. 17-25 Aralık’ta bile amansız destek verdiler.”
Darbe başarılı olabilirdi: “Biz o gün, ‘Ölmek var dönmek yok, ya bizi alırlar ya da biz onları alırız’ dedik. Bu kararı Cumhurbaşkanımızla verdik. Cumhurbaşkanını da bizi de ortadan kaldırsalardı darbe başarılı olabilirdi.”
FISILTILARI SUSTURALIM GEVŞEMEYELİM VAZGEÇMEYELİM
Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Beştepe Millet Camisi’nde “Salaların Şahit Olduğu Direniş 15 Temmuz” başlıklı hutbeyi okudu. Darbe girişimi sırasında bir milletin şehadet arzusuna şahit olduklarını ifade eden Görmez “Bizi birbirimize karşı kışkırtacak bütün fısıltıları susturma zamanıdır. Gevşemeyelim, sinsi fitnecilerin vesveselerine asla kulak vermeyelim. Vazgeçmeyelim” dedi. 15 Temmuz’dan bir hafta sonra cuma günü İslam coğrafyalarında okunan hutbelere değinen Görmez, Gazze’de Filistinlilere şöyle hitap edildiğini ifade etti: “Ey Filistinliler, bugün bizim hamd, şükür günümüzdür. Geçen hafta Türkiye’nin semalarını kuşatan ihanet başarılı olsaydı biz bugün Gazze’de Cuma namazını kılamayacaktık.”
MİLLET YİNE MEYDANLARDA
15 Temmuz darbe girişimine karşı tüm farklılıklarını kenara bırakarak demokrasi paydasında birleşen 79 milyon, hain kalkışmanın yıl dönümünde yine sokaklarda. Üniformalı hainlerin kurşun ve tanklarına göğüsünü geren vatandaşlar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısı sonrası meydanlara çıktı, darbecilerin 22 saatte bastırılmasına rağmen caddelerde 29 gün boyunca demokrasi nöbeti tuttu.
15 Temmuz’un yıl dönümünde de sembolik olarak demokrasi nöbetleri ve yürüyüşleri gerçekleştirildi. 81 ilde düzenlenen etkinliklere binlerce kişi katıldı. Resmi olarak bu gece Erdoğan’ın tarihi çağrısını yinelemesiyle başlayacak nöbetler, başta Ankara ve İstanbul’un meydanlarında organize edildi. Ayrıca 15 Temmuz Şehitler Anıtı’nın açılışının yapılacağı ve büyük bir yürüyüşün düzenleneceği 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nün bugün saat 12.00’de trafiğe kapatılacağı öğrenildi.