Usta sanatçı Neşet Ertaş'ın hayatını ele alan "Garip Bülbül Neşet Ertaş” filminin 16 Aralık'ta izleyiciyle buluşması bekleniyordu. Ancak “Garip Bülbül Neşet Ertaş” filmine vizyona girmesine 2 gün kala yayın yasağı geldi. Neşet Ertaş'ın ailesinin avukatı Uğur Çapkın, filmin vizyona girmeyeceği için mutluluk duyduklarını belirtti.
25 Eylül 2012'de İzmir'de tedavi gördüğü hastanede aşırı sigara kullanımına bağlı mesane kanseri nedeniyle yaşamını yitiren, usta sanatçı Neşet Ertaş’ın hayatını anlatan, yönetmenliğini Ömer Faruk Sorak'ın yaptığı, yapımcılığını ise Mustafa Uslu'nun üstlendiği “Garip Bülbül Neşet Ertaş” filmine vizyona girmesine 2 gün kala yayın yasağı geldi.
"Bozkırın tezenesi" olarak bilinen usta halk ozanı Neşet Ertaş'ın ailesinin avukatı Uğur Çapkın, 16 Aralık Cuma günü izleyiciyle buluşması beklenen filmin, vizyona girmeyeceğini açıkladı.
"FİLM VİZYONA GİRMEYECEK"
Filmin vizyona girmeyeceği için mutluluk duyduklarını belirten Çapkın, "Mahkemelerden biri haklılığımızı nihayet gördü ve tedbir kararı verdi. Film vizyona girmeyecek. Cuma günü diğer dosyadan da karar bekliyoruz. Bizi gönülden destekleyen tüm arkadaşlarıma sonsuz teşekkür ederiz" dedi.
FİLMİN YAPIMCISI MUSTAFA USLU ERTAŞ'IN AİLESİNİ HEDEF ALMIŞTI
Öte yandan filmin yapımcısı Mustafa Uslu, dün bir basın toplantısı düzenleyerek Ertaş ailesine sert sözlerle yüklenmiş ve Ertaş'ın ailesini yalan söylediğini öne sürerek şunları söylemişti:
“Neşet Ertaş’ın çocukları çıkıp dediler ki ‘babamız bu kitabı okumadı, onayı olmadan’ yazıldı. İtibarsızlaştırmak için her şeyi yaptılar, fakat kitabın ilk sayfasında Hüseyin Ertaş’ın adı var. Bu kitaba Ertaş’a ait notları veren Neşet Ertaş’ın oğlu Hüseyin Ertaş. Bugüne kadar hep sustuk, artık insanların gözlerine baka baka yalan söylenmeye başladı. Bu insanlar Neşet Ertaş’ın hayatında da yok, son 15 yılında. Son 15 yılında babalarıyla kaç kez görüşmüşler sorar mısınız onlara? Ben size söyleyeyim 1 defa. Ölmeden önce kaç gün önce geldiler hastaneye? Sorun. Ölmeden, 3 gün önce.
Biz Büyük Usta Neşet Ertaş’ı asla incitecek bir şey yapmadık, bir işin içine girmedik. Ona yakışan bir Film yaptık. Bu filmi hiç kimse durduramaz, hiç kimse engelleyemez. Bu lafı ben demiyorum ‘Yüksek Mahkeme’ diyor. ‘Yüksek Mahkeme’ diyor ki, ‘bu filmi bilirkişiler tarafından izlenmeden engelleyemezsin, sansüre girer’ diyor. Benim görüşüm şu, çocukları Erol Parlak’ı çocukça kıskançlık sebebiyle istemedi. Erol Hoca ile Neşet Ertaş ile baba oğul ilişkisi doğmuş aralarında. Ailenin tabii ki maddi bir talebi oldu. Bu gerçekleşseydi bu dava süreci olmayacaktı. ‘Erol’u oradan gönder’ dediklerinde ben Döne Ertaş’ı dinleseydim, her şey yolunda gidecekti fakat ben kendi mesleğime ihanet etmiş olacaktım."
'ERTAŞ'IN VEYA AİLENİN İZNİ YOK'
Avukat Çapkın daha önce yaptığı açıklamada, iki imza alınması sonucu Ertaş’ın eserlerinin kullanıma açıldığını ve kitap üzerinden film çalışmasının ailenin izni olmadan yapıldığını söyleyerek, "Ne ailenin ne de Neşet Ertaş’ın verdiği bir izin yok. Ertaş’ın eserlerinin notaya alınması başka bir şey, eserlerin film olarak ve ailenin izni olmadan perdeye aktarılması başka bir şey" demişti.