Metin Arolat'ın ölmeden önce atom serum veya vitamin kokteyli olarak bilinen takviyeden aldığı iddia edilmişti. Sağlık Bakanlığı, atom serumlarla ilgili önemli açıklamada bulundu. İşte detaylar...
Sağlıklı ve enerjik olmanın yeni bir yolu olarak sunulan atom veya vitamin kokteyli serumlar, şarkıcı Metin Arolat'ın ölümü sonrasında yeniden gündeme geldi. Sağlık Bakanlığı, bu serumların yalnızca hekim tarafından gerekli görüldüğünde yapılması gerektiği konusunda uyardı.
Sosyal medyada sıkça rastlanan ve gençleşme, sağlık, güzellik ve dinçlik gibi vaatlerle sunulan damar içi serum uygulamaları halk arasında atom serumu, vitamin, gençlik, sarı, glutatyon veya mucize serum isimleriyle biliniyor ya da uygulanıyor.
Sahnede hayatını kaybeden Metin Arolat'ın atom serumu kullandığı ileri sürülmüştü.
ATOM SERUM TEHLİKELİ Mİ?
Sağlık Bakanlığı yaptığı uyarıda, "Halk arasında 'atom' veya 'vitamin eklenmiş serum' ismiyle bilinen serumlar yalnızca hekim tarafından gerekli görüldüğünde uygulanmalıdır" diyerek bu serumların tehlikelerine dikkat çekti.
Bakanlık, atom serumları açıklamasında yalnızca belirli rahatsızlığı olan kişilere hekim kontrolünde serum tedavisi verileceğini vurgulayarak özellikle ciddi sıvı kayıpları durumunda bu serumların doktor tarafından yapılacağını belirtti. Damardan verilen serumların ciddi alerjik reaksiyon yaratabileceğine dikkat çeken Sağlık Bakanlığı, gelişigüzel uygulanan serumların hayati tehlike yaratacağını ifade etti.
ATOM SERUM NEDİR?
Atom serumlar genellikle A, B, C ve E vitaminlerinden oluşan multivitaminlerin karışımından meydana gelen solüsyonlardır. Başta viral enfeksiyonlar olmak üzere enfeksiyon seyrinde susuzluğun giderilmesi ve bağışıklık sisteminin güçlenmesi amacıyla damar yolu aracılığıyla başvurulan bir tedavi yöntemidir.
Enfeksiyonların seyrinde ateş, terleme ve ishal gibi nedenlerle gelişen susuzluğun iştah kaybıyla beraber sıvı alımı azlığıyla daha fazla derinleşmesi sonucunda vücut direncinin de hızlı bir şekilde düştüğüne değinen Medicana Sağlık Grubu Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Erdal Dilekçi, şunları söyledi:
"Mevsimsel hastalıklar genellikle virüslerin neden olduğu üst solunum yolu enfeksiyonları olarak karşımıza çıkmaktadır. Virüsler hayatımızda her zaman olan ancak bağışıklık sistemimizin zayıf olduğu dönemde virüsle yoğun şekilde karşılaştığımızda vücudumuzda hastalık yapan mikroorganizmalardır.
Bu enfeksiyon seyrinde ortaya çıkan dehidrasyon (susuzluk) ve antiviral etkiler, çeşitli çalışmalarda gösterilmiş olan vitaminlerin kullanılmasıyla hastalarda iyileşmeyi hızlandırmaktadır. Ancak kullanılan multivitaminlerin bir kısmı hastalandıktan sonra değil hastalanmadan önce bağışıklığımızı güçlü tutmamızı sağlamaktadırlar.
Serumların içerisinde verilen bu vitaminler ve hekim değerlendirmesi sonucunda verilmesi uygun görülen diğer bazı ilaçlar bağışıklık sistemini güçlendirmekte, hastanın kısa sürede günlük yaşamına dönmesine yardımcı olmaktadır."
"ALERJİK DURUMLAR SAPTANMALI VE KİŞİYE ÖZEL BİR TEDAVİ UYGULANMALI"
'Multivitaminler herkese verilmeli', 'multivitaminler zararlı değildir', 'multivitaminler her zaman gereklidir' şeklinde halk arasında dolaşan yanlış bilgilerin altını çizen Doç. Dr. Erdal Dilekçi, şöyle konuştu:
"Atom serum başta olmak üzere tüm serum uygulamaları yapılmadan önce hastalar hekim tarafından kalp, böbrek ve karaciğer fonksiyonları açısından detaylı bir şekilde değerlendirilmelidir. Varsa alerjik durumlar saptanmalı, kullanılan ilaçlar sorgulanmalı ve sonrasında kişiye özel bir tedavi uygulanmalıdır."
"KİŞİNİN İHTİYACI OLAN VİTAMİNLER BELİRLENMELİ"
Hastalarda serum uygulamasına karar vermeden önce ilk olarak enfeksiyona neden olan etkenin viral mi yani virüs kaynaklı mı yoksa bakteriyel mi yani bakteri kaynaklı mı olduğunu belirlediklerini söyleyen Doç. Dr. Erdal Dilekçi, şu bilgileri paylaştı:
"Serum içeriğinde gereksiz antibiyotik kullanımının önüne geçmek için bu adım önemlidir. Hastanın dehidrasyonu yani susuzluğu var mı? Varsa dehidrasyonun düzeyi saptanmalı ve verilecek serumun miktarı belirlenmelidir.
Fazla miktarda serum verilmesi kalp yetmezliğine kadar uzanan bir tabloya neden olabilmektedir. Kişinin ihtiyacı olan vitamin veya vitaminler belirlenmeli ve serum içeriği detaylandırılmalıdır. Hastalığa bağlı diğer semptomlar yani şikayetler belirlenmeli ve bunlara yönelik ilaç desteği planlanmalı."
" 'VİTAMİNDEN NE OLABİLİR Kİ' DEMEYİN"
Hastanın ihtiyacı olan sıvı miktarı doğru belirlenmesi gerektiğine değinen Doç. Dr. Erdal Dilekçi, şunları söyledi:
"Aşırı miktarda serum verilmesi kalp yetmezliğine neden olabilirken, yetersiz sıvı miktarı ise tedavinin yarım kalmasına, böbrek yetmezliğine neden olabilmektedir. Hastanın ihtiyacı olan vitaminler belirlenmeli vücutta toksik zehirlenmeye neden olacak miktar olaylara yol açması engellenmelidir.
Kişinin mevcut hastalıkları, alerjik durumunun olup olmaması ve kullandığı ilaçlar sorgulanmalıdır. Böylece verilecek serumun içeriğindeki ilaçların herhangi bir organa verebileceği olası yan etkiler, anaflaktik reaksiyon ölüme neden olabilecek alerjik reaksiyon ve ilaç etkileşimlerinin önüne geçilmesi sağlanmalıdır. Bu durumlar incelenmeden verilen serumlar organ yetmezlikleri, alerjik reaksiyonlar ve hatta ölüme dahi neden olabilmektedir.
Vitaminden ne olabilir ki gibi bir düşünce maalesef sonrasında hasta kayıplarını beraberinde getirebilmektedir. Bu nedenle özellikle damar yolundan verilen tedaviler detaylı değerlendirme sonrası bir sağlık kurumu bünyesinde hekim gözetiminde yapılmalıdır."
