Konu çocukların oyun hakkına geldiğinde, birçok insanın aklına gelen şey; dağınıklığı nasıl toplayacak olduğudur. Bu da farkında olmadan kaybedilen çocukluk yıllarıdır. Oyun oynamadan büyümeyen bir çocuğun hayal dünyasının gelişemeyeceği gibi kişisel yaşamını sürdürebilecek bir alt yapısının olmaması da normaldir.
Bu nedenle psikolojisi düzgün sağlıklı bireyler yetiştirmek için çocukların oyun alanının genişletilmesi gerekmektedir. Bırakın çocuklarınız oyun oynasın, nasılsa bir gün büyüyecekler ve bir daha çocuk olamayacaklar. Onların oyun haklarını elinden almayarak geleceğin mükemmel anne ve babalarını yetiştirmeye hazır mısınız? Öyle ise bunun için neler yapabiliriz hep birlikte inceleyelim.
ÇOCUKLARIMIZLA YETERİNCE OYNUYOR MUYUZ?
İlk önce kendi hayatımızdan bir kesiti hatırlamaya çalışalım. Bir zamanlar biz de çocuktuk ve günümüz çocuklarından ayrıcalıklı olarak, oyun alanlarımız daha genişti. Mesela yaşıtlarımızla geçmişten bahsederken, "Ah o yıllar..." diyerek başlarız konuşmaya.
Sokakta ürettiğimiz birçok oyunumuz, annelerimizin eskiyen eşyalarıyla kurduğumuz evcilik oyunlarımız, eskimiş çoraptan yapılmış bir bebeğimiz olurdu. Ve bunu bize yapan kişi de bizi çok seven annemiz olurdu. Böyle oyun kuramayanların ise çamurdan yaptığı bebekleri, bir de mısır püskülünden saçları olurdu.
Günümüzde çocuklar, internete bağımlı bir yaşam sürdürdükleri için aslında tehlikededirler. Burada biz ebeveynlere oldukça iş düşmektedir. Ekrana teslim edilmiş her çocuk kaybedilmiş sayılır. Bu yüzden çocuklarımızın ekranla arkadaş olmasına izin vermeyelim. Eğer kendi çocukluğumuz gibi olsun istiyorsak, onlara oyun oynamayı öğreteceğiz.
Şimdi kendimize soralım, çocuklarımızla yeterince oyun oynuyor muyuz? Cevabınız eğer 'hayır' ise neler yapabiliriz inceleyelim.
BİRAZ OYUNDAN ZARAR ÇIKAR MI?
Biraz oyun oynamaktan elbette zarar çıkmaz ama oyun kurmayı bilmeyen bir çocuktan çok şey çıkar. Onların hayal dünyasını geliştirebilmek için önce çocuklarımızla oyun oynamamız gerekir. Gelecekte evinizi temizleyebilirsiniz ama onların çocukluklarını geri getiremezsiniz. Bırakın eviniz kirlensin.
Bırakın eviniz dağılsın. Bırakın çocuklarınızın içindeki o hayalperest kâşifler ölmesin. Hayal edip oynamayı bilmeyen çocuk ileride ne mesleğini seçebilir ne de ailesini. Bu da istemediği işi yapan bir birey, menfaati doğrultusunda yapacağı yanlış tercihler demektir. O yüzden biraz oyundan asla zarar çıkmaz, hatta biraz oyundan muhteşem bir hayat çıkar.
BİRLİKTE OYNAYABİLECEĞİNİZ OYUNLAR
Eğer siz de oyun oynamayı bilmeyen bir çocuk olarak yetiştiyseniz, size başlangıçta iyi gelecek fikirler edinebilirsiniz. Şimdi size, sizleri de çocukluğunuza geri getirecek fikirler sunacağım. Umarım sizin de kalbinize dokunabilirim.
Altın Arama Oyunu; Öncelikle bir kutu, kutunun içine de birkaç parça değerli eşya koyulur. Daha sonra o kutu saklanır ve ipuçlarını oluşturan bir harita hazırlanır. Hep birlikte hazine bulunur. Çocuğunuzun o kutuyu bulduğundaki yüzünün ifadesi muhteşem olacaktır.
Restoran Oyunu; Çocuğunuzu kendisine ait masa ve sandalyeye oturtup. Önüne özel bir servis açın ve gerçek bir garson gibi davranarak ne istediğini sorun. Daha sonra istediğini hazırlayıp on servis edin. Hem dışarıda nasıl davranacağını öğrenecektir hem de kendini özel hissedecektir.
Sözcüklerin Anlamı oyunu; Bu oyun hem basittir hem de çok materyal gerektirmez. Arabada giderken bile ona bir nesneyi göstererek ona ne olduğunu sorabilirsiniz. Bu aynı zamanda çocuğunuzun gelişimini olumlu yönde etkileyecektir.
Çocuklu evi toplamaya çalışmak; kar yağarken kapının önünü temizlemeye benzermiş derler. Şimdi bırakın kapının önünü temizlemeyi ve onlarla oyun oynamaya başlayın.