Hitit alfabesini çözen bilim insanı Prof. Dr. Halet Çambel, Atatürk'ün emri ile başlatılan Hitit tarihi araştırmalarında Çorum Hattuşaş'da binlerce tabletin ortaya çıkmasında görev aldı. 1946 yılında Osmaniye'nin Kadirli İlçesi sınırlarındaki Karatepe Höyüğü kazısını başlattı. Eşi Nail Çakırhan da bu kazı bölgesinin restorasyonunda başarısı ile mimar olmadığı halde 'Ağa Han Mimarlık Ödülü'ne layık görüldü. İşte biyografisi...
Yaşar Kemal, Halet Çambel'i anlattığı yazısına "Halet Çambel'i anlatmak zor" diye giriş yapar ve arkasından şunlar söyledi: "Onu derinlemesine anlamak zaman ister. Halet büyük bir ailedendi. Soyunda sadrazamlar vardı. Babası Kurtuluş Savaşı'na katılmış, büyükelçilik yapmış, Avrupa'da çok kalmıştı. Halet, Avrupa'da okumuştu da İstanbul dilini de en güzel konuşanlardandı."
Hattuşaş'ın bulunduğu Boğazköy'de, stajyer olarak başladığı kazıları hayatı boyunca sürdüren Halet Çambel, bilim dünyası tarafından "Hitit hiyerogliflerinin çözüldüğü yer" olarak tanınan Karatepe-Arslantaş Höyüğü'nde, Türkiye'nin ilk açık hava müzesini kurmuştur. Karatepe kalıntılarının ortaya çıkarılmasına ve Hitit dilinin çözülmesine katkısı büyüktür.
Türkiye'yi eskrim dalında temsil ederek Suat Fetgeri Aşeni ile birlikte 'Olimpiyatlara katılan ilk Türk kadın sporcu' unvanını kazandı.
HALET ÇAMBEL'İN HAYATI
27 Ağustos 1916 tarihinde Almanya'nın Berlin kentinde dünyaya geldi. Babası, Almanya'da askeri ataşelik görevi yapan ve Atatürk'ün yakın arkadaşlarından Hasan Cemil Bey, annesi dönemin Berlin Büyükelçisi İbrahim Hakkı Paşa'nın kızı Remziye Hanım'dır. Dört çocuklu ailenin üçüncü çocuğu idi. Hukukçu ve gazeteci Leyla Çambel ile kanser araştırmacısı Perihan Çambel'in kardeşi, mühendis Bülent Çambel'in ablasıdır.
1. Dünya Savaşı sonrası mütareke döneminde anne babası ile bir süre İsviçre ve Avusturya'da yaşadıktan sonra, cumhuriyetin kurulmasını takiben 8 yaşında Türkiye'ye geldi.
Ortaokul ve liseyi Arnavutköy Amerikan Kız Koleji'nde okudu. Sanat tarihi öğretmeninin etkili anlatımı ve İstanbul'un tarihi mekanlarına düzenlediği geziler lise yıllarında onu derinden etkiledi. Okulda, eskrim sporu ile de tanıştı ve bu konuda ustalaştı.
ADOLF HİTLER'İN DAVETİNİ REDDETTİ
Lise öğrenimini tamamladıktan sonra Fransız hükümetinden aldığı bursla Paris Sorbonne Üniversitesi'nde 3 yıl arkeoloji lisans öğrenimini gördü; ayrıca Hititçe ve eski İbranice öğrendi. İlk kazı deneyimini 1935 yılında yaşadı. Dr. Kurt Brittel'in başkanı olduğunda Alacahöyük kazısına stajyer olarak katıldı.
Fransa'daki lisans öğrenimi sırasında boş vakitlerini eskrim, masa tenisi ve binicilikle değerlendiren Çambel, 1936 Yaz Olimpiyatlarında eskrim dalında Türkiye'yi temsil etti ve Suat Fetgeri Aşeni ile birlikte olimpiyatlara katılan ilk Türk kadın sporcu oldu. Turnuva sırasında Adolf Hitler tarafından görüşmeye çağrılan Çambel, hükumetin izni olmadan görüşmeyeceğini bildirerek reddetti.
TÜRKİYE'YE DÖNÜŞÜ
1938 yılında lisans öğrenimini tamamladıktan sonra Sorbonne'da doktora yapmaya başlayan Çambel, 1939 yılının yaz aylarında İstanbul Fransız Arkeoloji Enstitüsü'nün, Dr. Emilie Haspels baskanlğında yürüttüğü Yazılıkaya/Midas şehri kazısına katılmak üzere Türkiye'ye geldi. II. Dünya Savaşı sebebiyle Fransa'ya dönemeyince İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde Helmuth Theodor Bossert'in asistanlığını yaptı.
1940 yılında Tan gazetesinde çalışan sol görüşlü bir gazeteci-yazar olan Nail Çakırhan ile evlendi. Üniversitede kadro olmadığından bir süre Haydarpaşa Lisesi'nde Fransızca öğretmenliği yaptı. Doktora çalışmasına İstanbul Üniversitesi'nde devam eden Çambel, Türk Tarih Kurumu adına Kırşehir Hashöyük'teki kontrol kazısını gerçekleştirdi. 1946'ya kadar Dr. Bossert ile birlikte Anadolu’da araştırma gezileri yaptı.
KARATEPE KAZILARI
1946 yılında Kayseri-Adana arasında kalan bölgedeki Hitit eserlerini incelemek için Bossert ile birlikte çıktıkları gezide Karatepe bölgesindeki kalıntılara ulaşmaları kariyerinde belirleyici oldu. Araştırma ekibi, Hitit hiyeroglifleri ve Fenike yazısının bir arada kullanıldığını görmüş ve Fenike yazısı tercüme edilebildiği için, bu keşif Hitit hiyerogliflerinin nihai çözümü olmuştur.
Karatepe-Arslantaş Höyüğü'nde Bossert tarafından başlayan kazı çalışmalarına 1952'den sonra Çambel başkanlık etti. Karatepe'de ortaya çıkarılan arkeolojik buluntuların restorasyonu, korunması ve sergilenmesi için bir açık hava müzesi kurulmasına önayak oldu. Mimar Turgut Cansever’in yaptığı projenin uygulanması işini Çambel'in eşi Nail Çakırhan yürüttü.
1948-1949 yıllarında, Karatepe'deki çalışmaların yanı sıra Fransız Arkeoloji Enstitüsü'yle birlikte Yazılıkaya/Midas şehri kazısını yürüttü.
1960 DARBESİ SONRASI ÜNİVERSİTEDE İHRAÇ EDİLDİ
1960 İhtilali'nden sonra 147'ler listesinde yer alarak üniversiteden ihraç edildi. Eşiyle birlikte Karatepe'de çalışmalara devam eden Çambel, 1962-1963’te Almanya'da Saarbrücken Üniversitesi'nde konuk öğretim üyesi olarak çalıştı. Türkiye’ye döndükten sonra İstanbul Üniversitesi’ndeki görevine döndü ve Prehistorya Kürsüsü’nü kurdu.
1964 yılında Chicago Üniversitesi'nden Robert J. Braidwood ve eşi Linda S. Braidwood'la birlikte Ergani'de Çayönü höyüğü kazısına başladı. Kote Çemi (Hilar-Çayönü) kalıntılarını gün ışığına kavuşturdu; bu bölgede günümüzden 8 bin yıl önce avcı-toplayıcılıktan tarıma geçildiğinin kanıtlarını ortaya çıkardı.
Çambel'in çabalarıyla kurulan İstanbul-Chicago Üniversiteleri Güneydoğu Anadolu Tarihöncesi Araştırma Kamu Projesi çerçevesinde, 1964'te Urfa-Bozova'da Biris Mezarlığı ve Söğüt Tarlası, 1968 ve 1970'te Diyarbakır Girikihacıyan kazıları gerçekleştirildi.
Çambel, Keban Barajı'nın yapımıyla su altında kalacak olan alanların taranması için 1966’da başlayan çalışmalara öncülük etti.
1976'da TÜBİTAK'a bağlı bir Arkeometri Ünitesi kurulmasına katkıda bulundu.
HALET ÇAMBEL'İN ÖLÜMÜ
1984 yılında emekli oldu. Kazılara katılımını ve yazılarını emekliliğinde de sürdürdü.
Arnavutköy'de 'Kırmızı Yalı' olarak bilinen ailesinden kalma evini 2004 yılında Boğaziçi Üniversitesi'ne bağışladı. Yapı, Halet Çambel ve Nail Çakırhan Arkeoloji ve Geleneksel Mimarlık Araştırmaları Merkezi'ne dönüştürülmek üzere restore edilmektedir.
2005 yılında Hollanda devletinin kültür ve kalkınmaya hizmet edenlere verdiği Prens Claus ödülü'nün sahibi oldu. 2010 yılında kendisine Kültür Bakanlığı tarafından Kültür ve Sanat Büyük Ödülü verildi.
12 Ocak 2014 tarihinde İstanbul'daki evinde yaşamını yitirdi.