Türkiye’nin girişimi ile başlatılan Halep’ten tahliyelere rejim güçleri ve Şii milisler acımasızca saldırılarını sürdürdü. 800 kişinin rehin alındı, 14 kişi katledildi. Sivillerin götürüldüğü İdlib’in köylerine top atışı yapıldı. Akşam saatlerinde rehineler serbest bırakılırken Esad, gözlemcilere ‘bölgeyi terkedin' çağrısı yaptı.
HİLAL ÖZTÜRK
Dünyanın izlediği Halep katliamında, Türkiye’nin girişimi ve Rusya’nın garantörlüğünde başlatılan sivil tahliyelerinin üzerinden 24 saat geçmeden rejim güçleri ve Şii milisler art arda vahşi saldırılara girişti. Yakın tarihin en büyük katliamlarından birinin yaşandığı kentte, önceki gün yaralı taşıyan ambulanslara ateş açan Şii milisler, dün de 50 metrelik koridorda sivilleri taşıyan konvoya saldırdı, yaklaşık 800 kişiyi rehin aldı. Saldırıda 14 kişi hayatını kaybetti.
Esad güçleri ve Şii milisler sivillerin bir bölümünün götürüleceği İdlib’deki iki köyü de top atışlarıyla vurdu. KARAR’ın güvenilir kaynaklardan aldığı bilgilere göre, rejim güçleri bölgedeki gözlemcileri kenti terk etmeye zorluyor. Rejimin ateşkesi bitirerek yeniden katliam hedeflediği ve muhalifler arasındaki direnişçileri bahane ettiği belirtiliyor. Bu nedenle gözlemcilerin kentten ayrılmasını sağlamaya çalışılıyor.
Doğu Halep’te önceki gün başlayan tahliyelerde toplam 7 konvoyla, yaklaşık 7 bin 500 muhalif ve sivil kuşatma altındaki bölgelerden çıkarıldı. Ancak 75 bin kişinin hala Halep’in doğusunda bulunduğu belirtiliyor. Sivilleri taşıyan sekizinci konvoya Şii milisler ve rejim güçleri Ramuse semtinden geçerken ateş açtı. Bunun üzerine duran konvoyun önünde, rejim yanlısı grupların örgütlediği bir kalabalık gösteriye başladı. Kalabalıktakiler kendilerini, İdlib’de muhalif güçlerin kuşatmasında bulunan Fua ve Kefreya beldelerinde yaşayanların akrabaları olarak tanıtıp kuşatmanın kaldırılmasını istedi. 16 otobüsün ve diğer bazı araçların bulunduğu konvoydaki yaklaşık 800 kişi, yabancı terörist gruplar tarafından rehin alındı. Grupların, İranlı General Seyid Cevad tarafından komuta edildiği biliniyor.
Konvoyda bulunan sivillerin rehin tutulduğu saatlerde Rusya Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, tahliyelerin tamamlandığı belirtildi. Rusya, “9 bin 500 sivil ve muhalif tahliye edildi ve tahliye operasyonu tamamlandı” açıklaması yaptı.
Halep'te tahliye bekleyişi havadan görüntülendi
Rusya’dan gelen bu açıklama Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na soruldu. Çavuşoğlu, tahliyelerin bitmediğini, devam edeceğini söyledi. Reuters’e konuşan bir muhalif yetkili de Rus Savunma Bakanlığı’nın açıklamasını yalanladı.
YARDIM GÖREVLİSİ DE STEMEDİLER
Dünya Sağlık Örgütü, Suriye’nin kuşatma altındaki Halep kentinden sivillerin tahliye edilmesinin rejim güçlerince ‘sebep belirtilmeden’ askıya alındığını ve yardım görevlilerinin bölgeden ayrılmasının istendiğini açıkladı.
BM Cenevre Ofisi’nde düzenlenen basın toplantısına telefonla bağlanan Dünya Sağlık Örgütü Suriye Temsilcisi Elizabeth Hoff, “Tahliyeler askıya alındı. Nedenini bilmiyoruz. Bize nedeni hakkında açıklama yapılmadı. Hala birçok kişi tahliye edilmeyi bekliyor” diye konuştu. Hoff, Dünya Sağlık Örgütü ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi gibi insani yardım örgütleri çalışanlarından, Halep’te tahliyelerin yapıldığı bölgeden ayrılmalarının istendiğini de aktardı.
55 YARALI SİVİL TÜRKİYE’YE GETİRİLDİ
Acil Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Hasan Aydınlık, Halep’ten tahliye edilen ve Türkiye’ye getirilen yaralı sivillerle ilgili bilgi verdi: Şu ana kadar 55 hasta getirildi. Bu hastalarımızdan biri tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak vefat etti.
Geri kalan hastalarımızdan 2 yaşında bir bebeğin durumu oldukça ciddi. Onunla beraber toplam 4 hastamızın hayati tehlikesi ciddiyetini koruyor. Diğer hastalarımızın çoğu rehabilitasyon gerektiren hastalar. Onlar da bölgede kendilerinin ve yakınlarının en rahat edebileceği şekilde rehabilitasyon imkanları sunduğumuz Kırıkhan ve Hatay merkezde, Adana ve Mersin gibi yakın illerde tedavilerine devam edecekler.
BİN 500 TIR’LIK YARDIM HATAY’DA
İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı’nca düzenlenen “Halep’e Yol Açın” kampanyası kapsamında bin 500’den fazla yardım malzemesi taşıyan TIR, Hatay’a ulaştı. İHH Genel Başkanı Yıldırım, Cilvegözü Sınır Kapısı önünde yaptığı açıklamada şunları söyledi: İçeride 90 bin insan var. Halihazırda 40 bin insan çıkmak için sokaklarda, gerisi de evlerinde bekliyor. Hatta orada savaşan taraflar dahi çıkmak istiyor yeter ki sivil halka bir şey olmasın diye. Bütün dünyayı yardıma çağırıyorum.
UTAN RUSYA UTAN İRAN
Halep’teki sivil katliamına karşı protestolar aralıksız sürüyor. Dün de Türkiye’nin dört bir yanında kalabalıklar meydanlardaydı. Rusya, Esad ve Tahran üçlüsünün katliamları kınandı. Sadece Türkiye değil, dünya başkentlerinde de gösteriler vardı. Bunlardan biri de Avustralya’nın Melbourne kentiydi. Victoria Eyalet Parlamentosu önünde bir araya gelen yüzlerce kişi, Halep’te sivil halka yaşam hakkı tanımayan Esed rejimi ve destekçilerinden katliamlarına son vermelerini istedi. Protestocular, “Halep ile birlikteyiz”, “Rusya, İran, Hizbullah Halep’ten elini çek” yazılı pankartlar taşırken, “Suriye’ye özgürlük”, “Çocukları kurtarın”, “Utan Rusya, utan İran” sloganları attı.
BAŞKA BİR SREBRENİTSA OLMASIN
Almanya Başbakanı Angela Merkel, Türkiye’nin terörizmden ve Suriye’deki gelişmelerden etkilendiğini belirterek, “Türkiye 3 milyon sığınmacıyla inanılmaz sorumluluk üstlendi ve tekrar insani yardımlar yapmaya hazır” dedi. Suriye’de sivil halka yönelik saldırılar konusunda rejimin yanı sıra Rusya ve İran’ın sorumlu tutulduğunu belirten Merkel, işlenen suçların cezalandırılması gerektiğini vurguladı. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry de “Halep’te görmek isteyeceğimiz son şey, o küçük bölgenin başka bir Srebrenitsa olmasıdır” dedi.
İDLİB KENTİ İKİNCİ BİR HALEP OLABİLİR
BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura, siyasi çözüm bulunamaması halinde Suriye’nin İdlib kentinin ikinci bir Halep olma riski taşıdığı uyarısında bulundu. Mistura, Halep’in doğusunda hala yaklaşık 50 bin sivilin kuşatma altında olduğunu hatırlattı ve bu bölgede yaşayan yaklaşık 40 bin sivilin kentin batısına geçeceğini bildirdi. Mistura, bu sivillerin sorunsuz tahliyesi için BM’nin bölgedeki varlığının gerekli olduğunu vurguladı.