YÖK, yurt dışında eğitim almış olan öğrencilerin diplomalarının Türkiye'de tanınması ve denklik işlemlerine ilişkin önemli bir düzenleme yayınladı. Ancak, bu yeni düzenleme uzmanlar arasında tartışma yarattı. KARAR'a konuşan uzmanlar nitelik kaybı ve sınıfsal ayrışmanın artacağını öne sürdü.
MERVE ŞİŞMAN
Yükseköğretim Kurulu (YÖK), yurt dışında eğitim almış olan öğrencilerin diplomalarının Türkiye'de tanınması ve denklik işlemlerine ilişkin yeni bir düzenleme yayınladı. Dünya sıralamalarında ilk 400'de yer alan üniversitelerden mezun olan öğrencilere, Türkiye'de eğitim görmüş öğrencilere tanınan denklik hakkı doğrudan sağlanacak. İlk bin sıralamasında yer alan üniversitelerden mezun olanlarda YKS’ye girme şartı da olmayacak.
Yükseköğretim alanında diploması tanınma ve denklik konusunda yaşanan tartışmalar ise gündeme oturdu. KARAR'a konuşan uzmanlar bu değişikliklerin arkasındaki temel endişeleri dile getirdi. Yükseköğretimde yaşanan nitelik kaybı ve buna bağlı olarak sınıfsal ayrışmanın arttığı ileri sürüldü.
YÖK'ten denklik kararı: YKS şartı kalkıyor
EĞİTİM-SEN GENEL SEKRETERİ: GERÇEKLİKLE BAĞDAŞMIYOR
Eğitim-Sen Genel Sekreteri Zülküf Güneş, KARAR'a yaptığı değerlendirmede asıl odaklanılması gereken soruna dikkat çekti.
"Gençlerimizin potansiyelini, yaratıcılığını ve yeteneklerini ölçme konusunda oldukça tartışmalı olan YKS’nin kaldırılmasından ziyade, YÖK’ün gençlerimizin neden yurt dışındaki üniversitelerde okumak istediği sorusuna yanıt üretememesidir. Konunun diğer boyutu, yani bahsedildiği üzere ilk 400’e giren ya da ilk binde yer alan üniversitelerden mezun olan yabancı uyruklu kişilerin Türkiye’de bu diplomalarını kullanarak çalışmak isteyeceğinin düşünülmesi ya da bu düzenlemeyle 'beyin göçünün' tersine çevrilmek istenmesi ise gerçeklikle bağdaşmıyor" diyen Güneş, Türkiye'deki üniversitelerde nitelikli insan yetiştirme diye bir derdin olmadığını ileri sürdü.
Güneş, YÖK'ün bulduğu çözüme; "YÖK üniversitelerimizin niteliğini arttırmak yerine 'kaliteli' üniversitelerden diplomalarınızı alın gelin diyor" değerlendirmesini yaptı.
'YÖK'ÜN KARARI ÜNİVERSİTELERİN DURUMUNU ORTAYA SERDİ'
Eğitim Sen İstanbul 2 Nolu şube Hukuk Sekreteri Çayan Çalık, YÖK'ün bugüne kadar 6. yönetmeliğini çıkardığını belirtti. Çalık, "Bu kadar kısa süre içerinde yapılan değişiklikler her dönemde kimi tartışmalara neden olmuş ve istismar edilen durumlarla karşı karşıya kalınmıştır. Elbette ki istismarın giderilme yöntemi olarak sunulan bu yönetmelik de bir çok yönüyle tartışmalıdır" dedi ve ekledi:
"Özetle son anda yapılan bu yönetmelik değişikliği beraberinde bir dizi sıkıntı yaratacaktır. Bütün hazırlığını eski yönetmeliğe göre yapan öğrenci ve aileler mağduriyet yaşayacaktır. YÖK bu kararı alırken aslında Türkiye’de mevcut üniversitelerin durumunu da ortaya serdi. Mevcut kriterin içerisinde olan üniversite sayısı iki elin parmakları kadardır. Diğer taraftan eğitim sisteminde yaşanan tüm çoraklaşma örgün eğitimi bitirmek üzerine kuruldu.
'BU DÜZENLEME GERİ ÇEKİLMELİDİR'
Öğrencileri örgün eğitimden uzaklaştırmak üzerine kurulu MESEM, Öğrencileri özel okullara yönlendiren gerici uygulamaların yanında, şimdi de liseden itibaren öğrencileri yurt dışında okumaya sevk edecek olan bu düzenleme geri çekilmelidir. Kriterler belli bir dönemin ihtiyacına göre değil, bilimsel nitelikler ölçüsünde yapılabildiği ölçüde anlamlı olacaktır. Bu yönetmelik aynı zamanda ülkemizde bulunan 198 üniversitenin kapısına kilit vurmak anlamını taşımaktadır. Üzerinde durulması gereken üniversitelerin özerkliğini ortadan kaldıran, bilimin yok sayıldığı, siyasi angajmanın referans alındığı “aile istihdamına dönüşen üniversitelerden kurtulmak, KHK ile hukuksuz bir şekilde ihraç edilen bilim insanlarının görevine geri dönmesini sağlamak ve üniversitelerin özerk demokratik niteliğe kavuşturulmasıdır."
SAYIN: SINIFSAL AYRIŞMA ORTAYA ÇIKACAK
Eğitim-Sen İstanbul 6 Nolu Üniversiteler Şubesi eski başkanı Beyzade Sayın KARAR'a yaptığı açıklamada, "Aslında çeşitli meslek gruplarında Türkiye’de YKS sınavı ile herhangi bir üniversiteye yerleşemeyen öğrencilerin yurtdışında “parayla diploma satan” çeşitli üniversitelerden aldıkları diplomalar, yurtiçinde yapılan YKS sınavıyla belli sıralamalara tabi tutularak girilen bölümlerle / mesleklerle eş değer kabul edilecek. Bu uygulama eğitimin her aşamasında olduğu gibi yükseköğretim alanında da sınıfsal bir ayrışmayı ortaya koymaktadır. Parası olanın herhangi bir sınava tabi olmadan istediği diplomayı “parasıyla” satın alması, yoksul işçi ve emekçi çocuklarının ise eğitime ulaşmalarının engellenmesinin bir göstergesi olarak okumakta fayda var. Yani yoksul köylü ve işçi çocuklarına “sen işçisin işçi kal” denilmektedir" dedi.
KARAR YAZARI BARSKANMAY: 8 MİLYONU ETKİLEYECEK
KARAR yazarı Ali Barskanmay, YÖK'ün aldığı kararın 8 milyon üniversite öğrencisini etkilediğini belirtti. Barskanmay'ın açıklamasında, Türkiye'de ilk bin üniversite arasında yer alan 208 üniversitenin 5'i devlet ve 6'sı vakıf olmak üzere toplam 11 üniversitenin bulunduğu belirtiliyor. Diğer ülkelerin benzer bir şartı uygulaması durumunda, YÖK'ün önceki kararına uygun öğrenci alacak 11 üniversitenin olduğu vurgulanıyor.
Barskanmay KARAR'a yaptığı açıklamada şöyle konuştu; "Ne olursa olsun bundan sonra ekonomiyi önceleyen dünya düzeninde, her ülke eğitimli insanı ülkesine çekmek için uluslararası rekabetin bir içinde yer alıyor. Bunun farkına geç varan ülkemizde bir hatadan döndü. Mart 2024 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan YÖK, 15 Mart’ta Resmi Gazete’de yayınladığı 32490 Sayılı yurt dışı diploma denkliği kararını kamuoyundan gelen haklı ve yoğun tepkiler nedeniyle 2 hafta içinde değiştirmek zorunda kaldı. Dünya Sıralamasında ilk 1000 üniversite arasında olan üniversiteleri kazanan öğrencilerin YKS’yi girme zorunluluğunu kaldırdı. Bir hatadan dönüldü çünkü ülkemizde 8 milyona yakın üniversite öğrencisi var.
'YÖK’ÜN ULUSLARARASI ÜNİVERSİTE BAŞARI KARNESİ DÜŞÜK'
YÖK’ün uluslararası üniversite başarı karnesi düşük. YÖK’e düşen uluslarası öğrenci geçişlerinin pandemi sonrası hızlandığı günümüz dünyasında üniversitelerin niteliğini arttırmak. Türkiye eğitiminin tepe noktası olan YÖK’ün ülke eğitimine, nitelikli insan gücüne, ekonomisine katkısınının ince eleyip sık dokumadan, ulusal ve uluslarası sonuçlarına bakmadan, aldığı karardan 15 gün içinde ivedilikle vazgeçmesi doğru bir karar. Ancak bize bu kararı yöneten birimlerin ne kadar liyakat sahibi insanlar olduğuna dair de bilgi veriyor.
YÖK’ün aldığı karardan dönmesi masasına şu mesajı bıraktırıyor. Dünya üzerinde imparatorluk stratejisi denilen şey, öğrenci aldığımız başka ülkelerin entelektüel kapasitelerini şekillendirmekten veya küresel ölçekte liderliği yakalamış ülkelere öğrenci gönderip bilgiyi tılsımı ateşi adına ne dersek diyelim genç beyinler sayesinde ülkemize getirmekten geçiyor. YÖK’e düşen gelen ve giden öğrencileri daha donanımlı hale getirmeye bilimsel kafa patlatmak."