Eğitim Bilimleri Uzmanı Ercan Erdoğdu ve Eğitim Koçu Ali Barskanmay Türkiye’nin YKS karnesini KARAR’a değerlendirdi. Uzmanlara göre eğitim sistemindeki sorunlar, yoksulluk ve öğretmenlerin çalışma şartları bu başarısızlığın en büyük sebepleri. Üniversiteli adayı Sara Çelik’e göre ise bu başlıklara bir de gelecek kaygısı ekleniyor.
BÜŞRA CEBECİ
Yaklaşık 2.8 milyon üniversiteli adayının katıldığı Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçlarına göre sınava giren 63 bin 798 öğrenci sıfır çekti. Puanları 100’ün altında kalan bu adaylar, TYT’de Türkçe ya da Matematik testinden yarım net dahi çıkaramadı. Doğru cevap sayısı ortalamalarına göre öğrenciler, sadece Rusça ve Türkçe olmak üzere iki testte yüzde 50’nin üzerinde başarı yakalandı. Kimya ile matematik ise başarı oranı en düşük testler oldu.
YKS 2024’teki başarısızlık tablosunu KARAR için değerlendiren Eğitim Bilimleri Uzmanı Ercan Erdoğdu, Türkiye’deki derinleşen yoksulluğun eğitim üzerinde doğrudan ilişkisi olduğunu söyleyerek, yapılan bazı araştırmalara göre Türkiye’deki çocukların iyi beslenemediğini, okula bazen aç gittiğini hatırlattı. Öte yandan okul ve test kitapları fiyatlarının ortalama 200’den başlayıp bin liralara kadar yükseldiğini söyleyen Erdoğdu, “Çocuğun başarısı, evdeki kitap sayısıyla orantılı olarak artıyor. Aynı zamanda çocuğun evde kendine ait bir odası, çalışma masası varsa bu da başarısını doğrudan etkiler” dedi.
“Ekonomik durum, çocukların sadece başarısını değil nitelikli eğitim alıp alamamasını da etkiliyor” diyen Erdoğdu, teknoloji ve internete erişimle ilgili de yoksulluğun doğrudan etkisi olduğunu ifade etti.
Bu yılki genel başarısızlığın tek bir sebebi olmadığını yineleyen Erdoğdu, “Öğretmenler her değişime yetişemediği gibi yoruluyor. Ücretler de bir öğretmenin yaşam standardı için yeterli değil. Hem ekonomik hem sistemsel sorunlar öğretmenlerin sırtında kambur durumunda. Bu dönem ilk kez 4+4+4 sisteminde mezun olan çocuklarımız sınava girdi. Demek ki burada bu sistemin de gözden geçirilmesinde fayda var” ifadelerini kullandı.
Sınava giren üniversiteli adaylardan Sara Çelik ise meslek lisesinde okuduğu için Türkçe, Matematik, Fen, Sosyal Bilimler gibi dersleri çok yetersiz gördüklerini, üniversite sınavında da pek çok arkadaşının bu sebeple başarılı olamadığını söyledi. Birçok arkadaşının dershanelere gidemediğini, okulun haftada bir gün verdiği kursun da yeterli olmadığını ifade eden Çelik, pek çok kişinin eskiden olduğu gibi artık üniversite hayalleri kurmadığını belirtti. Çelik, üniversitenin gençlere yeterli hayat standardını sağlayamayacağı düşüncesinin hakim olduğunu dile getirdi.
KARAR’a konuşan Eğitim Koçu Ali Barskanmay da ÖSYM sonuçlarını Türkiye’de gerçek enflasyon ile TUİK’in belirlediği enflasyon çelişkisine benzeterek, “ÖSYM sonuçları netler üzerinden değil doğrular üzerinden verilmiş. Başarı yüksek görünsün, kamuoyu başarısız olduğumuzu görmesin diye. Yanlışlar doğruları götürdüğünde Türkçe ortalaması 13’e kadar iniyor. Hatta birçok derste sıfır net kalıyor. Dönem sonları havada uçuşan takdir teşekkürlerin karşılığını YKS sonuçlarında görmek mümkün görünmüyor. Nitelikli eğitim özellikle pandemiden sonra varsıl ailelerin ulaşabildiği bir hizmet sektörü haline dönüşüyor, dönüştü” ifadelerini kullandı.