Karadeniz'in sarı altın olarak bilinen hem faydalarıyla hem de tadıyla dikkatleri üzerine çeken o üründe hasat başladı. Yılda sadece 15 gün açan bu çiçeğin balığı filmlere bile konu oldu. İşte konuya ilişkin detaylar…
Sahip olduğu özelliklerden dolayı filmlere bile konu olan “deli bal” için üretim dönemi resmen başladı. Karadeniz Bölgesi’nin sahil kesiminde yetiştirilen ve yılda sadece 15 ila 20 gün çiçek açan orman gülünden arıların nektar almasıyla elde edilen deli bal, faydalarıyla dikkatleri yine üzerine çekti.
FİLMLERE BİLE KONU OLMUŞTU
Deli bal, 2009 senesinde çekilen Sherlock Holmes filminin konusu olarak karşımıza çıkmıştı. Bunun yanı sıra Agatha Christie’nin "Elmayı Yılan Isırdı" adlı romanından 2023'te uyarlanan "Venedik'te Cinayet" filminde de işlendi.
Kastamonu Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Cem Başar, bu bala ilişkin şunları söyledi:
"Deli balın üretimi kısıtlı miktarda olmakta. Kastamonu'da yıllık birkaç ton civarında üretimi var. Deli balın genel anlamda nabzı ve tansiyonu düşürücü özelliği var. Yedikten 10-15 dakika içinde etkisini göstermekte. Burada önemli olan doktor tavsiyesi üzerine tüketmek.”
“YAĞIŞ ÇOK OLDUĞUNDA ÜRETİM DÜŞÜYOR”
Başar, "Yağış çok olduğunda üretim düşüyor. Bu sezon yağış düşük, üretimin iyi olacağını düşünüyoruz. Deli balın üretimi kısıtlı miktarda olmakta. Kastamonu'da yıllık birkaç ton civarında üretimi var” dedi.
Bunların yanı sıra deli balın faydalarına ilişkin açıklamalarda bulunan Başar, şunları söyledi:
"Deli bal mide hastalıkları, sindirim sistemi, iskelet yapısına faydalı oluyor. Hipertansiyon hastalarının kullanmasını bazı doktorlar tavsiye ediyor. Deli balın genel anlamda nabzı ve tansiyonu düşürücü özelliği var. Yedikten 10-15 dakika içinde etkisini göstermekte. Burada önemli olan doktor tavsiyesi üzerine tüketmek."
ADETA DOĞAL ANTİBİYOTİK
Azdavay ilçesine bağlı Sada köyünde bal üreticiliği yapan Mustafa Karaçam da deli balın faydalarına ilişkin konuştu ve şu bilgileri verdi:
"Doğal antibiyotik gibidir. KOAH, akciğer hastalıkları olanların tükettiği bir bal. Ben de bir dönem akciğer hastalığı geçirdim ve tükettiğim için bunun üretimine ağırlık verdim."