MHP lideri Bahçeli’nin Meclis’te Dem Partililere el uzatması ve Abdullah Öcalan’a ‘PKK’yı tasfiye et’ çağrısı ile gündeme gelen ‘yeni çözüm süreci’ beklentisine muhalefet temkinli bakıyor. İktidarın konuyu bir siyasi manevra veya gündem değiştirme aracı olarak kullanmak istediği kuşkusunu dile getiren muhalefet liderleri ‘Atılan adımlar gerçekçi ve samimi olursa destekleriz’ mesajı verdi.
ÖZGÜR ÖZEL
Ne Devlet Bey’in bizi hapsettiği yerde, ne Tuncer Bakırhan’ın işaret ettiği istikametteyiz. Üzerimize düşeni cesaretle yapacağız. Biz siyasetin kısır tartışmalardan uzaklaşmasını istiyoruz. Bunun için artık sözün konuşulmasını, sıkılı yumrukların açılmasını istiyoruz.
AHMET DAVUTOĞLU
Milli bir stratejik planlama varsa sonuna kadar arkasındayım. Ama eğer Öcalan’dan mektup alıp 2019 seçimlerine gittikleri gibi taktik bir manevra yapıyorlarsa sonuna kadar karşısında oluruz. Bu onlara da millete de bir fayda getirmez.
ALİ BABACAN
Bugünün Türkiye’sinde artık böyle bir terör örgütü olmamalı. Diyalog ve çözüm çabaları olumlu sonuçlar doğurabilir. Samimi ve iyi hazırlanmış bir strateji çerçevesinde yürütülecek bir sürece destek vereceğiz. Ancak, bu sürecin gerçekçi olup olmadığından emin değiliz.
MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
2011’de ‘Çözüm’ adı altında başlayan ihanet süreci, 2015’te ‘Rafa Kaldırdık’ sözü ile uyutuldu. Şimdi DEM ile el sıkışılıyor. Bunun adı ihanet süreci. Terörist başı Abdullah Öcalan’a ev hapsi istemenin önünü açan bu elin sahiplerine milliyetçi denilebilir mi?
İYİ HAZIRLANMIŞ, SAMİMİ BİR STRATEJİYE DESTEK VERİRİZ
DEVA Partisi’nde değişim sinyali veren Babacan, yeni çözüm sürecine ilişkin ise “Bugünün Türkiye’sinde artık böyle bir terör örgütü olmamalı. Diyalog ve çözüm çabaları, olumlu sonuçlar doğurabilir ancak sürecin gerçekçi olup olmadığından emin değiliz” dedi.
Hafta sonu yapılan kongrede yeniden Genel Başkan seçilen DEVA Partisi lideri Ali Babacan, katıldığı bir canlı yayında soruları cevapladı. Partisinin yeni dönemde hedeflediği üç önemli seçmen kitlesini; “Muhafazakarlar, merkez sağ seçmenler ve gençler” şeklinde açıklayan Babacan, şöyle devam etti: “Geçmişte AK Parti’ye destek veren ancak şu anda iktidarın politikalarından rahatsız olan milyonlarca dindar muhafazakar vatandaş var. Bu kesim ve son seçimlerde sandığa gitmeyen seçmenler, yeni bir siyasi arayış içerisinde. Biz, onlara yeni bir siyasi seçenek sunuyoruz. ikinci hedef kitlemiz, merkez sağ seçmeni. Menderes, Özal ve Demirel dönemlerine özlem duyanlar... Üçüncü hedef kitlemiz, gençler. Özellikle 25 yaş altı gençler, ekonomik ve sosyal sorunlar karşısında büyük bir hayal kırıklığı yaşıyor. Bu umutsuzluğa çözüm getirmek için çalışmalar yaptık. Yeni dönemde bu kesimlere odaklanacağız. Vatandaşlarımız, mevcut iktidardan memnun değil ama diğer tarafa da güvenmiyor. Biz, merkez sağda yer alan partilerle iş birliği yaparak bu sıkışmışlığa bir çözüm getirmeyi hedefliyoruz. Bu iş birliği, ilerleyen süreçte bir seçim ittifakına dönüşebilir.”
Ali Babacan, yeni çözüm sürecine ilişkin yaşanan tartışmalar hakkında ise, şunları kaydetti: “Bugünün Türkiye’sinde artık böyle bir terör örgütü olmamalı. Diyalog ve çözüm çabaları, olumlu sonuçlar doğurabilir. Samimi ve iyi hazırlanmış bir strateji çerçevesinde yürütülecek bir sürece destek veririz. Ancak, bu sürecin gerçekçi olup olmadığından emin değiliz. Ortada iyi bir hazırlık var mı, yoksa bu sadece siyasi gündemi oyalamak için mi ortaya atıldı, şu an bilmiyoruz.”
ANKARA’DA EN SICAK GÜNDEM YENİ ÇÖZÜM SÜRECİ TARTIŞMASI
Bahçeli’nin “Teröristbaşı, örgütünün tasfiye edileceğini tek taraflı ilan etsin” çağrısını değerlendiren CHP lideri “Bu konuda yeni bir şey duyulacaksa benim ağzımdan, önümüzdeki hafta Diyarbakır’la başlayıp Van’la bitireceğimiz seyahatte duyulacak” dedi. Özel, pazartesi Demirtaş’ı da ziyaret edecek.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 1 Ekim’de yasama yılının açılışında DEM Partililerle tokalaşmasıyla başlayan yeni çözüm süreci tartışması alevlendi. Bahçeli, salı günü grup toplantısında İmralı’ya seslenerek “Teröristbaşı, örgütünün tasfiye edileceğini tek taraflı ilan etsin. Bu hususta DEM Parti’nin aklını başına alması, uzattığım eli sabote etmek amacıyla tahrik ortamını kamçılamaktan uzak durması herkesin hayrınadır. Uzattığım el samimi ve iyi niyetli bir eldir” ifadeleriyle süreci bir adım öteye taşıdı. Dün Ankara’da düzenlenen “Yerel Yönetimlerde Gıda Güvenliği ve Sürdürülebilir Tarım Konferansı”na katılan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, gazetecilerin konuya dair soruları üzerine “Ben grup konuşmamda, süreçle ilgili partimizin hattını net şekilde ortaya koydum. Bu konuda bir şey duyulacaksa benim ağzımdan duyulacak. Yeni bir şey duyulacaksa da önümüzdeki hafta Diyarbakır’la başlayıp Van’la bitireceğimiz, 6 günde 6 ile gideceğimiz seyahatte duyulacak” dedi.
İKTİDAR SUÇÜSTÜ OLDU
Özel, Savunma Sanayii Destekleme Fonu’na kaynak yaratılması için hazırlanan yasa teklifinin görüşmelerinin ertelenmesine yönelik bir soruya da şu yanıtı verdi:
“İktidarın hem dezenformasyonları, hem oyun planları suçüstü oldu. Vatandaştan ‘İsrail saldıracak tehlike büyük, her an füze gelebilir’ deyip yankesicilik yapmaya çalıştılar. İyi ki 1 Ekim’de Erdoğan bunu Meclis kürsüsünde söyleyince ‘gel hemen anlat’ dedik. İyi ki gizli oturum talep ettik. Söylediklerini açıklamıyoruz çünkü 10 yıl gizli. Söylemedikleri şu; Erdoğan’ın dediği tehlikeye işaret eden hiçbir somut veri yok. Milleti korkutup bunlardan yakınması yerine daha büyük korkularla gark olmasını istediler. ‘İsrail saldıracak açlığını, işsizliğini unut...’ Savunma Sanayii’ne 180 milyar para aktarıldı geçen sene. Helali hoş olsun ama kredi kartıyla geçinmeye muhtaç insanların cebine el atmayın. Çok lazımsa zenginlerden alın. Yakında Savunma sanayii bütçesi görüşülecek. Orada da teklifimiz şu; açık dediklerine göre; 70 milyar. 70 milyarı koyun bütçeye, alın parayı. Bu kadar da insanların duygularıyla oynanmaz. Zenginden çok alın, yoksulu bırakın. Halkçı bir bütçe yapın. Gariban vatandaşın yakasından düşün.”
ÇİFTÇİ ENTÜBE DURUMDA
Bu arada “Yerel Yönetimlerde Gıda Güvenliği ve Sürdürülebilir Tarım Konferansı”nda katılımcılara seslenen CHP lideri, şunları kaydetti: “Türkiye’de tarım yanıyor, çiftçi entübe durumda. Eğer bu iktidar biraz daha mevcut politikalarını sürdürse artık derdini anlatacak, isyan edecek, ürününü dökecek, hedef gösterilecek bir çiftçi de bulamayacak. Kurulan dünya düzeni var olduğu şekliyle o düzeni kuranları da kurtarmıyor. Sadece yüksek katma değerli ürünle bu işin olmadığını da gördük. Çünkü tedarik zinciri kırılınca ülke kendi kendine yetiyor mu yetmiyor mu, çok önemli bir hale geliyor. İstediğiniz kadar dolarınız, euronuz, altınınız olsun eğer kendinize yetecek bir tarımınız yoksa açsınız, perişansınız. Biz tarımda kendi kendine yeten ülke olmak için yeniden adımlar atmalıyız.
TARIM DESTEKLENMELİ
Uluslararası gıda güvenliği endeksinde 10 yıl önce 36’ıncı sıradayken bugün 49’uncu sıradayız. İnanılır gibi değil. Birilerinin yaptığı iyi şeyleri satın almanın yanında kendi işimizi kötü yapıyoruz. Bu stratejik yoksunluk Türkiye’deki gıda enflasyonun rekor oranda artmasına sebebiyet vermektedir. Gıda enflasyonu, yüzde 44. OECD ülkeleri içinde tartışmasız son sıradayız. Mazot, gübre, ilaç gibi girdi maliyetleri katbekat artarken üreticiye yeterli destek verilmiyor, fiyatlar da maliyetleri kurtarmakta yetersiz kalıyor. Böyle olunca artık o iş yapılabilir olmaktan çıkıyor. Milli savunma kadar kritik olan tarım sektörü daha fazla desteklenmeli ve çiftçinin borç sorunları çözüme kavuşturulmalıdır.”
SAMİMİYET ŞÜPHESİ
Gelecek Partisi lideri Davutoğlu, yeni bir çözüm sürecine destek vereceğini açıkladı ama şerhini de koydu: 2023 seçimleri öncesi hepimizi terörist ilan ettikleri gibi taktik bir manevra yapıyorlarsa sonuna kadar karşısında oluruz.
Saadet- Gelecek Partisi TBMM ortak grubu toplantısında gündeme ilişkin açıklamalar yapan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, yeni çözüm süreci tartışmalarına değindi. Davutoğlu “Sayın Bahçeli’nin yasama döneminin ilk günlerine damgasını vuran jestleriyle başlayan, sayın Erdoğan’ın da destek verdiği süreçte iki ihtimal var. Ya milli bir stratejik planlama vardır, ‘Bu sorunları çözmeliyiz ve yeni savaş riskine karşı hazırlıklı girmeliyiz, içerideki yaraları kapatmalıyız’ diyorlar. Eğer böyle diyorlarsa sonuna kadar arkasındayım. Ya da aynen Öcalan’dan mektup alıp 2019 seçimlerine gittikleri gibi, sahte videolarla 2023 seçimleri öncesi hepimizi terörist ilan ettikleri gibi taktik bir manevra yapıyorlar. Böyleyse sonuna kadar sürecin karşısında oluruz. Bu onlara da millete de bir fayda getirmez” diye konuştu.
MİLETİ BİRLEŞTİRİN
Erdoğan ve Bahçeli’ye çağrıda bulunan Davutoğlu, şöyle devam etti: “Milleti birleştirin, kutuplaştırmayın. Yoruldu millet kutuplaşmadan. Terörle mücadelede her şeyi denedik. Daha önce milli bir proje olarak gördüğüm çözüm sürecine destek verdim. Süreç, kamu düzenini yok ettiğinde de teröristlerle mücadele ettim. Bu işin iki ayağı vardır; eksiksiz ve tam demokrasi, tavizsiz bir kamu yönetimi. Bu iki ayağın biri aksadı mı olmaz. Sayın Bahçeli’nin insiyatif aldığı bir süreç rahat yürür. Ümit ederim bunu devam ettirir. Başta DEM olmak üzere ilgili taraflar da şunu diyecek; çözüm sürecinde yaptığımız hataları yapmayacağız ve kamu düzenini bozmayacağız. Partimizin görüşü açık ve nettir; demokratik hak ve özgürlükler bakımından insan haklarına duyarlı kamu düzeni konusunda da teröre asla taviz vermeyen bir yaklaşım.”
NİYE ÇELİK VERDİNİZ?
Grup toplantısında Savunma Sanayii Destekleme Fonu’na kaynak sağlamayı amaçlayan kanun teklifinin görüşmelerinin ertelenmesini de değerlendiren Ahmet Davutoğlu “Cumhurbaşkanımız geçtiğimiz günlerde İsrail’in Türkiye tehdidinden bahsetti. Türkiye’ye dönük milli bir tehdit varsa o zaman ne yapıldığını sormak ve gerekenleri yapmak bizim üzerimize vazifedir. Ama bütün bunlar Sayıştay denetiminden uzak bir Savunma Sanayi Fonu oluşturmaksa bundan uzak durun. Dünya, 21. yüzyılın ilk büyük değişimini yaşıyor. Yeni döneme son derece hazırlıksız giriyoruz. Geçen sene Erdoğan’ın Netenyahu’yla el sıkışmaması lazımdı. Bir senedir Türkiye’nin İsrail’e en çok çelik desteği veren ülke konumunda olmaması gerekirdi. O zaman yarın bu çelik Türkiye’ye kullanılacak demektir. Böyle bir stratejik planlama olur mu? Tedbir, önce yönetenlere düşer. Bu millet savunma sanayi için son kuruşunu verir ama halkın boğazını sıkarak almaya çalışırsan da hesabını sorar. Kur korumalı mevduattan kesinti yapılsın. Üç yıldır bunlara trilyonlar aktardınız. Ayrıcalıklı müteahhitlerin vergi muafiyeti kaldırılsın.”
TERÖRİSTLERLE DİYALOG YAPILMAZ
İYİ Parti Genel Başkanı Dervişoğlu, partisinin grup toplantısında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin DEM Parti ve terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan ile ilgili açıklamalarını eleştirdi. Dervişoğlu “Ülkenin çocukları açken, gençler işsizken, onlara uzanmayan eller, 10 milyon kaçağa uzandı. Bugün görüyoruz ki o eller, gedikli teröristlerin emeklilik ve salıverilme planına uzanmaktadır. Daha acınası olanı, Meclis kürsüsünden bebek katili bölücü başına seslenenler var. Terör örgütünü tasfiye edecek, terörün sona erdiğini ilan edecek olan devlettir. Teröristbaşından çözüm bekleyen bir anlayış, devlet ciddiyetinden uzaktır. Diyalog asla terörle ya da teröristlerle yapılmaz. Bizim konuşmamız gereken, milletimizin kendisidir. Yıllarca Kürt sorunu diyerek, Kürtleri bir sorun nesnesi haline getirenlerin ne bugün ne de yarın Kürt vatandaşlarımıza getirebileceği bir çözüm yoktur” dedi. Yeni anayasa tartışmalarına da değinen Dervişoğlu “Numan Kurtulmuş’un itirafnamesi, 15 Temmuz günü bu Meclis’e hainlerce atılmış bombalardan daha cüretkar, yıkıcı ve tahripkardır. İYİ Parti’nin bu acemi piyeste yeri yoktur ve olmayacaktır. Çünkü Türkiye’ye yeni bir Anayasa’dan daha çok, yeni bir iktidar lazımdır” ifadesini kullandı.