Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın CHP'li belediyeleri kastederek yaptığı, "Emeklilere faydanız dokunsun istiyorsanız talimat verin, belediyeleriniz Sosyal Güvenlik Kurumu'na olan birikmiş borçlarını ödesin. Öyle 25 kuruşa simit yok" açıklamasının ardından Bakan Vedat Işıkhan, borç bildirimlerinin belediyelere gönderildiğini söyledi. KARAR’a konuşan vergi uzmanı ve ekonomist Emre Şirin, verilen kararın “siyasi” olduğuna dikkat çekti.
SEMA KIZILARSLAN
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçtiğimiz gün yaptığı 'belediye borçları' açıklamasının ardından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan da belediyelere prim borçlarını ödemeleri konusunda borç bildiriminin gönderildiğini duyurdu. Bakan Işıkhan, belediyelerin SGK'ya olan toplam prim borcunun 96 milyar lirayı bulduğunu açıkladı ve borçların bir an önce tahsil edilmesi gerektiğini belirtti.
Bakan Işıkhan, yaptığı açıklamada SGK'nın ana gelir kaynağının sigorta primleri olduğunu ifade etti. Işıkhan, "Harcama ve ödemelerin yapılabilmesi, SGK'nın ana gelir kaynağı olan sigorta primlerinin düzenli ve eksiksiz toplanmasına bağlıdır" dedi. Işıkhan, belediyelerin borçlarını ödememesi durumunda, SGK'nın finansal dengesinin olumsuz etkileneceğini de dile getirdi.
BUGÜNE KADAR NİYE YAPILMADIĞININ SORGULANMASI GEREKİR
KARAR’a konuşan Finans ve Ekonomi Danışmanı Emre Şirin, önceden iktidar partisinin elinde olan belediyelerin borçlarının, muhalefete geçtikten sonra gündeme getirildiğini belirtti. Bu borçların gündeme getirilmesinin, yeni yönetimlerin zor durumda bırakılması amacını taşıdığına dikkat çeken Şirin, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Önceki dönemlerde özellikle iktidarın elinde olan belediyeler muhalefete geçmiş oldu. Birçok belediyede bunu yaşadık. Bugüne kadar bu belediyelerin vergileri veya SGK prim borçları çok gündem olmuyordu. Ama şunu görüyoruz ki, el değiştirdikten sonra gündem olmaya başladı.
İktidarın temel görevi halka hizmet sunmaktır. Düne kadar belediyeler iktidarın elindeyken bunları gündeme getirmeyip, bugün el değiştirdiği için gündeme getiriyorsanız, burada temel mesele hizmetten ziyade, bu yeni iktidara gelen ya da yönetime geçen belediyeleri zor durumda bırakmaktır. Buradan toplumsal bir fayda çıkmaz.”
EL DEĞİŞTİREN BELEDİYELER ZATEN AK PARTİLİ BELEDİYELERDİ
Belediyelerin borçlarının gündeme getirilmesinin, hizmet sunumunu engellediğini ve halkın bundan olumsuz etkileneceğinin altını çizen Şirin, şöyle devam etti:
“Belediyelerin elini kolunu bağlarsanız, halka hizmet sunamazlar. Halka hizmet yöneticiler tarafından sağlanmalıdır. Bundan halk negatif etkilenir. Şu sorulmalıdır: El değiştiren belediyeler zaten AK Partili belediyelerdi. Cumhuriyet Halk Partisi'ne geçen belediyelerde bu borçlar nasıl yapıldı, kimin döneminde yapıldı, şimdiye kadar niye gündeme gelmedi? Cumhurbaşkanı'nın açıklamalarını hepimiz okuduk, dinledik, ama bugüne kadar niye yapılmadığının sorgulanması gerekir. Burada asıl nokta, bunun siyasi bir olay olduğu gerçeğidir.”
AK PARTİ-MHP İKTİDARI İLE CHP'NİN ARASINDAKİ ÇEKİŞMENİN MAĞDURU YİNE VATANDAŞ OLACAKTIR
AK Parti-MHP iktidarı ile CHP arasında yaşanan çekişmenin, vatandaşları olumsuz etkilediğini söyleyen Şirin, hizmetin esas olması gerektiğini ve siyasi çekişmelerin hizmeti engellememesi gerektiğini ifade etti:
“Belediyeler zaten bir borç sıkıntısı yaşıyorsa, bütçe problemi yaşıyorsa, bir borçlanma problemi varsa, siz daha da zorladığınızda bundan negatif etkilenecek olan yerel halktır. Yerel yönetimlerin hizmet sunması gereken yerel halktır. Dolayısıyla, siyasi çekişmenin mağduru burada yine vatandaş olacaktır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni elinde bulunduran AK Parti-MHP iktidarı ile yerel yönetimlerde ağırlıklı başarı kazanan CHP'nin arasındaki çekişmenin mağduru yine vatandaş olacaktır. Siyaset üstü düşünülmelidir. Çünkü temel mesele hizmetse, bu siyasi çekişmeler gündem dışı olmalıdır. Ama maalesef Türkiye'de olaylara böyle bakılmıyor. ‘Biz yaptık ama bunlar yapamıyor’ veya ‘Bakın biz kaybettik, gelenler bizim sunduğumuz hizmetleri de sunamıyor’ diyebilmek adına belediyeler üzerinden böyle bir siyaset yürütülüyor. Bu son derece yanlış bir siyasettir.”
