31 Mart yerel seçiminde AK Parti oldukça ağır bir kayıp yaşadı. İstanbul, Ankara ve İzmir büyükşehir belediyelerini elinde tutmayı başaran CHP, AK Parti’nin elinden 3 büyükşehir ve 7 il merkez belediyesini daha aldı. Türkiye'nin seçim haritasının değiştiğine dikkat çeken uzmanlar, CHP'nin elde ettiği başarının yanı sıra diğer partilerle ilgili de önemli değerlendirmelerde bulundu.
31 Mart yerel seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) en büyük 5 şehrin belediye başkanlığını elde etmekle kalmadı, aynı zamanda 47 yıl sonra Türkiye’nin birinci partisi konumuna yükseldi.
Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) se 22 yıllık iktidarında ilk kez seçim yenilgisi aldı ve seçimi ikinci sırada tamamladı.
Özyeğin Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Evren Balta, Koç Üniversitesi öğretim üyesi Ali Çarkoğlu ve Kadir Has Üniversitesi öğretim üyesi Soli Özel sonuçları BBC Türkçe’ye değerlendirdi.
'TÜRKİYE’NİN SEÇİM HARİTASI DEĞİŞTİ'
Türkiye genelinde CHP 14’ü büyükşehir 35 belediye, AK Parti ise 12’si büyükşehir 24 belediye kazandı. Cumhur İttifakı’nın ortağı MHP 8 il aldı.
6 büyükşehir ve 23 il merkezinde belediye başkanlığı bir partiden diğerine geçti. En büyük geçiş AK Parti'den CHP’ye oldu.
Evren Balta, “Bu seçim sonuçlarıyla birlikte Türkiye’nin seçim haritası değişmiş oldu” diyor. AK Parti’nin iktidara geldiği 2002’den beri “Türkiye’nin siyasal kutuplaşmasına eşlik eden bir coğrafi kutuplaşma” olduğunu söyleyen Balta, şimdiye kadar kıyı kentlerde ve büyük kentlerde CHP’nin, daha küçük kentlerde ve iç kentlerde ise AK Parti'nin daha fazla oy aldığına dikkat çekiyor. Fakat ona göre bu seçimlerde “bir partinin kalesi diyebileceğimiz bir il kalmadı.” Seçim haritasındaki bu değişikliği, “seküler muhafazakar kutuplaşmasının yumuşamaya başladığının bir göstergesi” olarak yorumluyor.
Ali Çarkoğlu’na göre ise bu tablo, “2023 milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra muhalefetin yeniden hayata dönüş tablosu.”
Ancak tablodaki değişim, ana muhalefet partisi CHP’yle sınırlı değil. Yeniden Refah Partisi 1’i büyükşehir 2 il, DEM Parti 3’ü büyükşehir 10 il, İYİ Parti ve BBP de 1'er il belediyeyi aldı.
Balta, özellikle İYİ Parti ve Yeniden Refah Partisi’nin performansına dikkati çekiyor:
“İYİ Parti’nin ‘hür ve müstakil’ siyaset dediği ve ittifak siyasetinden vazgeçtiği seçim stratejisinin çok büyük bir başarısızlıkla sonuçlandığını gördük. Bu durum İYİ Parti’nin siyasal geleceğini, hem parti içerisindeki çekişmeler, hem de varlığını devam ettirebilme anlamında olumsuz yönde etkileyecek.
“Öte yandan Yeniden Refah Partisi’nin ciddi bir başarısı söz konusu. Dolayısıyla bir takım siyasal partilerin çözülmeye başlamasının, bazı partilerin de yükselmeye başlamasının ilk adımı olacak.” Balta’ya göre bu nedenle bu seçim, “Türkiye’deki siyasal parti sistemini de yeniden şekillendiren bir seçim oldu.”
'CHP’NİN BAŞARISI BEKLENMEDİK'
Uzmanlar, CHP’nin Anadolu’nun iç kesimlerine yayılan başarısının “beklenmedik” olduğunu söylüyor. Soli Özel, “İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de Cumhuriyet Halk Partisi adaylarının başarılı olacağını tahmin edebiliyorduk. Anadolu’nun her tarafına yayılmış olan bir başarının çok kimse tarafından beklendiğini sanmıyorum” diyor.
Uzmanlar özellikle "AK Parti’nin kalesi" olarak bilinen Adıyaman’ın CHP’ye geçmesinin şaşırtıcı olduğu görüşünde.
Balta, “Depremden en çok etkilenen bölgelerin ve Adıyaman gibi Adalet ve Kalkınma Partisi’nin çok güçlü olduğu yerlerin CHP’ye geçmiş olması bence seçimin sembolik olarak en önemli sonuçlarından birisi. Çünkü 2023 seçimlerinin en önemli sembolik sonuçlarından birisi, depreme rağmen aslında bu illerin Adalet ve Kalkınma Partisi’ne oy vermeye devam ediyor olmalarıydı” diyor.
Uzmanlara göre seçimin bir diğer sürprizi, CHP’nin sadece Anadolu illerinde değil, özellikle İstanbul’da muhafazakar seçmenlerin yaşadığı ilçelerde de varlık göstermesi.
'AK PARTİ SEÇMENİ SANDIĞA GİTMEDİ, GECİKMİŞ BİR TEPKİ GÖSTERDİ'
Uzmanlara göre CHP yönetimindeki kadro değişikliği, partinin elindeki belediyelerde iyi çalışması ve CHP’li adayların başarılı kampanyaları bu seçim sonucunun alınmasında rol oynasa da, asıl muhtemel neden AK Parti seçmeninin sandığa gitmemesi.
Balta, seçmenin ekonomik krize ve depreme “gecikmiş tepkisini” bu seçimlerde gösterdiği kanısında.
Peki, seçmen 2023 seçimlerinde tepkisini neden göstermedi?
Balta genel seçimlerle yerel seçimlerin farklı anlamlar taşıdığını vurguluyor;
“2023 genel seçimlerinde hükümet özellikle milliyetçilik ve ülkenin bekası konularıyla ilgili kampanya yapmıştı ve muhalefetin Kürt hareketiyle olan ilişkisi üzerinden de bu kampanyayı milliyetçi kitleleri kendisine çekebilmek için kullanmıştı. Yerel seçimlerde bu kartı bu kadar kolay kullanması mümkün değil.
“İkincisi ekonomik krizin derinleşmesi ve alt gelir grupları tarafından hissedilmeye başlanmasıyla ilişkili. 2023 genel seçimlerine gitmeden önce asgari ücretin arttırılması, çok büyük bir grubun emekli edilmesi, doğalgazın belirli bir dönem parasız olması gibi bir takım kaynakların yeniden dağıtımına başvurmuştu hükümet. Ama şimdi o bütçeye sahip değil ve o aracı kullanamadı.”
Uzmanlara göre bir diğer neden de yerel seçimlerin Erdoğan’a yönelik doğrudan bir oylama niteliğinde olmaması. Özel, “Bu (seçim) Tayyip Erdoğan’a iktidar kaybettirmeyeceği için ‘Ayarı bu şekilde veririm’ demiş olabilir seçmen” diyor.
'İMAMOĞLU, ERDOĞAN'I YİNE YENDİ'
Yerel seçimlerin 2028’de yapılması planlanan Cumhurbaşkanlığı seçimlerine nasıl yansıyacağı da şimdiden tartışılmaya başlandı. Özel, “İstanbul seçiminin İmamoğlu tarafından kazanılmasıyla birlikte ‘Türkiye’de Tayyip Erdoğan’dan iktidarı devralabilecek yeni bir lider var mıdır’ sorusu nihayet cevaplandırılmış oldu 21 yıl sonra” diyor.
Balta da “2028 yılında Erdoğan’ın yeniden cumhurbaşkanı adayı olabilmesi için bir anayasa değişikliği yapması gerekiyor ve bu anayasa değişikliği CHP’nin bu kadar güçlendiği bir durumda çok da kolay olmayabilir. Ama yeniden aday olursa onun ya da kendisinin devamı olarak göstereceği kişinin karşısına çıkmasını beklediğim aday Ekrem İmamoğlu” diyor.
Nedeni, İmamoğlu’nun sandıkta “Erdoğan’ı dolaylı da olsa 3. kez yenmiş olması.”
Balta, “Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan 2024 yerel seçimlerindeki en temel siyasi hedefinin İstanbul’u geri kazanmak olduğunu söylemiş olmasına rağmen, onu yeniden yenmiş oldu” diyor.
Uzmanlara göre İmamoğlu’nun en önemli avantajlarından birisi çok geniş bir seçmen grubuna hitap edebilmesi.
Çarkoğlu’na göre İmamoğlu, “hem Kürtlerle konuşabilen, aynı zamanda da muhafazakar hassasiyetlere hitap edebilen” bir isim.
Uzmanlara göre, muhalefetin ortaya çıkarabileceği bir diğer Cumhurbaşkanı adayı ise Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş.
'ERKEN SEÇİMİ KONUŞMAK İÇİN ERKEN'
Merak edilen bir diğer konu, CHP’nin bu başarının ardından erken seçimi zorlayıp zorlamayacağı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşçıer, CHP'nin şu anda “erken seçim çağrısı” gibi bir tartışması olmadığını belirtse de, toplumsal baskının bunu zorlayabileceğini dile getirdi. Uzmanlar erken seçimi konuşmak için erken olduğu görüşünde.
Balta, “Kuşkusuz erken seçim ihtimali var ama bunu çok kısa bir zamanda olacağını da düşünmüyorum. Birkaç yıl içerisinde değil ama 2028’den daha önce olabilmesi mümkün” diyor. Gelecek 2 sene içerisinde erken seçim beklemediğini söyleyen Çarkoğlu’na göre, Erdoğan seçimlere gitmek için “yeni ekonomi politikasının iyi sonuçlarını almayı bekleyecek.”