Türkiye'den çalışmak sebebiyle Sudan'a giden makine mühendisleri Tolga Çelik, Mesut Öndür ve Mustafa Yeşilova, Sudan'da HDK arasında çıkan çatışma nedeniyle Hartum'da mahsur kaldı. Mahsur kalan vatandaşlardan Çelik, "Savaşın durduğu yok. Sürekli silah sesleri duyuyoruz. Ne yapacağımızı bilmiyorum. Can güvenliği olmadığı için dışarı çıkmamamızı söylüyorlar" ifadelerini kullandı.
İZMİR'den çalışmak için Sudan'a giden makine mühendisleri Tolga Çelik, Mesut Öndür ve Mustafa Yeşilova, Sudan'ın başkenti Hartum ve çeşitli şehirlerinde ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında çıkan çatışma nedeniyle Hartum'da mahsur kaldı. Güvenli bir şekilde tahliye edilmeyi beklediklerini belirten Çelik, "Savaşın durduğu yok. Sürekli silah sesleri duyuyoruz. Ne yapacağımızı bilmiyorum. Can güvenliği olmadığı için dışarı çıkmamamızı söylüyorlar" dedi.
Ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında çıkan çatışma nedeniyle Hartum ve çeşitli şehirlerinde mahsur kalan ve tahliye edilmeyi bekleyen Türk vatandaşlar da bulunuyor. Makine mühendisleri Tolga Çelik, Mesut Öndür ve Mustafa Yeşilova 8 Mart'ta beyaz eşya üreten bir firmada çalışmak için İzmir'den Sudan'a gitti. Çatışmalar, 3 arkadaş fabrikada çalışırken başladı. Firma yetkilileri tarafından güvenlik nedeniyle çalışanların dışarı çıkışlarına izin verilmedi. Bir süre diğer çalışanlarla toplantı odasında saklanan Çelik, Öndür ve Yeşilova, daha sonra güvenli olduğu düşünülen apart otele yerleştirildi. 3 makine mühendisi burada iş kıyafetleriyle mahsur kaldı. Çelik, Öndür ve Yeşilova yaşadıklarını anlattı.
'BURADA BEKLİYORUZ'
Kentin karışık olduğunu belirten Tolga Çelik, "İzmir'de özel bir firmada görev yapıyoruz. İşimiz gereği de zaman zaman farklı ülkelerde çalışıyoruz. 8 Mart'ta da Sudan'a beyaz eşya üreten bir firmaya kuruluma geldik. En başta her şey normaldi. Siviller 1-2 hafta önce eylem yapmıştı. O gün bizi de otelden çıkarmamışlardı. Olaylar 15 Nisan'da patlak verdi. Fabrikadaki bazı yetkililer bizi korumak için silahlarla geldi, güvenli olmadığından dışarı çıkmamızı istemediler. Bir süre toplantı odasında gizlendik. Ardında da şehrin kuzeyindeki apart otele getirdiler. Sürekli silah sesleri duyuyoruz. Göç eden insanları görüyoruz. Konsoloslukla olaylar patladıktan 2 gün sonra iletişime geçebildik. Sonrasında CİMER'e de yazdık. Bilgilerimizi aldılar. Teyit yapıldı. Ancak savaşın durduğu yok. Ne yapacağız bilmiyorum. Can güvenliği olmadığı için dışarı çıkmamamızı söylüyorlar. Çıkan olaylar yüzünden kaldığımız otele de ulaşamadık. Valizlerimiz orada kaldı. İş kıyafetlerimizle burada bekliyoruz" ifadelerini kullandı.
'ÖLÜLER KOKMAYA BAŞLADI'
Sudan'da insanların yaşam mücadelesi verdiğini söyleyen Mustafa Yeşilova ise "Ara ara silah sesleri geliyor. Otelci dışarı çıkmayın diyor. Ara sokaklarda askerler var. Büyük bir yaşam mücadelesi var. Yerel halk da çok büyük sıkıntı çekiyor. Yağmalama başladı. Hastaneleri yakıp yıkmışlar" dedi. İşçilerden Mesut Öndür de "Burası çok sıcak. Ölüler kokmaya başladı. Bir odaya sığındık. Dışarı da çıkamıyoruz. Yeme içme de sıkıntı. Elektrikler, sular kesiliyor. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Tek isteğimiz buradan kurtarılmak" diye konuştu