Uzaya giden astronotların sağlıklarını korumak için tamamen Türk yapımı yeni üretim geldi. İşte, akrep derisinden astronotlara özel yapılan üretimin detayları…
İlk Türk astronot Alper Gezeravcı’nın 19 Ocak tarihinde uzaya yollanmasının ardından, ülkedeki bilim insanları da uzun süren uzay görevlerinde astronotların sağlığının korunmasına dair çalışmalarına yoğunluk verdi. Bu doğrultuda, hava ve uzay eczacılığı alanında çalışmalarına devam eden Prof. Dr. İsmail Tuncer Değim de öğrencileri ile, astronotların uzayda yüksek oranda bulunan radyasyondan korunması amacı ile harekete geçti. Prof. Dr. Değim ile öğrencileri çalışmalarının sonucunda, radyasyon ve ultraviyole ışığı geçirmeyen akrep derisinden krem üretti. Bu krem ile göreve giden astronotların uzay yürüyüşünde özellikle yüz ve ellerinin radyasyonun etkisinden korunması amaçlanıyor.
DÜNYADA GÜNEŞ KREMİ, UZAYDA RADYASYON TUTUCU KREM
Prof. Dr. İsmail Tuncer Değim, dünyada güneş kreminin önemli olduğunu uzayda ise radyasyon tutucu kremin önemli olduğunu vurgulayarak, "Radyasyona en dayanıklı, radyasyondan ölmeyen, zarar görmeyen canlılar akrepler ve kitin tabakası olan diğer böcekler. Akrebin kabuğundan bir merhem geliştirdik, kabuğu toz ederek. Akrepler, o derilerin içindeki hiyalin tabakası nedeniyle radyasyonu kendi bünyelerine almıyorlar. Biz de, uzay görevine çıkan astronotların bu kremi kullanarak daha az radyasyona maruz kalmalarını hedefledik” dedi.
Değim, akrep derisinin ultraviyole ışığı ve radyasyonu yansıttığını aktararak, "Akrep derisinden hazırladığımız merhemin kullanıldığı bölgede radyasyon ya da ultraviyole ışığı yansımış olacağı için kişi, ultraviyole ışığından ve radyasyondan korunmuş olacak” sözlerini kullandı.
Yapılan çalışmalarda, astronotların dünyadakilere kıyasla 10-50 kat daha fazla radyasyona maruz kaldığının belirlendiğini söyleyen Değim, bunu azaltabilmek için kremi geliştirdiklerini ve şuan patent başvurusunun devam ettiğini ifade etti.
UZAYA GİDENLER İÇİN İLAÇ ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR
2018-2019 yıllarında üniversitede Hava ve Uzay Eczacılığı alanında ders vermeye başladıklarını anlatan Prof. Dr. İsmail Tuncer Değim, bu alanda uzaya gidenlerin vücudunda nasıl değişiklikler meydana geldiği, bu kişilerin uzayda hangi ilaca ihtiyaç duyduğuna dair çalışmalar yaptıklarını söyledi.
Prof. Dr. Değim, standart dışı olan konuların öğrencileri daha çok meraklandırdığını kaydederek, Alper Gezeravcı'nın uzaya gitmesiyle bu dersin daha da dikkat çektiğini, farklı fakültelerin de bu konuyla rağbet göstermeye başladığını ve konuşma yapmak için davetler aldığını belirtti. Değim, Hava ve Uzay Eczacılığı konusunda ders veren ilk akademisyen olduğunu da dile getirdi.
Bu derste "Uzaya giden insanın hangi ilaç formülasyonlarına ihtiyacı olur?", "Uzayda ilaçların stabilitesi nasıl değişir?" konularının üzerinde durduklarını ifade eden Değim, şöyle devam etti:
"Çünkü uzay aracında ilaçların daha fazla radyasyona, titreşime maruz kalması, basınç değişikliğine uğraması söz konusu. Dolayısıyla, biz eczacılar olarak bunu önceden öngörerek, 'Stabilitelerinde, formülasyonlarında neleri dikkate almalıyız?' bunu veya 'Hangi ilaç formülasyonlarının, hangi ilaç etken maddesine ihtiyacı olur?' onu inceliyoruz. Çünkü uzay aracının içinde inanılmaz bir jiroskopik etki oluyor. O da astronotların, orada bulunan insanların başlarının dönmesine, fizyolojisinin değişmesine neden oluyor."
ASTRONOTLAR İÇİN KURU ŞAMPUAN GELİŞTİRİLDİ
İnsanların saç yıkama, banyo yapma, diş fırçalama gibi kozmetik ihtiyaçlarının uzayda da devam ettiğini belirten Değim, bu alanda geliştirdikleri formülasyonlardan birinin kuru şampuan olduğu bilgisini vererek, "Çünkü uzay aracının içinde de astronotların banyoya, saçlarını yıkamaya ihtiyacı var. Ama dünyadaki kadar bol su kaynağı yok. Dolayısıyla kuru şampuan formülasyonumuz var. Zaten, normalde Eczacılık Mevzuatımızda var bu. Fakat bu uzay görevleri veya gelişen teknolojiyle daha ön plana çıktı. Kuru şampuan toz şeklinde, su kullanmadan kullandığımız bir şampuan” dedi.
Su kaynaklarına ulaşmak zor olduğu için kuru şampuanın afet durumlarında da kullanılabilir olduğunu vurgulayan Değim, öğrencisinin geliştirdiği formülle hazırlanan ve içinde kuru şampuan bulunan bonenin başa takılarak saçları temizlediği bilgisini verdi.