İYİ Parti lideri Akşener, Bolu'da otobüsten halka seslendi. Akşener, Millet İttifakı iktidara geldiği takdirde kadınların daha özgür bir dünyada yaşaması için söz verirken, Cumhur İttifakı'na katılan bazı partilerin İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı kanunu ortadan kaldırmak istedikleri söyledi. Akşener, konu ile ilgili olarak, "Kadının karnında sıpayı sırtından sopayı eksik etmeyeceksin' diyen bir zihniyetle yol yürüyenler bize akıl öğretiyor" dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Bolu'da Bolu Belediyesi Başkanı Tanju Özcan ile birlikte otobüsten vatandaşlara seslendi. Akşener'in gündeminde kadın hakları bulunurken, Millet İttifakı iktidara geldiğinde kadınların daha özgür bir Türkiye'de yaşayacağına dair söz verdi.
Akşener iktidarın ekonomi politikalarını da eleştirirken, Türk Lirası'nın en büyük banknotu olan 200 lira ile bir kilo kıymanın bile alınamayacağına dikkat çekti. İktidara geldiklerinde 200 ile mutfak masraflarının tamamının karşılanacağını söyleyen Akşener'in açıklamalarının satırbaşları şu şekilde:
Millet İttifakı'nın belediye başkanımız sayın Tanju Özcan'a da teşekkür ediyorum. Kendisi bizi misafir ediyor.
14 Mayıs'ta bir seçime gidilecek. Ya bu ucube sistemin devamına 'evet' denilecek ya da bu ucube sistemin attaya gitmesine 'evet' denilecek.
15 Mayıs sabahı ya tek adam sistemine uyanacağız ya da 15 Mayıs sabahı ucube sistem gitmiş olacak. Yargının bağımsızlığı, ekonominin yandaşlarının elinden çıkıp gerçekten istihdamın öne konduğu, işsizliğin giderildiği, hırsızlık yapandan hesap sorulduğu, güneşin ısıttığı bir Türkiye'ye gözümüzü açacağız inşallah.
'200 LİRAYLA BİR KİLO KIYMA ALINAMIYOR'
Çok komik şeyler oluyor. 21 yıl önce bu iktidarın vaat ettiği birçok şeyi bugün yeniden vaat eden bir sayın Erdoğan' la karşı karşıyayız. Türkiye'nin en büyük parası 200 lirayla bir kilo kıyma alamıyorsunuz. Çocuklarımız aç uyuyor. Çocuklarımızda bodurluk başladı. Allah razı olsun Millet İttifakı'nın belediye başkanlarından. Sosyal belediyecilik nasılmış gösterdiler. Kimselerin gözüne sokmadan yardım yapıyorlar. Yardım değil hak dağıtıyorlar.
'O TÜRKİYE'Yİ GÖNDERECEĞİZ'
Bir abimiz diyor ki, "İnsanlar fakirlikte kanlarını satıyor". Yani para karşılığı çoluğu çocuğu için organını satanlar var. 15 Mayıs sabahı bunların hepsini ortadan kaldıracağız.
Özellikle kadınlarımız, karanlıkta yürümekten korkan, dayak yediğinde suçlu çıkan, tecavüz edildiğinde o kadının suçlu çıktığı bir Türkiye'yi ebediyen göndereceğiz. Ve bunun yerine kadınların başı dik, mutlu, gururlu ve kendilerine güvenerek hem çalıştıkları hem de ailelerini geçindirdikleri bir Türkiye'yi yeniden inşa edeceğiz.
Cumhuriyete düşmanlıkların getirdiği nokta nedir? Size söyleyeyim... Gelinen noktada bayrağın renginden rahatsız olanlar, federasyon isteyenler, kadın haklarını zaten kabul etmedikleri gibi bırakın İstanbul Sözleşmesini 6284 sayılı yasanın dahi ortadan kalkmasını isteyen, 'Kadının karnında sıpayı sırtından sopayı eksik etmeyeceksin' diyen bir zihniyetle yol yürüyenler bize akıl öğretiyor.
Atanamayan öğretmenler... Seçilir seçilmez 100 bin öğretmen atayacağız.
Bize Müslümanlık öğretenlerin öncelikle kul hakkına el uzatanlardan olması da apayrı bir çelişkidir. Türkiye'ye 15 Mayıs'ta Allah'ın izniyle bahar gelecek.
Şu 200 lirayla bir kilo kıyma alamayanlar, bu 200 lirayla mutfağının bir haftalık ihtiyacını karşılayacak.
'KILIÇDAROĞLU VE KENDİME OY İSTİYORUM'
Bu ülkeyi terk etmek isteyen gençlerimiz, haklısınız. Çünkü nefes alamıyorsunuz. İki de bir itilip kakılıyorsunuz. İş bulma imkanlarınızın olmadığına inanıyorsunuz. İnsanların kayrıldığını biliyorsunuz. Onun için, mühendis olup burada iş bulamayacağını düşünen evlatlarımız, bir başka ülkeye gidip garson olmayı tercih ediyor. Keşke ülkende kalıp garson olsan. Ama orada bile iş bulmak için ayı lazım, dayı lazım. Özel sektörde dahi, yandaşın içinde değilse iş bulma imkanın yok. İşte bütün bunların ortadan kaldırıldığı bir gün olacak. Ama sizden bir ricam var; ben, üç yıldır esnaf geziyorum, hiçbir zaman o dönemde partimi övmedim. Sadece sizi dinledim. Şimdi bugün, sizden oylarınızı istiyorum. İYİ Parti’ye oylarınızı istiyorum ve 13. Cumhurbaşkanı’mız olacak olan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na oylarınızı istiyorum. ‘Başbakan Meral’ diyorsunuz ya ben, sizin helal oylarınızla başbakan olmak istiyorum. Pazarlıklarla olmak istemiyorum. Siz eğer beni başbakanlığa layık görüyorsanız oy vereceksiniz. Bu ucube sistemin değişmesini istiyorsanız, Türkiye’nin yeniden nefes almasını istiyorsanız da 13. Cumhurbaşkanı’mız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na oy vereceksiniz ve bu ülke feraha çıkacak.
Bana pek çok şey söylendi ama Allah’ıma çok şükür ‘hırsız’ diyemediler. Sayın Kılıçdaroğlu’na da pek çok şey söylendi ama ona da ‘hırsız’ diyemediler. Dolayısıyla bütün iftiralara rağmen, bütün hakaretlere rağmen biz ayakta kaldık. Niye ayakta kaldık? Harama el uzatmadığımız için. Onun için; harama, helale, kul hakkına inanan bir insan olduğum için sizlerin helal oylarını istiyorum. Gerçekten hiçbir harama el uzatmamış, dürüst, namuslu, sakin, sinirlenmeyen, iki de bir atarlanmayan Sayın Kılıçdaroğlu’na da oy istiyorum.”