Cumhurbaşkanı Erdoğan, TOBB Genel Kurulu'nda açıklamalarda bulunurken ekonomi gündemine dair konuştu. 11 aydır uygulanan yeni ekonomi politikasının meyvelerinin alınmaya başladığını söyleyen Erdoğan, "Bugün bize serzenişte bulunanlar yarın hayır duası edecek" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TOBB Genel Kurulu'nda açıklamalarda bulundu. Konuşmasında ana gündem maddesi ekonomi olan Erdoğan, 11 aydır uyguladıkları ekonomi politikasının meyvelerini aldıklarını söyledi. Genel ve yerel seçimlerin bürokrasiyi yavaşlattığını söyleyen Erdoğan, ilgilerini tamamen vatandaşa çevirdiklerini belirtti.
"Küresel ekonominin son 5-6 yıldır fırtınalı sulardan geçtiğini biliyorsunuz. Türkiye olarak küresel ekonominin genel seyrinden maalesef biz de etkileniyoruz" şeklinde konuşan Erdoğan, "Bugün bize serzenişte bulunanlar yarın hayır duası edecek" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın cümlelerinden satırbaşları şöyle:
"Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'mizin 80'inci genel kurulunun ülkemiz ve iş dünyamız için hayırlara vesile olmasını Allah'tan diliyorum. Bu güzel atmosferde bizleri bir araya getiren Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği yönetimine teşekkür ediyorum. Burada Türkiye için çarpan vatanperver yürekler var. Burada Türkiye için üreten, istihdam oluşturan girişimci ruhlar var. Burada milletimizin istikbali için çalışan, ter döken, inanmış gönüller var.
Burada Türkiye Yüzyılı'nın inşası yolunda hiçbir fedakarlıktan kaçmayan millet ve memleket sevdalısı yol arkadaşlarım var. Türkiye'nin ve Türk ekonomisinin kalbi bugün bu salonda atıyor. Rabbim birliğimizi, beraberliğimizi ve muhabbetimizi daim eylesin diyorum. Bu vesileyle kuruluşundan bugüne kadar TOBB çatısı altında ülkemizin kalkınmasına, gelişmesine, güçlenmesine destek olan her bir kardeşime şahsım, ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum.
Elektrikli araç piyasası son 1 sene içerisinde büyük bir ivme yakaladı. Uzun yıllar sonra bu sefer treni ve trendi kaçırmadık. Yerli ve milli markamız TOGG'la bu sektörde biz de varız dedik.
Fabrikasından tasarımına kadar her şeyi eleştiri konusu yaparak, projeyi itibarsızlaştırmak için her yolu denediler. Türkiye'yi ekonomide bir üst lige çıkaracak hamleleri baltalamak için kimler devreye giriyorsa, bu süreçte de buna şahitlik ettik
'2023 YILI TÜRKİYE EKONOMİSİ AÇISINDA ÇOK MEŞAKKATLİ BİR YIL OLDU'
2023 yılı Türkiye ekonomisi açısında çok meşakkatli bir yıl oldu. Başta Gazze krizi olmak üzere ülkemizi doğrudan etkileyen çatışmalar patlak verdi. 31 Mart seçimlerinin de geri bırakılmasıyla 4 yıllık seçimsiz bir döneme girmiş bulunuyoruz. Milletimizin gerçek gündemine daha fazla vakit ve kaynak ayırabileceğiz.
Seçimlerin tek başına seçim gündeminin bile bürokrasiyi yavaşlattı. 28 Mayıs seçimlerinden hemen sonra ekonomide güçlü bir ekip kurduk. Beş yıllık haritamızı belirledik. Son 11 aydır da bu haritamızı uyguluyoruz.
'KÜRESEL EKONOMİNİN GENEL SEYRİNDEN BİZ DE ETKİLENİYORUZ'
Küresel ekonominin son 5-6 yıldır fırtınalı sulardan geçtiğini biliyorsunuz. Türkiye olarak küresel ekonominin genel seyrinden maalesef biz de etkileniyoruz.
6 şubat depremlerinde 53 bini aşkın insanımız hayatını kaybederken 850 bin bağımsız bölüm kullanılmaz hale geldi. Depremzede illerimizin toparlanması için verdiğimiz mücadelenin en yakın şahidi bu arkadaşlarımızdır.
'BUGÜN BİZE SERZENİŞTE BULUNANLAR YARIN HAYIR DUASI EDECEK'
Mali idareler seçimlerinde sandıkta bedel ödeme pahasına kararlı duruşumuzu bozmadık. Şahsi ikbalimiz için ülkemize ilave yük oluşturacak hiçbir adım atmadık, bundan sonra da atmayacağız.
Vaatlerin havada uçuştuğu bu dönemde popülizme meyil etmedik. Bugün bize serzenişte bulunanlar yarın hayır duası edecektir.
Ekonomi programımızın neticelerini görmeye başladık. Dış talepteki zayıf görünüme ve depremin etkilerine rağmen cumhuriyet tarihimizin rekorunu kırdık. Bizim için hayati önem taşıyan diğer konu istihdamdır.
'İŞSİZLİK ORANI SON 11 YILIN EN DÜŞÜĞÜNDE'
İşsizlik oranı son 11 yılın en düşüğündedir. Arz talep dengesizliğini mutlaka gidereceğiz.
Nitelikli istihdamı artırmaya yönelik politikalara ağırlık vereceğiz. Ülkemizin risk primi giderek düşüyor. Dış finansmana erişim kolaylaşıyor. Orta vadeli programımızı güçlendirecek kritik adımlar atıyoruz. Programın güçlendirilmesinde 3 temel önceliğimiz var.
Türkiye hem üreterek büyümek hem de kaynaklarını en verimli şekilde kollanmak zorunda olan bir ülkedir. Alın terimizden ve bileğimizin gücünden başka hiçbir şeye bel bağlayamayız.
Biz tüyü bitmemiş yetimin hakkı olan kamu malının korunmasına ihtimam göstermiş bir ülkeyiz.
'TASARRUF TEDBİRLERİNE TÜM KAMU KURULUŞU VE PERSONELİ UYMAK ZORUNDA'
Kamuda tasarruf paketiyle birlikte çok güçlü bir uygulama modelini hayata geçirtiyoruz. Tedbirler tüm kamuyu kapsıyor. Tasarruf tedbirlerine tüm kamu kuruluşu ve personeli uymak zorundadır.
TOBB ile ve iş dünyamızın tüm kesimleriyle geliştirdiğimiz yakın diyaloğun ekonomiye de olumlu yansıdığını görüyoruz. Ekonomi programımızın neticelerini çeşitli alanlarda görmeye başladık. Geçen seneyi yüzde 4,5 gibi tahminlerimizin de üzerinde bir büyüme ile kapattık. Bu oranla Avrupa'da birinci, OECD ülkelerinde ikinci, G20'de ise dördüncü olduk.
Genç işsizliğin yüksek seyrettiği bir ortamda özel sektörümüzün personel bulamamaktan şikayet etmesi ortada bir sorun olduğunu göstermektedir. Özel sektörümüz eleman eksikliğinden dolayı işlerini büyütemez, hatta daralmaya giderken istihdam kapısı olarak devlete yüklenilmesi vahim bir hatadır. Sosyolojik kökleri de olan bu yanlıştan ülkemizi kurtarmamız gerekiyor. Siyasetten önce rızkını hem işçi olarak hem de ticaret yaparak kazanmış bir kardeşinizim. Rızkın 10'da 9'unun ticarette olduğu müjdesine kendi şahsi hayatımda bizzat şahitlik ettim.
'REZERVLERİMİZ BUGÜN 127 MİLYAR DOLAR SEVİYESİNE YÜKSELDİ'
Gençlerimizin ticarete, sanata, spora, zanaatkarlığa, memurluk dışında farklı alanlara yönelmesini her zaman tavsiye ettim. Aynı kanaatimi bugün de koruyorum. Bu konuda mesleki eğitim ve yükseköğretim başta olmak üzere nerede sorun üreten bir alan varsa hep beraber çözüme kavuşturacağız. İşgücü piyasasında ihtiyaç duyulan beceri ve yetkinlikleri geliştirecek nitelikli istihdamı artırmaya yönelik politikalara ağırlık vereceğiz. Türkiye gelişmekte olan ülkeler arasında güçlü bir hikayeye sahip. Ülkemizin risk primi giderek düşüyor. Bu düşüş sayesinde iş dünyamızın dış finansmana erişim koşulları da iyileşiyor. Geçen yıl mayıs ayında 97,1 milyar dolar olan rezervlerimiz bugün 127 milyar dolar seviyesine yükseldi.
Dışişleri Bakanımızla da görüştük inşallah yaklaşık 365 oda ve borsa başkanlarına bu yeşil pasaporttan verilecek. Hayırlısı olsun görevde oldukları süre içerisinde bu yeşil pasaportu kullanma imkanına sahip olacaklar."