CHP lideri Kılıçdaroğlu, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın ve iş insanı Osman Kavala'nın tutukluluğuna ilişkin, ''Onların tek suçu var pasaportları ABD pasaportu değil. Olsaydı bir telefonla çıkarlardı, apronda uçak beklerdi. Böyle bir rezaletle Türkiye hiç karşı karşıya kaldı mı? Demokrasinin gereği olarak onların zaten içeride tutulmaları yanlış'' sözleriyle tepki gösterdi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu. Silivri Cezaevi'nde tutukluluğu süren eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve iş insanı Osman Kavala için 'haksız yere içeride tutulmalarını benim vicdanım kabul etmiyor' diyen Kılıçdaroğlu, ''Belki onlar hayatlarının hiçbir döneminde CHP de duymadılar, oy da vermediler. Ama bizim görevimiz adalettir, haksızlığa karşı durmaktır. Onların tek suçu var pasaportları ABD pasaportu değil. Olsaydı bir telefonla çıkarlardı, apronda uçak beklerdi. Böyle bir rezaletle Türkiye hiç karşı karşıya kaldı mı? Demokrasinin gereği olarak onların zaten içeride tutulmaları yanlış." dedi.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmalarından öne çıkanlar şöyle:
"Hiç kimsenin umutsuzluğa kapılmaya hakkı yok, beraber demokrasiyi getireceğiz. Cumhuriyetimizi demokrasiyle taçlandıracağız.
Bu süreç içinde beni üzen Diyanet İşleri Başkanlığı’nı ve Genelkurmay Başkanlığı’nı aynı tarihte parlamentodan yasa çıkararak Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından anılmamasıdır. Bu gerçekten de kabul edilmesi gereken bir tavır değildir. Biz herkesin inancına saygılıyız.
En azından cuma hutbesinde saygı duyulması lazım. Bu ülkeye kesinlikle güzel baharı getireceğiz. Anıtkabir’de bir garabetle karşılaştık. Bazı TV kanalları ve gazetelerin muhabirleri Anıtkabir’e alınmadı. O kararı alanlara açık ve net söylüyorum. , sizin gücünüz yetmez ona. Dolayısıyla ne yaparlarsa yapsınlar her davranışları kendi sonlarını getiriyor. Bu milletin vicdanında derin yaralar açıyor. Ciddi sorunlarımız var ama bütün sorunların kaynağını adaletsizlik oluşturuyor.
'AYM KARARLARINI UYGULAMAYAN BÜROKRATLARI DEVLETİN BÜROKRASİSİN İÇİNDE TUTMAYACAĞIM'
15 Temmuz darbe girişimi oldu, hep beraber mücadele ettik. Birileri 15 Temmuz’u Allah’ın bir lütfu olarak kabul edip milletin ensesinde boza pişirmeye başladı.
125 bin 678 kişi kararnameyle görevlerine son verildi. İçinde eğrisi doğrusu bilmiyorum ama haksızlığa uğradığını iddia edenler yargıya başvurdular. Mahkeme kararıyla beraat edenler, hakkında takipsizlik kararı verilenler, soruşturma açılmayanlar, AYM tarafından ‘göreve iade’ kararı verilenlerin tamamına göreve iade edeceğiz. Sabretsinler, geliyor gelmekte olan. Az kaldı.
AYM ve mahkeme kararlarını uygulamayan bürokratları devletin bürokrasisinin içinde tutmayacağım. Açık ve net söylüyorum. Mahkeme kararını uygulamak her devletin temel görevidir. Devletin temeli adalettir. Kimsin sen hâkim misin? Senin yerin saraydır.
AK PARTİLİ ELİTAŞ'A: ATILIR DA BU KADAR ATILMAZ
Soru sorduk: 128 milyar doları hangi koşullarda, kime sattınız? Bu sorunun yanıtını vermediler. Bugün değilse yarın bu sorunun yanıtını alacağız mutlaka AKP Genel Başkan Yardımcısı, “2021 yılının yarısına kadar, faaliyetlerine devam etmeyen, işyerleri kapananların bu ülkenin insanlarının yararına kullanılmıştır dedi. Atılır da bu kadar atılmaz. Ahlak diye bir şey var! 128 milyar dolar buharlaşıyor. Siz çıkıp milletin önüne yalan söylüyorsunuz.”
5 bin 202 dolar hane başına para düşmesi lazım. 49 milyon 578 bin lira para ediyor. Nerede bu para? Manava, bakkala, sanayiciye soralım, herkese soralım. Size 5 bin 202 dolarlık size bir hizmet verildi mi? Faturalarınız karşılandı mı? Elektrik suyunuz ödendi mi?"
128 milyar doları, kul hakkı savunan kimsenin unutmaya hakkı yoktur. Milleti perişan ettiler. Sayın Bahçeli, “Anadolu’ya milletvekillerini göndereceğim” demiş. Çok memnun oldum, hiç değilse vatandaşla muhatap olurlar. CHP ile gurur duyuyorum. Cumhur İttifakı ortağına da yol açıyoruz; gir milletin arasına diyoruz.
Herkesin durumu çok iyi, saray öyle görüyor. Şu rakamları hiç kimsenin unutmasını istemem. Temmuz 2021 rakamları. 7 milyon 578 bin 123 kişi asgari ücretin üçte biri kadar gelir elde ediyor.
'HÂLÂ ÜLKEYİ YÖNETTİKLERİNİ SANIYORLAR'
Erdoğan’ın, Cumhur İttifakı’nın bu rakamlardan haberi var mı? Bunlar kendi rakamları, TÜİK’in rakamları. Hâlâ ülkeyi yönettiklerini sanıyorlar. Bu iktidar fakirin, fukaranın, halkın, çiftçinin, emeklinin yanında değil. Bu iktidarın yeri Londra’daki ve Türkiye’deki tefecilerin yanıdır. Onlara destek veriyor. 83 milyon insan Londra’daki bir avuç tefeciye çalışıyor. Çiftçilere de ihanet ediyorlar. Buğdayı biz ton başına 2 bin 250 liradan alıyoruz. Dışarıdan buğday alıyoruz, ton başına 3 bin 343 lira ediyoruz. Yüzde 48 dışarıdaki çiftçiye daha fazla para ödüyoruz.
'YABANCIYA DEĞİL BU MEMLEKETE ÇALIŞACAĞIZ'
Bu hükümet bizim çiftçimize mi yabancı çiftçilere mi çalışıyor? Erdoğan Şahsım Hükümeti’nin bu devlete ve millete vereceği hiçbir şey yoktur. Gerçekten de çiftçi perişan vaziyette. Ne olacak bu memleketin hali? Yabancıya değil bu memlekete çalışacağız.
Yağmur gibi zamlar geliyor. Enerji sektörünün bileşenleriyle bir araya geldik. Dertlerini dinledim, sıkıntılarını attılar. Kara Kış Fonu kurulması için çağrı yaptım. Bütün faturalar ağırlaşacak. Kış aylarında KDV payını kaldırın dedik. Dünyadaki gelişmeleri de izliyoruz. Onlar takip etmiyorlar."
'ONLARIN YAPMADIĞINI BİZ YAPACAĞIZ'
CHP’li belediyelerin olduğu yerlerde kara kış fonu benzeri bir çalışmayı büyük ölçüde tamamladık. Bir vatandaşımız doğal gaz, elektrik faturasını ödeyemez duruma gelirse belediyelerimiz devreye girecek. Onların yapmadığını biz yapacağız. Gönül isterdi ki iktidar olup tüm yurttaşlarımıza bu yardımı yapalım.
Asgari ücret, açlık sınırın altında. Erdoğan tavsiyem, yaparsan sen oy olacaksın. Asgari ücret açlık sınırının üstüne çıkarın demen gerek. Bir ton kömür asgari ücreti geçti.
Dışarıda tam bir kuzu şahsım, Biden'ı görünce gözleri gülüyor. Türkiye böyle bir tabloyla hiç karşılaştı mı? En büyük derdi 'acaba ben onunla bir saat oturabilir miyim'. Şu geldikleri hale bak. Bu devletin itibarı yok mu?
Erdoğan Biden'la görüşüyor, Türkiye'ye geliyor. 180 derece karakteri değişmiş. Biden'ı görürken gözleri gülüyordu, Türkiye'ye gelirken çatık kaşlı. Kağıt toplayıcısını dövdürüyorlar. En fakire güç gösterisi yapıyorlar. Dışarıda yapamıyor, burada yapıyor.
'HAKSIZ YERE İÇERİDE TUTULUYORLAR'
Haksız yere içeride tutulan Demirtaş ve Kavala var, benim vicdanım kabul etmiyor. Belki onlar hayatlarının hiçbir döneminde CHP de duymadılar, oy da vermediler. Ama bizim görevimiz adalettir, haksızlığa karşı durmaktır. Onların tek suçu var pasaportları ABD pasaportu değil. Olsaydı bir telefonla çıkarlardı, apronda uçak beklerdi. Böyle bir rezaletle Türkiye hiç karşı karşıya kaldı mı? Demokrasinin gereği olarak onların zaten içeride tutulmaları yanlış."