Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, gazeteci Hrant Dink'in katili Ogün Samast hakkındaki yeni iddianameye ilişkin olarak, "Son iddianame süreciyle ilgili kamuoyunun bilmediği bazı hususlar var. Bu konular yargısal süreçlerle ilgili. Değerlendirmesini yapacak olan yargı makamlarıdır." dedi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türkiye Noterler Birliği’nde düzenlenen ‘’Yarının Dünyasında Bugünün Çocuk Hakları’’ konulu panele katıldı. Bakan Tunç, panel sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı.
'Yüzde 50+1 şartı değişecek mi?' sorusuyla ilgili BakanTunç, 'Bu sistemde de eğer revizyon ya da reform ihtiyacı varsa zaten bundan kaçınılamayacağını ve sürekli gelişim, değişim ve reform ihtiyacını kapsayan düzenlemelerle, gerek yargı reforumu strateji belgesi, gerek anayasa değişiklikleriyle hep 21 yıldan bu yana milletimizin huzurunda olduk'. Yeni anayasa doğrultusunda bunların hepsi konuşulup tartışılabilir. dedi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Hrant Dink'in katili Ogün Samast hakkındaki yeni iddianameye ilişkin olarak da şu ifadelere yer verdi:
OGÜN SAMAST'A YENİ İDDİANAME
''Bu konular hep yargısal süreçlerle ilgili konular. Dolayısıyla yargısal süreçlerle ilgili konuların özellikle dosyaların evveliyatını bilmeden hüküm vermek de doğru değil. Tabii 2007 yılında gerçekleştirilen ve Türkiye’yi sarsan hunharca bir cinayet gerçekleştirildi ve milletçe gerçekten bunun arka planında ne var sorusu herkeste bir soru işareti olarak kaldı.
2007’de cinayet sonrası azmettirenler ve tetikçilerle ilgili yargılama süreçleri başladı ve tetikçinin de yaşının küçük olması sebebiyle dosyası çocuk mahkemesinde devam etti diğer azmettirenlerle ilgili olarak da ağırlaştırılmış müebbet hapis cezaları verildi ve bunlar infazı devam ediyor cezaevinde bu kişiler. Çocuk mahkemesinde yargılanan tetikçinin de tabii Türk Ceza Kanunu’na göre çocuk olması sebebiyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine 18’le 24 yıl arasında takdir edilecek olan bir ceza söz konusudur ve 21 yıla mahkeme o dönemde hükmetti ve cezaevinde de işlediği suçlarla beraber yatmış olduğu süre Ceza İnfaz Kanunu’muza göre doldu.
Bu süre ile ilgili olarak da birkaç kez uzatma söz konusu oldu ve sonrasında İnfaz Hakimliği’nin vermiş olduğu bir karar neticesinde şartlı tahliye gerçekleşmiş oldu. Tabii yeni bahsettiğiniz son iddianamenin süreci ile ilgili olarak da aslında kamuoyunun bilmediği bazı hususlar var. 2007’de bu cinayet işlendikten sonra yargılama devam ederken konunun terör örgütü yada 220 kapsamında örgüt hususları tartışıldı.
DOSYA ZAMAN AŞIMINA UĞRACAK MI?
Azmettirenlerle tetikçi 220’de bahsedilen terör örgütü olmayan örgüt kapsamında cezaları verilmişti. Sonrasında tabii bu kararlar kesinleştikten sonra 2016’da darbe girişiminden sonra özellikle bu cinayetin FETÖ’nün amaçları doğrultusunda işlenip işlenmediğiyle ilgili yeni bir soruşturma başladı ve bu soruşturma kapsamında kamu görevlileri ile ilgili İstanbul 14. Ağır Ceza’da mahkumiyet kararları verildi ve Yargıtay tarafından da bu kararlar onaylandı.
Tabii 14. Ağır Ceza’da hükümle beraber sanıkların Ogün Samast tahliye olan sanıkla ilgili olarak çocuk mahkemesine suç duyurusunda bulunuldu. Diğer azmettirenlerle ilgili de suç duyurusunda bulunuldu. Hükümle beraber azmettirenlerin davası şu anda Ağır Ceza’da devam ediyor. Diğer çocuk mahkemesine suç duyurusunda bulunan tetikçiyle ilgili olarak da iddianame düzenlenmişti.
Nisan ayında bu iddianame bir takım eksiklikler nedeniyle iade edilmişti ve sonrasında da bu eksiklikler giderilerek yeni iddianame tekrar çocuk mahkemesine sunuldu, durum bundan ibaret. Bu kapsamda da yargılama devam edecek. Burada tamamen yargısal süreçlerle alakalı, tüm bunların değerlendirmesini yapacak olan mahkemelerimizdir, yargı makamlarıdır. Hep beraber bunun neticesini bekleyeceğiz.''