Siyaset Bilimci Prof. Dr. Burak Özpek, konuk olduğu Toplum Çalışmaları Enstitüsü yayınında çoklu adayla seçime gidilmesi ihtimaline ilişkin açıklamalarda bulundu. Özpek, “Çoklu adayla seçime gitme meselesi muhalefetin iki değil üç adayla seçime gitmesiyle sonuçlanır. Örneğin Yavaş’ın ayrılması ve adaylığını ilan etmesi CHP adayının da HDP ile o kadar rahat konuşamaması anlamına gelir. Yavaş’ın aday olarak çıkması, CHP adayının da HDP ile ilişkisini sorunlu hale getirir." dedi.
Bağımsız düşünce kuruluşu Toplum Çalışmaları Enstitüsü, YouTube kanalından yayınladığı son video ile Türkiye siyasetine ilişkin çarpıcı değerlendirmelere yer verdi. Enstitünün Siyaset Programı Direktörü Hüseyin Raşit Yılmaz’ın sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Burak Bilgehan Özpek, çoklu aday ihtimalinin olası sonuçlarına değindi. Özpek, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Çoklu adayla seçime gitme meselesi muhalefetin iki değil üç adayla seçime gitmesiyle sonuçlanır. Çünkü mesela Mansur Yavaş’ın ayrılması ve adaylığını ilan etmesi Cumhuriyet Halk Partisi adayının da HDP ile o kadar rahat konuşamaması anlamına gelir. Yani CHP’nin kendi sağında bir çıpaya sahip olması öteki tarafa esnemesini de kolaylaştırıyor. Mansur Yavaş’ın aday olarak çıkması, Cumhuriyet Halk Partisi adayının da HDP ile ilişkisini bence sorunlu hale getirir. Dolayısıyla HDP de kendi adayını çıkartır. Şimdi bakıyoruz, çoklu aday meselesi de çok iyi bir şey olmayabilir”
“İMAMOĞLU VE YAVAŞ DESTEKÇİLERİNİN KAVGASI İKTİDARA YARIYOR”
“Birçok insan pozisyon almaya çalışıyor çünkü insanlar seçimleri kazanacaklarını düşünüyorlar ve bir sonraki dönemde açıkta kalmak istemiyorlar, yani doğru pozisyonu yakalanmak istiyorlar” diyen Özpek, muhalefet içindeki tartışmalara da değindi. Özpek, “Anlıyorum kavgalar olacak ama elitlerin bence biraz burada aklı selim ile davranması gerekiyor. Seçimler henüz kazanılmadı. Ayrışma durumu başlı başına problemli bir durum çünkü Ekrem İmamoğlu destekçileriyle Mansur Yavaş destekçilerinin sabahtan akşama kadar birbirleriyle kavga ettiği bir muhalefet düşünebiliyor muyuz? İktidar da derin bir memnuniyet duyuyor” diye konuştu.
“ERDOĞAN KAZANABİLİR”
Cumhuriyet Halk Partisi içerisindeki tartışmaların iktidarın lehine olabileceğini ileri süren Özpek, “Yeniden ilk turda birbirini yiyen muhalefet anlatısı üzerinden Tayyip Erdoğan seçimi kazanabilir. ‘Rejim zaten kaybediyor’ diye düşünmenin farklı çıktılar getirmeyeceğini düşünüyorum. Dolayısıyla rejim bence akıllı davranılırsa, eğer doğru projeler geliştirilirse, halkla doğru temas kanalları kurulursa mağlup edilebilinir. Niçin edilmesin?” şeklinde konuştu.
“MUHALEFET İYİ ÇALIŞIRSA BU SEÇİMİ KAZANABİLİR”
Prof. Dr. Burak Bilgehan Özpek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Muhalefet iyi çalışırsa bu seçimi kazanabilir fakat ‘seçim kazanıldı’ algısı eğer gün boyu muhalefet televizyonlarından insanlara verilirse ve bu bir propagandaya dönüşürse bu sefer de işte elitler arası ilişkiler bozuluyor. Gönülsüz şekilde muhalefet ittifakının içerisinde olan ya da muhalefet ittifakı içerisinde olma karşılığında iktidardan mutlaka pay isteyen, daha vasıfsız daha basit insanların ön planda olduğu bir muhalefet görüntüsü ortaya çıkıyor. Bunların hepsi muhalefetin seçim kazanma şansını azaltan şeyler. O yüzden daha rasyonel olmak gerekir.
Muhalefetin bir araya gelmesini destekleyenler oldu, desteklemeyenler oldu. Neticede bir sonuç ortaya çıktı değil mi? ben tabii normal insanlardan bahsetmiyorum; akademisyenlerden, entelektüellerden, gazetecilerden ve uzmanlardan bahsediyorum. Bizim nerede yanlış yaptığımız üzerine bir tartışma yürütmemiz beklenir. Biz neyi yanlış yaptık ki bu seçimi kaybettik? insanlar bu yüzleşmeyi yapmak yerine televizyonlarda bir senedir bir derin devlet masalı dinliyorlar. ‘Derin Devlet’ Akşener’i oturttu, Akşener’i kaldırdı. Bence mesele bu değil. İnsanlar oyların çalındığını düşünüyorlar, mürekkebin uçtuğunu falan düşünüyorlar. Hayatın olağan akışının dışında bir dış müdahale olduğunu düşünüyorlar.”