Orman Genel Müdürlüğü, Bayraklı’da yanan arazinin orman sınırları dışına çıkarılması iddialarına verdiği yanıtta, bahsi geçen alanın tarım alanına dönüştürülmesi mümkün olmayan taşlık, kayalık, verimsiz ve fiilen orman vasfını taşımayan bir arazi olduğunu ileri sürdü. Orman Yüksek Mühendisi Cihan Erdönmez ise bölgenin sel ve erozyon olmasın diye ormanlaştırıldığını hatırlattı.
BÜŞRA CEBECİ
İzmir Bayraklı’daki ormanlık alanların, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla orman vasfı dışına çıkarılması tepki çekmiş, 2020’deki depremin ardından ormanlık alan statüsünün kaldırılması mahkemece iptal edilen alanların şimdi yeniden Erdoğan’ın kararı ile ormanlık alan statüsünden çıkarılan ormanlık alanlar olduğu ve yapılaşmaya açıldığı iddia edilmişti.
Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Orman Genel Müdürlüğü (OGM), “İzmir’in Karşıyaka ilçesinde 15 gün önce yanan ormanlık alanın orman sınırlarının dışına çıkarıldığı” iddialarına sosyal medya hesabı üzerinden yayımladığı yazılı açıklamayla yanıt verdi. Yapılan açıklamada, yangından etkilenen kısmın orman olarak muhafazasında yarar görülmediği, bu alanın tarım alanına dönüştürülmesi mümkün olmayan taşlık, kayalık, verimsiz ve fiilen orman vasfını taşımayan bir arazi olduğu kaydedildi. Kararın Anayasa’ya aykırı olduğunu söyleyen Orman Yüksek Mühendisi Cihan Erdönmez ise OGM’ye “Seli engellemek için oluşturulmuş bir alan, nasıl orman alanı olarak muhafazasında yarar görülmeyen bir alandır?” sorusunu yöneltti.
Açıklamada bu kararın 6831 sayılı Orman Kanunu’nun Ek 16’ncı maddesi kapsamında çıkarıldığı belirtilse de Orman Yüksek Mühendisi Doç. Dr. Cihan Erdönmez bu kararın da Ek-16’nci maddenin de Anayasa’nın 169. maddesine aykırı olduğu görüşünde. Erdönmez, bahsi geçen alanın 2020 yılında İzmir depreminden etkilenen vatandaşlara konut tahsisinde kullanılmak üzere ormanlık alan dışına çıkarıldığını ancak 2023 yılında Danıştay’ın bu kararı bozmasıyla alanın yeniden ormanlık alan vasfı aldığını söyledi.
Anayasa’nın 169. maddesinin 1. fıkrasında “Devlet, ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır. Yanan ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir, bu yerlerde başka çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz.” ibaresi yer alırken Erdönmez iki kez orman vasfı kararı verilmiş bu alanın orman sınırları dışına çıkarılmasının Anayasa’ya aykırı olduğunu belirtti.
ALAN SEL VE EROZYON OLMASIN DİYE ORMANLAŞTIRILDI: Bahsi geçen alanın 2000’den önce de çıplak bir alan olduğunu ve mera statüsünde olduğunu anlatan Ersönmez, “1995 yılında bölgede büyük bir sel felaketi oldu ve onlarca insan hayatını kaybetti. Sel felaketinin üzerine devlet aklı dedi ki ‘Bu yamaçlar çıplak, erozyon, sel oluyor burada. Mera statüsünde ama biz burayı Orman Genel Müdürlüğü’ne verelim, orman yapsın’ Buralar bu şekilde OGM’ye verildi ve OGM de çok başarılı bir şekilde buraları ormanlaştırdı. Krokiye bakarsanız zaten aynı alandan bahsediyoruz” dedi. 2020 yılında Cumhurbaşkanlığı kararıyla sel felaketi olduğu için ağaçlandırılan bu alanlardan 375 hektar alanı orman sınırı dışına çıkarıldığını ifade eden Ersönmez, sebebinin de alana deprem konutlarının yapılacak olması olduğunu söyledi.
