Nezavisimaya Gazeta’da yayınlanan yorumlara göre, Türk Devletleri Örgütü’nün ortak Latin alfabesine geçme kararı, Türkiye'nin Orta Asya'daki nüfuzunu artıracak stratejik bir hamle olarak görülüyor. Rus basını, bu gelişmenin sadece kültürel değil, siyasi ve ideolojik etkilerine de dikkat çekerek, Türkiye’nin bu süreçte "yumuşak güç" unsurlarını etkin bir şekilde kullanacağını vurguluyor.
ŞANLI BAHADIR KOÇ
Türk Devletleri Örgütü’nün (TDÖ) Bişkek’te düzenleyeceği zirvede, ortak Latin alfabesine geçiş konusu ele alınacak. Bu stratejik adım, Türkiye'nin kültürel ve siyasi etkisini Orta Asya’da güçlendirecek. Türkiye’nin liderliğinde yürütülen bu proje, bölgedeki işbirliğini pekiştirirken, Türkiye'nin "yumuşak güç" unsuru olarak öne çıkmasına katkı sağlayacak.
Ortak Türk alfabesi için anlaşma sağlandı: 5 harf dahil edildi
Rusya’nın önde gelen gazetelerinden Nezavisimaya Gazeta’da Victoria Panfilova imzası ile yayınlanan “Tek Latin alfabesi Türkiye'nin Orta Asya'daki nüfuzunu güçlendirecek” başlıklı haber yorumda Türk Cumhuriyetleri arasındaki işbirliği ve entegrasyon süreci ele alındı. Türkiye'nin liderlik rolüne vurgu yapılan yazıda “Ankara, kültürel ve ekonomik bağların geliştirilmesine vurgu yaparken aslında Türk Devletleri Örgütü TDÖ’yü bölgedeki nüfuzunu güçlendirmek için kullanıyor. Tek alfabeye geçiş, Türkiye'nin Orta Asya'daki varlığını güçlendirme görevini kolaylaştıracak güçlü bir araç olacaktır” dendi.
TÜRK DEVLETLERİ BİŞKEK'TE BİR ARAYA GELİYOR
Yazıda, Türk Devletleri Örgütü'nün (TDÖ) 24 Ekim’de Bişkek’te gerçekleştireceği zirveye odaklanılıyor. Zirvede, kuruluşunun 15. yılı kutlanacak olan TDÖ’nün, işbirliğini daha da derinleştirecek kararlar alması bekleniyor. Toplantıda, Hükümet Başkanları ve Başkan Yardımcıları Konseyi’nin kurulması planlanırken, katılımcılar ortak bir Türk alfabesine geçiş kararı alabilir. Yazıya göre, bu gelişme Türkiye’nin Orta Asya’daki etkisini artıracak stratejik bir adım olarak değerlendiriliyor.
ORTAK ALFABE PROJESİ VE DİL BİRLİĞİ
Geçtiğimiz yıl Kazakistan’ın Türkistan şehrinde düzenlenen TDÖ zirvesinde, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ortak bir alfabe oluşturulmasının önemini vurgulamıştı. Erdoğan, alfabenin, Türk devletlerini birleştiren önemli bir unsur olduğunu dile getirirken, bölgesel işbirliğinin sadece kültürel ve dilsel değil, ekonomik ve güvenlik alanlarında da derinleştiğini belirtti.
ENERJİ VE EKONOMİK İŞBİRLİĞİ GELİŞİYOR
Enerji konularında da işbirliği geliştiren Türk Devletleri, 16 Eylül'de Bişkek'te düzenlenen toplantıda yeşil koridorlar ve enerji nakli projelerini ele aldı. Toplantı, “ülkelerin Türk Dünyası Kalkınma Konsepti çerçevesinde 2040'a kadar enerji arzının istikrarını ve sürdürülebilirliğini sağlama konusundaki kararlılığını teyit etti.”
GÜVENLİK VE ASKERİ İŞBİRLİĞİ GENİŞLİYOR
Yazıda ayrıca, güvenlik işbirliğine de dikkat çekiliyor. TDÖ ülkeleri ortak askeri tatbikatlar düzenlerken, Türkiye'nin bölgedeki askeri teçhizat tedarikçisi rolü artıyor. Kültürel ve ekonomik bağları güçlendiren bu ilişkiler, Türkiye'nin bölgedeki etkinliğini artırmasına yönelik bir stratejinin parçası olarak değerlendiriliyor. Bu strateji kapsamında, ortak bir Türk alfabesine geçiş, Türkiye’nin Orta Asya’daki varlığını güçlendirecek bir adım olarak öne çıkıyor.
Türk dünyasında yeni dönem! 34 harfli ortak Türk alfabesine geçiliyor: Komisyon bugün duyurdu
ORTA ASYA'DA KÜLTÜREL ENTEGRASYONUN İVMESİ
Alfabe değişikliği konusunda Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkiye ve Özbekistan ortak bir komisyon kurarak, Türk Akademisi’nin desteğiyle 34 harften oluşan bir ortak alfabe geliştirdiler. Komisyon üyesi Nizami Caferov, kabul edilen alfabenin katılımcı ülkeler arasındaki farklarının önemsiz olduğunu ve hızla uyum sağlanabileceğini belirtiyor. Ancak özellikle Kazakistan ve Kırgızistan’da Latin alfabesine geçişin henüz tamamlanmadığı da vurgulanıyor.
KİRİL’DEN LATİN ALFABESİNE GEÇİŞ SÜREÇLERİ VE ZORLUKLARI
Zirve katılımcılarından Kazakistan, Latin alfabesine geçiş planını 2025’e kadar tamamlamayı hedeflerken, Kırgızistan’da bu süreç henüz başlamış değil. Cumhurbaşkanı Sadyr Japarov, Kırgızistan'ın henüz Latin alfabesine geçmeye hazır olmadığını belirtti. Ancak uzmanlar, 2026 yılına kadar Orta Asya'daki tüm Türk ülkelerinin Latin alfabesine geçme olasılığının yüksek olduğunu ifade ediyor. Bu tarih, Bakü'de gerçekleştirilen Tüm Birlik Türkoloji Kurultayı’nın 100. yılına denk gelecek.
TÜRKİYE'NİN ORTA ASYA'DAKİ STRATEJİK HEDEFLERİ
Uzman görüşleri de yazıda yer alıyor. Uzman Girişimler Merkezi Direktörü Igor Shestakov, tek bir Türk alfabesine geçişin bir yazı sistemi olmaktan çok ideolojik ve siyasi bir hareket olduğunu vurguluyor: “Tek Türk alfabesine geçiş sadece yazı yazmaktan ibaret değil. Bu öncelikle ideolojidir, siyasettir, toplumun insani ve sosyal düzeyidir…Son olarak bu, Ankara için özel önem taşıyan bir yumuşak güç unsurudur." Shestakov yazıda ayrıca, Türkiye'nin Orta Asya'da bir "Turan Ordusu" kurma önerisinin, medyada belirli bir yankı uyandırmak için bir operasyon olduğunu öne sürüyor.
ALFABE DEĞİŞİKLİĞİ VE BÖLGESEL GÜÇ DENGELERİ
Shestakov, Türkiye'nin bu alanda bölgesel bir oyuncu olarak kendisini konumlandırdığını ifade ederken, Rus dilinin Orta Asya'daki sürdürülebilirliğine inananlar için bunun ciddi bir meydan okuma olduğunu belirtiyor. Yazıda son olarak, Türkiye'nin bölgedeki çıkarlarına ve alfabe değişikliği politikasına ABD ve İngiltere gibi Batılı ülkelerin de destek verdiği iddia ediliyor. Erdoğan’ın bölgede “kendi çıkarlarına ve muhtemelen ABD ve ABD gibi bazı Batılı ülkelerin çıkarlarına dayalı sistematik bir politika inşa ettiği” iddia ediliyor ve İngiltere’nin alfabenin değiştirilmesi politikasını desteklediği söyleniyor.
Yazıda ayrıca Orta Asya uzmanı Serdar Aytakov’un “Türk liseleri, okulları ve üniversiteleri yetenekli ve yetenekli gençleri belirledi ve onların bölgeden Türkiye'ye gitmelerini kolaylaştırdı ve burada ülkenin teknolojik seçkinleri arasına katıldılar” iddiasına da yer veriliyor.