Peş peşe sallandı, Prof. Dr. Özkaymak uyardı: 6.8 büyüklüğüne kadar depremler meydana gelebilir!

Peş peşe sallandı, Prof. Dr. Özkaymak uyardı: 6.8 büyüklüğüne kadar depremler meydana gelebilir!

O ilimizi peş peşe sallayan depremler çevre illerde de hissedildi. Büyük deprem gelecek mi? Uzman isim konuştu! Prof. Dr. Özkaymak uyardı! 6.8 büyüklüğüne kadar depremler meydana gelebilir...

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Deprem Uygulama ve Araştırma Merkezi (DUAM) Müdürü Prof. Dr. Çağlar Özkaymak, Afyonkarahisar’da son dönemde artan depremlerle ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Özellikle jeotermal aktivitelerin sismik hareketleri tetikleyip tetiklemediğinin araştırılması gerektiğine işaret eden Özkaymak, dünyadaki örnekleri hatırlatarak "Dünyanın farklı bölgelerinde yapılan bazı bilimsel çalışmalar, bu tür jeotermal santrallerde özellikle aktivitelerin mikro ölçekte depremlere sebep olduğunu gösteriyor. Bu kesin böyledir demiyoruz ama şu soruyu sormamız gerekiyor; Afyonkarahisar'da meydana gelen bu deprem aktiviteleri acaba jeotermal faaliyetler tarafından tetikleniyor mu?" dedi.

JEOTERMAL BÖLGELERDE ARTAN DEPREM ENDİŞESİ

13 Ekim’de Afyonkarahisar’ın Sinanpaşa ilçesinde 4.4 büyüklüğünde yaşanan deprem, şehir merkezinde ve çevre illerde hissedilerek paniğe yol açtı. Depremin ardından sosyal medya platformlarında, Afyonkarahisar’da 7 büyüklüğünde depremler yaşanabileceğine dair iddialar gündeme gelirken, AKÜ DUAM Müdürü Prof. Dr. Özkaymak, bu tür iddiaları bilimsel verilere dayandırarak yanıtladı.

Özkaymak şöyle konuştu: "Bu depremleri merkezimiz analiz etti. Kandilli Rasathanesi ve AFAD'dan elde edilen verilerle üç boyutlu mekanizmayı incelediğimiz zaman bu depremlerin Gecek fayından kaynaklandığını gördük. Gecek fayı Afyonkarahisar'ın kuzeybatısında yaklaşık 10 kilometre uzunluğunda, doğu- batı uzanımlı bir fay. Bu fay üzerinde 1977 yılında ilk aktiviteler başlıyor. Fay geçmişine baktığımızda yine böyle 2- 3 mikro sismik aktivite devam etti ve günümüze kadar bu son yaşanan depremlerle beraber 70- 75 üzerinde küçük aktiviteler meydana geldi"

BÜYÜK DEPREM İHTİMALİ YÜKSEK Mİ?

Prof. Dr. Özkaymak, Afyonkarahisar’da büyük deprem beklenmediğini ifade ederken, bölgedeki fayların 6.8 büyüklüğüne kadar deprem üretme potansiyeline sahip olduğunu söyleyerek "Tabii burada vatandaşlarımız da tedirgin oldu. Art arda depremler meydana gelince ve bununla ilgili sosyal medyada veya haberlerde farklı farklı açıklamalar yapılmaya başlandı 7.2 büyüklüğüne varan depremlerin beklendiği konusunda. Afyonkarahisar'daki fayları incelediğimizde, bilimsel anlamda büyük bir deprem beklenen fay söz konusu değil. Tabii bu şu anlama gelmiyor; bölgemizde yıkıcı deprem üretebilecek faylar var. Yani Afyonkarahisar'da 6.8 büyüklüğüne kadar depremler meydana gelebilir. Bu potansiyeldir, bekliyoruz, yakın gelecekte olacağı anlamına gelmiyor. Şunu da söylemekte fayda var; bir fay üzerinde deprem bekleyebilmemiz için o fayın deprem tekrarlama periyodunu bilmemiz gerekiyor. Ve o fay üzerinde meydana gelen en son yıkıcı depremi de bilmemiz gerekiyor ki o fay üzerinde beklenti, kestirim yakın geleceğe yönelik olarak yapabilelim. Afyonkarahisar'da böyle bir şey söz konusu değil" şeklinde konuştu.

JEOTERMAL FAALİYETLER DEPREMLERİ TETİKLEYEBİLİR Mİ?

Afyonkarahisar’da 1970’lerden bu yana jeotermal faaliyetlerin sürdüğünü hatırlatan Özkaymak, özellikle 2010 yılından sonra kuyu ve sondaj sayısının artmasıyla bu tür faaliyetlerin bölgedeki depremlerle bağlantısının incelenmesi gerektiğini belirterek şöyle konuştu: "Gecek fayı üzerinde jeotermal aktiviteler, faaliyetler uzun yıllardan beri yapılıyor. Gecek fayı üzerinde ilk jeotermal aktiviteler 1970'lerde başlıyor. Ve günümüze değin yoğunluk, özellikle 2010 yılından sonra artıyor. Kuyu sayısı ve sondajlar arttırılıyor. Ve biz bu Ömer- Gecek jeotermal sahasında 1000 metreye varan derinliklerden sıcak suyu, buharı alıyoruz ve yerine tekrar su enjekte ediyoruz. Böyle aktiviteler var. Basınçlı su veriyoruz. Dünyanın farklı bölgelerinde yapılan bazı bilimsel çalışmalar, bu tür jeotermal santrallerde özellikle aktivitelerin mikro ölçekte depremlere sebep olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla burada ilginç nokta şu; Ömer- Gecek üzerinde 1970'lerden sonra başlayan jeotermal aktivite var, sondajlar yapılmaya başlanıyor ve o fay üzerinde depremlere, mikro sismik aktiviteye baktığımızda da 1977'de başlıyor. Bu da çok ilginç. Ve günümüze değin artarak devam ediyor. Dolayısıyla bu kesin böyledir demiyoruz ama şu soruyu sormamız gerekiyor; 'Afyonkarahisar'da meydana gelen bu mikro aktiviteler, deprem aktiviteleri, sismik aktiviteler acaba jeotermal aktiviteler tarafından, faaliyetler tarafından tetikleniyor mu?' Bunu da incelememiz gerekiyor."

Prof. Dr. Özkaymak, Türkiye’nin jeotermal potansiyeli açısından dünyanın önde gelen ülkeleri arasında olduğunu, Afyonkarahisar, Aydın, Salihli ve Manisa gibi jeotermal alanlarda sismik aktiviteleri gözlemlemek için sismometrelerin kurulmasının faydalı olacağını vurguladı.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN