CHP lideri Özgür Özel, "iktidarın başka çaresi kalmadı" diyerek yerel seçim sonrası için uyardı. Özel, “31 Mart günü önünüzde bir sandık var. Bu seçim aynı zamanda ülkeye yönetenlere mesaj verecek bir seçim. Pahalılıktan şikayeti olan herkes bu hükümete bir sarı kart gösterirse o zaman bir umut var” dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İzmir Ödemiş'te halk buluşmasında konuştu. Özel, yaklaşan yerel seçimlerin genel iktidarın yerel yönetimlerle dengelenmesi sürecinin bir parçası olduğunu vurgulayarak, önemli açıklamalarda bulundu. Özel, "4 yıl boyunca seçim yok, bu dönemde acı reçetelerin uygulanacağı açık. Ancak unutmayalım ki, bu zorlukları sadece halkımız çekecek, 5'li çete ya da büyük holdingler değil" ifadelerini kullandı. Hükümetin ekonomi politikalarına dikkat çeken CHP Genel Başkanı, "Eğer 1 Nisan'da hükümet, 'Bu kadar zam yaptım, bu kadar enflasyon oldu, yine de oy verdiler' derse, herkesin karşılaşacağı zorluklar kaçınılmaz olacak" şeklinde konuştu.
Özel'in açıklamalarından satır başları şöyle:
"Güzel İzmir'in güzel insanları, güzelim Ödemiş'in güzelim insanları, hepiniz hoşgeldiniz. Bugün buraya hafta içinde yağmurlu bir günde geldik. Mustafa Turan başkanımıza destek olmaya, Mehmet Eriş başkanımıza teşekkürler etmeye, başkan adayımız Cemil Bey ile ziyarete gelelim dedik. Pek çok ilde siyasilerin toplayamadığı kalabalığı topladınız. Size teşekkür ediyoruz Ödemiş.
'BİR PARTİLİ NASIL OLUR DİYE BAKTIĞIMDA MEHMET ERİŞ GİBİ OLMALI'
Ben dedesi CHP'li, babası CHP'li birisiyim. En kötü günde 1999'da parti baraj altı kaldı, Manisa'da düşük oy aldık, o gün de CHP'liydik. Manisa'da oyu yüzde 30'lara çıkarttığımızda da CHP'liydik. Damarımızı kesseniz CHP'nin renkleri akar, partililik vardır. Bir partili nasıl olmalı diye baktığımda Mehmet Eriş gibi olmalı. Bir emekli öğretmen, 10 yıldır hizmet ediyor. Bir görev yapılacaksa Eriş başkanım gibi yapılmalı, bir görev emanet edilecekse O'nun gibi emanet edilmeli.
Her makam gelinir gidilir, CHP'nin protolündeki en üst makam ne başkanlık, ne vekilliktir. Eninde sonunda CHP kartlarında yazılan CHP üyeliği en üst makamdır, çünkü bu Atatürk'ten emanettir.
Genel Başkan olarak görevimi bırakırken tek temennim, Mehmet Eriş'in iç huzurunda olmak ve O'nun gibi partili kalmak. Allah hepimize bunu nasip etsin. Aday gösterildiği gün herkes partili olur, görev yaparken herkes partilidir. Önemli olan görevi bırakırken, emanet ederken "Hayatımın son gününe kadar bu parti için çalışacağım" demek her türlü takdirin üstündedir.
'HAZIRIZ, KARARLIYIZ'
Görevi teslim ettiğimiz arkadaşımız Mustafa Turan. 10 yıldır belediyecilik deneyimi var. 20 yıldır kooperatif deneyimi var. Hayvancalığı, çiftçiliği biliyor, topraktan geliyor. Alnının terini toprağa damlatan, çoluğunu çocuğunu rızkını bununla kazanmaya çalışan, haramdan korkan güzel insan. Sizden birine emanet ediyorum Ödemiş'i.
CHP’nin büyükşehir belediyeleri kırsala önem veren, kooperatiflere önem veren, ürettiğiniz ürüne sahip çıkan çok önemli bir vizyona sahipler. Bunu önceki dönem büyükşehir belediye başkanlarımız büyük başarı ile başlattı büyüttü. Şimdi bu emanet Cemil Tugay’a ait. Tugay, Ödemiş’e çiftçisine sahip çıkacak gönlü de kendisi de burada olacak. Sizi hiç yalnız bırakmayacak. Burada ne sorun varsa Büyükşehir imkanları ile yetişemediği yerde CHP’nin nerede bir gücü, etkisi, yetkisi varsa hepsini Ödemiş’in emrine sunmaya hazırız kararlıyız.
'ACI REÇETE GELİYOR'
Bundan sonraki süreç artık geneldeki iktidarın gücünün yerelle dengelenmesi sürecidir. 4 yıl seçim yok, acı reçete geliyor ve kimsenin şüphesi olmasın bu memlekette kemeri 5’li çete sıkmıyor, acı receteyi koca koca holdingler içmiyor. 1 Nisan’da bu hükümet 'bu kadar zam yaptım, bu kadar enflasyon oldu, yine de oy verdiler' derse ertesi gün yapacak bir şey yok. AKP'li de olsa MHP’li de olsa herkes büyük zorlukları yaşayacak. Ancak 31 Mart günü önümüzde sandık var. Bu genel seçim değil, yerel seçim. Dürüst çalışkan insanlara ilçenizi emanet edeceksiniz. Bu seçim ayrıca ülkeyi yönetenlere mesaj verilecek bir seçim. 31 Mart’ta bu ülkeyi yönetenlere sesimizi duyurmaya var mıyız?
Emekli dedim, tüm ülkede emeklilerin büyük yılgınlığı, kırgınlığı var. Kaç alıyorsunuz? 10 bin TL. Erdoğan iktidara geldiği gün 1 emekli maaşı 1,5 asgari ücret bedelindeydi. Bu düzeni bozmasaydı, sizi enflasyon altında ezdirmeseydi bugün 10 bin TL alan emekli 26 bin TL alacaktı. Asgari ücret 17 bin TL. Bugün alınan para 10 bin TL. En düşük emekli maaşı Tayyip Bey geldiğinde 8 çeyrek altın alınabiliyordu. Bugün aldığınız 10 bin TL 2,5 çeyrek altını zor alıyor. Arada 5,5 çeyrek altın kayıp var. Ödemiş’te bir emekli bir çeyrek altını düşürse cebinde bütün gün gezer arar, kahrolur. 1 sefer değil her ay emekli kaybediyor.
2015’da Sayın Kemal Kılıçdaroğlu emekliye iki bayramda 1 maaş ikramiye dedi. Dediler veremezsin. Dedik veririz. 7 Haziran’da emekli gücünü gösterdi oylarını AKP’ye vermedi, çoğunluğu kaybetti. 1 Kasım’da seçimlere giderken bende vereceğim dedi AKP. 2018’de ise bin TL verdi. Beğenmediğimiz bin TL bayram ikramiyesi 24 kilo dana kıyma alınıyordu. Bugün 3 bin TL yaptı ikramiyeyi, 6 kilo dana kıymayı zor alıyor.
'ÖĞRENCİNİN CEBİNDEN 300 BOYOZU ERDOĞAN ALMIŞTIR'
Dün akşam döndük baktık. Erdoğan ilk geldiğinde üniversiteye verilen kredi 300 TL. Kendisi bugün 2 bin TL veriyor. 300 TL nere 2 bin TL nere diyor. 2014’de 300 TL ile 333 gevrek alınıyor. Bu seneki 2 bin TL ile 200 tane İzmir gevreği alınıyor. Öğrencinin cebinden 133 gevrek çalıyorlar her ay. 2014’te 300 TL ile 500 boyoz alınıyor. 2 bin TL’lik kredi ile 200 boyoz alınıyor. Öğrencinin cebinden 300 boyozu Recep Tayyip Erdoğan almıştır. Bu hesap böyle biline.