Murat Ülker, iş dünyasının geleceği üzerine kaleme aldığı yazısında, işletmelerin sadece kâr odaklı değil, toplumsal ve çevresel sorumluluklara da duyarlı olması gerektiğini vurguluyor. Geleceğin başarılı işletmeleri için sorulması gereken sekiz kritik soruyu paylaşan Ülker, bu soruların rehberliğinde, gurur duyulacak bir iş modeli yaratılabileceğini belirtiyor.
İş insanı Murat Ülker, kişisel blogunda iş dünyasının geleceğine dair çarpıcı bir yazı yayımladı. “Future Normal – 8 Questions to Create Business Your Children Will Be Proud Of” adlı kitaptan ilham alarak yazdığı bu makalede, işletmelerin sadece kâr amacına odaklanmasının yetersiz kaldığını, toplumsal ve çevresel sorumlulukların da iş dünyasının merkezine yerleştirilmesi gerektiğini vurguluyor.
MURAT ÜLKER'İN YAZISININ TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ
Ülker, iş dünyasında anlamlı bir değişim başlatmak için sorulması gereken sekiz kritik soruya dikkat çekiyor. Bu sorular, işin sadece finansal performansını değil, aynı zamanda topluma ve çevreye etkisini sorgulayan önemli bir rehber niteliğinde.
SORULARIN DERİNLİĞİ
Yazısında Ülker, kitaptan esinlenerek işletmelerin kendilerine sorması gereken sekiz kritik soruyu şu şekilde sıralıyor:
- İşletmenizin vizyonu, yaşamak istediğiniz dünya ile paralel mi?
- İşletmeniz dünyamızla uyumlu mu?
- İşletmeniz tüm paydaşlarından geri bildirim alıyor mu?
- İşletmeniz doğru ölçekler kullanıyor mu?
- İşletmeniz, insanları motive edecek bir iletişim dili kullanıyor mu?
- İşletmeniz, doğada bıraktığı ayak izinin farkında olup adımlarını dikkatli atıyor mu?
- İşletmeniz doğadan öğreniyor mu?
- İşletmeniz liderlik yaparken başkalarını destekliyor mu?
- Her bir soru, iş dünyasında dönüşümün ne kadar gerekli olduğuna işaret ediyor. Ülker’e göre, bir işletmenin bu sorulardan herhangi birine “hayır” yanıtı vermesi, o işin uzun vadeli sürdürülebilirliğini tehdit eden bir işaret olabilir.
İŞ AHLAKI VE TOPLUMSAL SORUMLULUK
Murat Ülker yazısında iş dünyasının uzun süredir sadece bir soruya odaklandığını ifade ediyor: “Kârı nasıl maksimize ederiz?” Ancak, bu yaklaşımın eksik kaldığını ve günümüzün iş dünyasında artık yeterli olmadığını belirtiyor. Ülker’e göre, işin yalnızca parasal başarıya odaklanması, uzun vadede topluma ve çevreye zarar verebilir. Üstelik bu kâr odaklı yaklaşım, düşük ücretler, çevreye zarar ve işçi haklarının göz ardı edilmesi gibi olumsuz sonuçlara yol açıyor.
Özellikle sigara şirketlerinin akciğer kanserine yol açan ürünleri gizleyerek kısa vadeli kâr elde etme çabasını örnek gösteren Ülker, iş dünyasında daha büyük bir sorumluluk anlayışının gerekliliğini vurguluyor. İşletmelerin, sadece para kazanma araçları değil, toplumu şekillendiren ve geleceğe yön veren “salih” kurumlar olması gerektiğini ifade ediyor.
YENİ NESİL İŞ MODELLERİ
Yazının ana teması, işletmelerin birer toplumsal ve çevresel değer yaratma aracı olması gerektiği üzerine kurulu. Bu bağlamda Ülker, modern iş dünyasında, gelecek nesillerin ihtiyaçlarını karşılayacak sürdürülebilir bir model benimsenmesi gerektiğini savunuyor. Geçmişin yöntemlerine bağlı kalmanın, işletmelerin gelecekteki zorluklarla başa çıkmasına engel olabileceğini söylüyor.
Ülker, ayrıca işletmelerin doğru ölçeklerle değerlendirilmesi gerektiğini, sadece parasal performansa odaklanmak yerine, mutluluk, itibar ve çevresel sorumluluk gibi farklı ölçütlerin de başarı değerlendirmesine dahil edilmesi gerektiğini belirtiyor. Bu anlayışın, şirketlerin finansal performansını artıracağı gibi, toplumsal fayda ve çevresel sürdürülebilirliğe de katkı sağlayacağı görüşünde.
GELECEĞİN NORMALİ
Murat Ülker’in blog yazısında dikkat çektiği bir diğer önemli konu, iş dünyasının geleceğine dair yapılan tahminler ve bu tahminler ışığında geliştirilecek stratejiler. Ülker’e göre, stratejiler sadece finansal hedefler değil, aynı zamanda çevresel ve toplumsal hedefler de içermelidir. Bu yaklaşımla, işletmelerin daha sürdürülebilir, adil ve toplumsal refaha katkı sağlayan yapılar haline gelmesi gerektiğini vurguluyor.
Murat Ülker, iş dünyasında anlamlı ve kalıcı bir değişim sağlanabilmesi için liderlerin cesur stratejik adımlar atmaları gerektiğine inanıyor.