Altı partinin ‘ittifak’ mesajlarıyla vardığı mutabakatın ardından hükümet kanadından, mevcut modelin ‘yeni siyasi şartlara uyarlandığı’ sandık hamlesi geldi. TBMM’ye sunulan ve D’Hont sistemini yeniden düzenleyen teklifle, ittifakla barajı geçecek oy oranı düşük partilerin milletvekili çıkarması zorlaştırıldı. Muhalefetten ‘Gideceğini anlayan iktidar artık ne hukuk ne demokrasi tanıyor’ tepkisi geldi.
AK Parti ve MHP’nin TBMM’ye sunduğu seçim kanunu tasarısına göre baraj yüzde 7’ye çekilecek. Meclis’te grup şartı kaldırılacak ancak partilerin seçimden 6 ay önce 41 ilde örgütlenmesi gerekecek. Her partinin oy oranının esas alınacağı d’Hont modeli uygulanacak. Küçük partiler ittifakla barajı geçse bile vekil çıkarmakta zorlanacak. Teklifte, Erdoğan’ın ‘Cumhurbaşkanı’ sıfatıyla seçim çalışmalarına katılabilmesinin de önü açıldı.
‘SİSTEMLE OYNAMAYA BAŞLAYAN İKTİDAR GİDİCİ OLDUĞUNU BİLİYOR’
Altı parti ittifak mesajları verirken gelen teklifin muhalefetin önünü kesmeye yönelik hamle olduğu dile getirildi. ‘Mevcut kanunda ittifakların toplam oyuna göre vekil dağılımı yapılıyordu şimdi her parti kendi oyu kadar vekil çıkaracak’ vurgusu yapıldı. İYİ Partili İsmail Tatlıoğlu “Bu işin kuralı kalmadı” tepkisini gösterdi. CHP Sözcüsü Faik Öztrak “İktidar seçim sistemiyle oynamaya başladıysa gidici olduğunu artık biliyordur” dedi.
'YA DAHA AZ VEKİL YA TEK LİSTE' HAMLESİ
AK Parti ve MHP üzerinde aylardır çalıştığı seçim kanunu teklifini Meclis’e sundu. Barajın yüzde 7’ye düşürülmesini öngören teklifteki en kritik hamle ittifakların etkisinin azaltılması oldu. Seçim bölgelerinde her partinin kendi oy oranında vekil çıkarmasını sağlayan ‘D’Hondt sistemine dönüldü. Oy oranı düşük partilerin vekil çıkarma ihtimali azaldı. Bu adım ‘muhalefet üzerinde ortak liste baskısı’ olarak yorumlandı.
AK Parti ve MHP’nin imzasını taşıyan Milletvekili Seçimi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Başkanlığı’na sunuldu. 15 maddelik teklifte yüzde 10 olan seçim barajının yüzde 7’ye indirilmesi öngörüldü. Teklifte şu maddeler öne çıktı: “Seçime girme yeterliliğinde Meclis’te parti grubu olma şartı kaldırılacak. Partilerin seçimden 6 ay önce en az 41 ilde örgütlenmeyi tamamlamaları gerekecek. İl ve ilçe seçim kurulu başkan ve üyeleri, birinci sınıfa ayrılmış hakimler arasından kurayla belirlenecek. Seçimlere kısa bir süre kala seçmen kütüklerinin yer değiştirilmesi mümkün olmayacak. Tayin ve atama gibi zorunlu haller istisna tutulacak. Siyasi partiler seçim çevresinde gerekli oy oranına ulaşmadan içinde bulunduğu ittifakın artık oylarından faydalanarak milletvekili çıkaramayacak.”
Teklifi AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı ve MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız açıkladı. Yazıcı “İttifakın aldığı oy toplamı ülke barajını geçtiği takdirde, seçim çevrelerinde milletvekili hesabı ve dağılımı, ittifak içinde yer alan her bir partinin o seçim çevresinde almış olduğu oy sayısı dikkate alınarak bu maddenin üçüncü fıkrasına göre yapılır” hükmünün ekleneceğini bildirdi. Yazıcı, bu kapsamda D’Hondt sisteminin uygulanmasını önerdiklerini söyledi.
Barajın yüzde 7’ye düşürülerek daha fazla görüşün Meclis’te bulunması ve temsilde adaletin güçlendirilmesinin hedeflendiğini ileri süren Yıldız da Milletvekili Seçimi Kanunu’nun 34’üncü maddesinde yapılan değişikle, ittifakı oluşturan siyasi partilerin, her birinin çıkaracağı milletvekili sayısının hesaplanmasında her seçim bölgesinde, ittifak içinde elde ettiği oy sayısı esas alınarak genel D’Hondt uygulamasıyla belirleneceğini kaydetti. Yıldız “Önerilen bu değişiklikle ittifaklarının ortak amacı ve hedeflerinin yanı sıra program ve ittifak dışı hedef itibarıyla ittifak içinde görünür olan her partinin, ittifak dışında görünürlüğü güçlendirilmiştir. Ayrıca siyasi parti tercihlerinde belirli bir ortak hedef veya hedef ötesinde seçmen iradesinin kendi partisi dışında başka partilere yansımaması da gözetilmiştir” dedi.
“D’Hondt sisteminin mevcut durumdan farkı ne olacak?” sorusu üzerine Yazıcı, şunları söyledi: “İttifakın mevcut durumda barajı geçmesi halinde oylar ittifak içinde toplanıyor. Kaç milletvekili çıkaracağı da genel D’Hondt sıralamasına giriyor, ittifak ayrı bir kategori haline geliyor. İttifakı oluşturan partilerin, o milletvekilleri gene oy oranlarına göre, ortak oyun da dağılım hesabı yapılmak suretiyle kendi içinde hesaplanıyor. Burada biz bunu ayrıştırdık, her partinin D’Hondt uygulamasında görünür olmasını sağladık. İttifakı oluşturan partilerin oy oranları, ittifak çerçevesinde oyu belirlenecek, o oyla birlikte D’Hondt sıralamasına girecek. İttifak içinde aldıkları oy ittifak içinde belirlenecek, sonra ittifakı oluşturan her partinin aldığı oyun miktarı oranları D’Hondt sıralamasında işlem görecek. ‘Artık oy’ yansıması, oy verme hakkının sapmasına yol açıyor, bunu ortadan kaldırıyoruz.”
Yıldız da “Siyasi partiler, seçim bölgesinde gerekli oy oranına ulaşmadan içinde bulunduğu ittifakın artık oyundan faydalanarak milletvekili çıkaramayacak. Bunun açık izahı budur. Türkiye genel barajını ittifakla geçecek ancak milletvekili çıkarması partinin kendi oyuna bağlı, artık oylardan faydalanılamayacak. Çünkü bu, çok büyük haksızlıklara sebep olmuştur” dedi. Yıldız, kanunun yürürlüğe girdikten bir yıl geçmeden uygulanamayacağını hatırlatıp “Erken seçim tartışmalarına son verilmiştir” ifadesini kullandı.
‘EN AZ 23 KOLTUK CUMHUR’A GEÇİYOR’
Siyasi Bilimci Edgar Şar, ittifak içi partilerin koltuğa dönüşmeyen oyların anlamının kalmadığını söyledi. 24 Haziran’da CHP’nin bu yolla Elazığ ve Kahramanmaraş’ta vekil çıkarabildiğini anımsatan Şar “2018’de Cumhur İttifakı’nın da işine yarayan bu usül, yeni partilerin katılımıyla 2023’te muhtemelen daha çok Millet İttifakı’nın işine gelecekti. Belli ki kapsamlı projeksiyonlar yapılmış bu karar için. Ortak listenin bu soruna kesin çözüm olduğuna şimdiden çok emin olmamak lazım. 6 Parti’nin ortak listesi, muhalefeti kampanya yapmaktan alıkoyacak iç tartışmalara yöneltebilir” ifadelerini kullandı. Gazeteci Gökhan Özbek de sosyal medya paylaşımında artık oylarla 2018 kazanılan-kaybedilen vekil sayılarını analiz etti. Özbek “2018 sonuçları baz aldığımızda en az muhalefetin 23 milletvekili AKP-MHP’ye geçiyor. İktidar anayasa değiştirecek 360 gücüne erişmeye çalışacak. Tabi 2018 seçim sonuçlarını yakalarsa” dedi.
SİSTEMLE OYNAYAN GİDECEĞİNİ BİLİYORDUR
CHP Sözcüsü Faik Öztrak: Bir iktidar seçim sistemiyle oynamaya başladıysa, Gidici olduğunu artık kendisi de biliyordur. Geliyor gelmekte olan.
İYİ Parti Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu: ‘İktidar ve Erdoğan’a verilmeyen oylar geçersizdir’ teklifiyle bile gelirlerse şaşmamak lazım. Çünkü artık bu işin kuralı ve standardı kaçmış durumda.
HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş: Tamamen kendi bekalarını sağlamak için hazırlanan bir teklif. Millet İttifakı ve diğer ittifaklara karşı temel bir hamle. Bu teklif ‘yeniliyoruz, düşüş halindeyiz’ demenin adı. İtiraf aynı zamanda. Çatlak o kadar büyük ki boyalarla, yamalarla kapatamayacaksınız.
TASARI ‘SAĞ SEÇMEN CHP’YE OY VERMEZ’ MANTIĞI ÜZERİNE KURULU
(Rawest Araştırma) Roj Girasun: “Yeni kanun teklifi muhalefetin irili ufaklı bütün gruplarını tek listeden milletvekili adayları çıkarmaya zorluyor. Bu düşünce Millet İttifakı içindeki sağ seçmenin kerhen de olsa CHP’ye oy vermeyeceği mantığı üzerine kurulu. Yeni seçim kanununun ilk etapta gösterdiği muhalefet için ciddi handikapları olacağı. Lakin MHP bu sistemde 1991 seçimlerinde yüzde 10,74’lük oy oranına karşın seçim çevresi barajları yüzünden yalnızca 7 milletvekilliği kazanabilen DSP durumuna düşerek şok yaşayabilir. Teklifin gösterdiği bir şey daha var. DEVA ve Gelecek partilerinin iktidar için o kadar ‘küçük partiler’ olmadığı.”
(MAK Araştırma) Mehmet Ali Kulat: “En önemli hamle; %7 baraj oranında bir partinin % 7 oy alması değil, bir ittifakın % 7 olması ile üçüncü ittifaka yol verip Millet İttifakı’nın bölünmesine kapı açma hamlesi gibi duruyor. Satranç hamlesi... DEVA, Gelecek ve başka partilerin ittifaktan kopması ya da yeni girebilecek partilere havuç sunuluyor.”
(Avrasya Araştırma) Kemal Özkiraz: “MHP’ye ekstradan 22 sandalye kazandırma çabası... Altılı ittifak tek listeyle seçime girerse bu sistem AKP’nin elinde patlar.”
(Türkiye Raporu) Can Selçuki: “İttifaklar vekil aritmetiği açısından anlamını yitiriyor. Küçük partiler muhtemelen büyük parti listelerinde yer arayacak. Partiler ittifaklar marifetiyle baraj sorunu yaşamayacak ancak aldıkları oylar çok düşük kalacağı için vekil çıkartmakta zorlanacaklar. İttifakların kütle etkisi ortadan kalkıyor.”