Kararları kesin olan YSK ve AYM’nin hükümlerine rağmen Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesi ‘Anayasa askıya alındı’ tepkilerine yol açtı. Muhalefet liderleri ‘Türkiye artık anayasasız bir ülke olma tehlikesine sürükleniyor’ uyarısında bulundu. Adalet Bakanı ise seçilmiş bir vekile ilişkin hukuksuzluğu değil, milletvekillerinin kararı protestosunu ‘milli iradeye saygısızlık’ olarak niteledi.
Yüksek Seçim Kurulu’nun ‘Seçilebilir’ dediği, AYM’nin iki kez ‘hak ihlali’ kararı verdiği Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesi ‘Anayasal düzen yok sayıldı’ eleştirilerini getirdi. Muhalefet liderleri de yaşananlara sert tepki gösterdi.
Akşener: Son kararla birlikte artık ülkemiz anayasasız bir devlet olma tehlikesine doğru sürüklenmeye başladı. Hükümet için artık devlet, kanun hepsi teferruat haline geldi.
Davutoğlu: Süratle bir anayasasızlaşmaya gidiyoruz. Tüylerim ürpererek söylüyorum; bu gittiğiniz yol, yol değil. Bir gün gelecek bu hukuka adalete sizin de ihtiyacınız olacak. S/9
Babacan: Hakkı savunan yargıçlar sayesinde o koltuklarda oturup hakkı savunan Anayasa Mahkemesi’ni tanımıyorsunuz. Sayenizde artık kanun devleti bile değiliz.
HUKUKEN YOK HÜKMÜNDE
Karara hukukçulardan da tepkiler geldi. Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu “TBMM, AYM’nin iki kez anayasaya aykırı dediği metni okuyarak anayasal düzeni inkâr etmiştir. Atalay kararı hukuken yok hükmündedir” dedi. Eski AYM Başkanı Haşim Kılıç ise “Artık tek yol AİHM’e başvuru yapmak” değerlendirmesinde bulundu. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un gündeminde ise kararı okuyan Bekir Bozdağ’a yönelik tepkiler vardı. Tunç “Meclis Başkanvekilimize kitapçık atılması, milli iradeye büyük bir saygısızlık” dedi.
14-18 Mayıs tarihleri arasında yapılan genel seçimlerde Gezi tutuklusu Avukat Can Atalay TİP listelerinden Hatay Milletvekili seçildi. Sandık sonuçlarının kesinleşmesi ile Atalay’ın avukatları Anayasa Mahkemesi’ne ‘hak ihlali’ başvurusu yaptı. AYM de Atalay için hak ihlali kararı verdi. Kararın uygulanması için dosyayı İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. Ancak mahkeme kararı dosyayı uygulamayarak Atalay hakkında cezayı onaylayan Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne yolladı. Yargıtay dairesi de tahliye kararı vermediği gibi, ‘Hak ihlali var’ diyen AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulundu. Yaşananlar yargı krizi yarattı. Atalay’ın avukatları bir kez daha AYM kapısını çaldı. AYM bir kez daha ‘hak ihlali var’ dedi. Ancak süreç tekrarlandı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ve Yargıtay 3. ceza Dairesi AYM’ye direndi. Yüksek Mahkeme’yi yok sayarak Meclis’e Atalay’ın vekilliğinin düşürülmesi için yazı yolladı.
AYM VE YSK’YA RAĞMEN ANAYASA ÇİĞNENDİ
Uzun süreden beri Meclis’te okunmayan ve hukukçulara göre okunmasının da Anayasa’ya aykırı olan karar Salı Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un BAE’de olduğu gün AK Partili Meclis Başkan Vekili Bekişr Bozdağ tarafından tepkilere rağmen okundu. Muhalefet yaşananlara sert tepki gösterdi. Karar okunduğu sırada Bozdağ’a CHP’li vekiller tarafından Anayasa Kitapçığı atıldı. Kararın okunmasıyla seçilmiş Atalay’ın vekilliği YSK ve AYM hükümlerine rağmen düşürüldü. Yüksek Seçim Kurulu’nun ‘Seçilebilir’ dediği, AYM’nin iki kez ‘hak ihlali’ kararı verdiği Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesi ‘Anayasal düzen yok sayıldı’ eleştirilerini getirdi. Atalay’In avukatları tekrar AYM’ye başvuracaklarını söyledi.
OYLARIN YOK SAYILMASI SAYGISIZLIK DEĞİL Mİ?
Milli iradenin kurumsal kimliği olan Meclis’te yaşananlar yine ‘Milli iradeye saygısızlık’ ve Milli irade yok sayıldı’ tepkisine neden olurken, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un tepkisi dikkat çekti. Bakan Tunç, Meclis’te TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’ın vekilliğinin düşürülmesine tepki gösteren ve kararı okuyan AK Partili TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ’a anayasa kitapçığı fırlatan muhalefet vekillerini eleştirdi. Tunç “Meclis Başkanvekilimize kitapçık atılması, milli iradeye büyük bir saygısızlıktır” dedi. Tunç’un açıklamalarına sosyal medyadan ve muhalefetten tepki yağdı. ‘’Kararları kesin ve herkesi bağlayan AYM ve YSK’ya rağmen seçmenin oylarıyla seçilen Can Atalay’ın vekilliğinin düşürülmesi milli iradeye saygısızlık değil mi?’’ denildi.
KARARI SONRASI MECLİS’TE USUL TARTIŞMASI
TİP’li Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesine tepkiler sürerken Meclis’te usul tartışması başladı. CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın “Katibin konuşulması duyulmadı, kararın bağlayıcılığı yok” dedi. İçtüzüğün 68. maddesine göre gürültü ve kavgaya engel olunamıyorsa başkan birleşimi kapatır diyor. Gökhan Günaydın, “Bekir Bozdağ çalışma imkanı bulunmadığı için Meclis’i kapattı peki bu karar nasıl okunabiliyor” dedi. Günaydın “Biz Meclis oturumunda konuya ilişkin usulü itirazı sunacağız. Bu çerçevede bunu bir usul tartışmasına sahne olmasını talep edeceğiz” diye konuştu.
‘DEVLET HUKUK RAYINDAN ÇIKARILDI’
Atalay’a ilişkin Meclis’te yaşananlara hukukçular da tepki gösterdi. Anayasa’nın çiğnendiğini belirtti.
PROF. DR. ADEM SÖZÜER: “AYM ve AİHM’nin devre dışı bırakılması devletin hukuk raylarından tümüyle çıkarılması demektir. Anayasa Mahkemesinden sonra TBMM de kurumsal ve kavramsal olarak devre dışı bırakıldı 3. Ceza Dairesinin yok hükmündeki kararı TBMM’ne bir yazı ile yollanıp bunun gereğini yap deniyor, o okunup Atalay’ın milletvekilliği düşürülüyor. Usul yerel mahkemenin kesinleşen kararı; savcı, adalet bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı tezkeresiyle TBMM başkanlığına gönderilmesi ve Anayasanın 84/2 maddesine göre onun TBMM’de okunmasıdır. Ancak AYM’nin ihlal kararı ile ile ortada kesinleşmiş bir karar da yoktur.”
PROF. DR. İBRAHİM KABOĞLU: “TBMM, Anayasa Mahkemesi’nin Anayasa dışı olduğunu iki ayrı kararında tescil ettiği bir ‘fiili karar’ metni okuyarak kendisinin de varlık nedeni olan anayasal düzeni inkâr etmiştir. Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesi hukuken yok hükmündedir. AYM kararlarında ihlale sebep olduğu tespit edilen Yargıtay kararının, madde 84/2 kapsamında okunması Anayasa dışıdır. Meclis kendi varlık nedeninden uzaklaştı. Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nden sonra TBMM de anayasal düzeni ilga girişiminde bulunmuştur.”
ESKİ AYM BAŞKANI HAŞİM KILIÇ: “Şu an söylenecek bir şey yok, milletvekilliği düştü. Bunun için Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yapacaklardır. Başvuru sonrası mahkeme büyük ihtimal ihlal kararı verecek ama sonucu olmayacak. Can Atalay’ın şu an yapacağı bir şey kalmadığı için AİHM’e gidebilir. Mahkeme direniyor. Onu tahliye edecek olan yer 13. Ağır Ceza Mahkemesi. O tahliye etmediğine göre artık yapacak bir şey yok. Artık tek yolu kaldı, o da AİHM’e müracaat etmek.”
İSTANBUL BAROSU: “Defaatle vurguladığımız üzere, artık ülkemizde hiçbir bireyin hukuk güvenliğinin varlığından söz edilemeyecektir.”