Sayıştay denetimleri kamudaki usulsüzlüklerin boyutunu ortaya koydu. Enflasyon ve faiz kararları nedeniyle güven kaybı yaşayan Merkez Bankası’na ilişkin raporlar kurumun 2023 yılında yaptığı 86 ihaleden 70’inin kanuna aykırı bir şekilde yapıldığını gösterdi. Merkez’de söz konusu ihaleler kanuna uygunluğuna bakmaksızın ‘istisna’ kapsamında doğrudan idarenin takdir ve tercihi ile yapıldı. Teknolojik cihaz alımı ‘dış kaynak’ olarak gösterildi.
86 İHALENİN 70’İ İSTİSNA KAPSAMINDA YAPILDI
Sayıştay’ın 2023 denetim raporları kamudaki usulsüz işleyişi gözler önüne serdi. Denetimsizliği belgeleyen raporlar ‘tasarruf’ kararlarına rağmen yapılan israfı da ortaya koydu. Yorumlama alanı genişletilerek kanuna uygunluğun ihlal edildiği Merkez Bankası’ndaki ihaleler ise kurumdaki vahim tabloyu gösterdi. Rapora göre Merkez’de, mal ve hizmet alımı için yapılan 86 ihalenin 70’i İhale Kanunu dışında ‘istisna’ kapsamında, doğrudan idarenin takdir ve tercihi ile yapıldı. Asıl yapılması gereken ‘açık ihale’, ‘belli istekliler arasında ihale’ ve ‘pazarlık’ usulleri çok azında uygulandı.
İSTİSNA İHALELERİ GENEL UYGULAMA HALİNE GELDİ
İstisna kapsamındaki ihaleler genel bir uygulamaya dönüştürüldü’ denilen raporlarda MB’de ‘teknoloji, güvenlik, banknot ve kıymetli evrak üretimi-basımı, dış kaynak temini ile danışmanlık hizmetinin ‘istisna’ olduğu belirtildi. Ancak, banknot matbaasında kablo, akü, yazıcı bakımı, güç kaynağı, antifriz gibi alımların banknot ve kıymetli evrak üretimi kapsamına alındığı belirtildi. Teknoloji araç alımı, bakım hizmeti, Adobe lisansı ve araç kiralamaların da çok geniş bir şekilde yorumlanan ‘dış kaynak’ kapsamına alındığı vurgulandı. Kurumdaki usulsüzlükler tepki çekti.
Sayıştay raporuna göre; Merkez Bankası, 2023’te yapılan 86 ihalenin 70’ini “istisna” kapsamında gerçekleştirdi. Kanunda yer alan açık ihale ve pazarlık gibi yöntemler neredeyse hiç uygulanmazken kararları doğrudan idare verdi. Teknolojik cihaz alımı bile ‘dış kaynak’ şeklinde ihale edildi.
Kamuyu denetlemekle görevli Sayıştay’ın 2023 yılı raporları, devletteki usulsüzlükleri ortaya koymaya devam ediyor. Enflasyon ve faiz kararları nedeniyle güven kaybı yaşayan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’na (TCMB) ilişkin hazırlanan raporlarda da çarpıcı tespitler yer aldı. Buna göre; kurumun 2023 yılında yaptığı 86 ihaleden 70’i, Kamu İhale Kanunu’na uygunluğuna bakılmaksızın “istisna” kapsamında yapıldı. Söz konusu ihaleler, doğrudan idarenin takdir ve tercihi ile gerçekleştirildi. Raporda, yasadaki açık ihale ve pazarlık gibi yöntemlere neredeyse hiç başvurulmadığı vurgulandı.
DİKKAT ÇEKEN 3 TESPİT
Sayıştay denetimde Merkez Bankası’na dair üç bulgu dikkat çekti. Kısa Dalga sitesinin haberine göre; bunlardan ilki, bir kadroya tedvirle görevlendirilenlerin pozisyon tazminatının, Merkez Bankası Çalışanları Yönetmeliği’ndeki düzenlemeye göre belirlenmemesi oldu. İkincisi; 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu çerçevesinde ihale edilmesi gereken insan kaynağı teminine ilişkin hizmet alımlarının “Dış Kaynak Temini” olduğu değerlendirilerek ilgili yasanın 3’üncü maddesinin (c) bendinde yer alan istisna kapsamında temin edilmesi... Üçüncü bulgu ise, ihalelerin çoğunluğunun yasaya aykırı yapılması...
ARAÇ KİRALAMA ÖRNEĞİ
Raporda, şunlar kaydedildi: “TCMB’nin sadece teknolojiye, güvenliğe, banknot, kıymetli evrak üretimi ile basımına ilişkin mal ve hizmet alımları, dış kaynak temini, danışmanlık hizmeti alımları istisna kapsamındadır. Bunlar dışındaki her türlü kaynaktan karşılanan mal veya hizmet alımları ile yapım işi ihalelerinin kanun hükümlerine göre yürütülmesi gerekir. Ancak istisna uygulaması, genel bir uygulamaya dönüştürülmüş. Örneğin; banknot matbaasına ait istisna kapsamındaki 269 işin içinde kablo, akü, yazıcı bakım, yangın söndürme bakım, çelik raf, güç kaynağı, antifriz gibi alımlar bulunmaktadır. Bankanın dış kaynak kavramlarının çok geniş yorumlanması sonucu; yazılım lisansı yenilemeleri, kütüphane etiketleme sistemi, hak ediş ve yaklaşık maliyet modülü yazılımı bakım hizmeti, Adobe lisansı kiralanması, elektronik imza yazılımı, kapalı devre TV sistemi malzeme alımı, araç kiralama, destek-bilişim-güvenlik personel hizmet alımları, toplantı organizasyon hizmeti, toner alımı, asansör bakımı gibi tüm kurumların ihtiyacı durumunda olabilecek mal veya hizmet alımlarının istisna kapsamında alındığı tespit edilmiştir. Bu yöntemin 2023 yılında gerçekleştirilen ihalelerin çoğunluğunda uygulanması nedeniyle olağan bir alım yöntemi haline geldiği, belli istekliler arasında ihale ve pazarlık usullerinin ise istisna şekilde kullanıldığı anlaşılmaktadır. (…) Dolayısıyla 4734 sayılı Kanun’un 3’üncü maddesinde sayılan alımların kapsamı Banka tarafından çok geniş olarak algılanmaktadır. Bu şekilde düşünüldüğünde; elektronik her cihaz teknoloji kapsamına, dışarıdan alınan her hizmet ise dış kaynak kapsamına sokulabilecektir. Nitekim diğer idarelerce kanun kapsamında gerçekleştirilen araç kiralama, asansör bakımı gibi alımlar bile bu kapsamda değerlendirilmiştir.”
ÜÇ REKTÖR YARDIMCILIĞI KADROSUNA BEŞ ATAMA
Sayıştay'ın üniversitelere yönelik denetim raporları da usulsüz işlemlerini ortaya koydu. Yıldız Teknik Üniversitesi'nde kanunen üç olması gereken rektör yardımcısına ek olarak iki kişinin daha tedbiren rektör yardımcısı yapıldığı belirlendi. Usulsüz atanan iki yardımcının da asil olanlarla aynı ücret ve makam aracına sahip olduğu belirlendi. Yalova Üniversitesi’nde ise rektör yardımcılığına atanan kişilerin kadrolarının başka üniversitelerde olduğu tespit edildi.
Sayıştay’ın 2023 yılı denetim raporunda üniversitelerde çok sayıda usulsüz işlem tespit edildi. Mevzuata göre; üç öğretim üyesi rektör yardımcısı olarak atanabildiği halde Yıldız Teknik Üniversitesi’nde (YTÜ) beş kadro belirlendi. Genel sekreter yardımcılığı kadrosuna da fazladan bir daire başkanı yerleştirildi. Yalova Üniversitesi’nde kadro dışı bir öğretim üyesi, rektör yardımcısı yapıldı. Sayıştay raporunda YTÜ’ye dair diğer bulgular şöyle: “Fazladan görevlendirilen rektör yardımcılarına araç ve oda tahsis edilmiştir. Söz konusu isimler, diğer rektör yardımcıları ile maaş hariç aynı hak ve yetkileri kullanmaktadır.” Odatv’nin haberine göre; İstanbul Teknik Üniversitesi’ne (İTÜ) yönelik hazırlanan raporda da, kuruluş yıl dönümü dolayısıyla inşa ettirilen İTÜ anıtının tasarım yarışması kapsamında ihale edilmediği kaydedildi. Raporda “Üniversitenin 250. kuruluş yıl dönümü için yaptırılan İTÜ anıtının 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 22’nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde ifade edilen ‘İhtiyacın sadece gerçek veya tüzel tek kişi tarafından karşılanabileceğinin tespit edilmesi’ kapsamında alındığı tespit edilmiştir. İdarenin alımlarda şeffaflığı ve rekabeti temin etmek amacıyla, bu tür alımların 4734 sayılı Kanun kapsamında ihale edilmek suretiyle gerçekleştirmesi gerekmektedir.”