Prof. Dr. Cem Gazioğlu, Marmara Denizi'nde oksijen seviyelerinin düştüğünü belirterek önemli bir uyarıda bulundu. Gazioğlu, özellikle denizin alt tabakalarında belirli noktalarda oksijen seviyelerinin düşük olduğunu ifade etti. Tedbirler alınmazsa ilerleyen yıllarda oksijen azlığının canlı kayıplarına neden olabileceğini vurgulayan Gazioğlu, bu nedenle kötü gidişi durdurmanın ardından oksijen seviyelerini artırmak için çalışmalar yapılması gerektiğini söyledi.
İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Cem Gazioğlu, Marmara Denizi'nde oksijen seviyelerindeki düşüşün canlı yaşamı için ciddi bir tehdit oluşturduğuna dikkat çekti. Son yıllarda Marmara Denizi'nde özellikle alt tabakalarda belirgin bir oksijen azlığı gözlendiğini ifade eden Gazioğlu, bu durumun ilerleyen yıllarda canlı kayıplarına neden olabileceğine işaret etti.
Prof. Dr. Cem Gazioğlu
Prof. Dr. Gazioğlu, yaptığı açıklamada, "Marmara Denizi'nde özellikle alt tabakalarda belli noktalarda alt değerleri görüyoruz. Tedbirler eğer alınmayacak olursa ileriki yıllarda oksijen azlığı neticesinde canlı kayıpları da oluşabilir. O yüzden bizim yapmamız gereken kötü gidişi durdurduktan sonra oksijeni nasıl arttırabileceğimiz yönünde çalışmalar yapmamız lazım" dedi.
DENİZ SUYU SICAKLIĞI ARTIYOR, OKSİJEN SEVİYESİ DÜŞÜYOR
Marmara Denizi'nde küresel ısınmanın etkisiyle deniz suyunun sıcaklığının arttığını ve buna bağlı olarak oksijen seviyelerinin düştüğünü belirten Gazioğlu, deniz suyundaki bu değişimin canlı yaşamını olumsuz etkilediğini vurguladı. Özellikle deniz suyu sıcaklığındaki artışın, oksijen seviyelerindeki düşüşle birleştiğinde, denizlerdeki canlı yaşamının tehlikeye girdiğini dile getirdi.
MARMARA DENİZİ'NDE SU ISINMASI VE OKSİJEN SEVİYESİNDEKİ DÜŞÜŞ
Gazioğlu, yaptığı açıklamalarda, Marmara Denizi'nde son yıllarda deniz suyu sıcaklığında belirgin bir artışın gözlendiğini ve bunun Karadeniz ve Akdeniz'deki sıcaklık artışından kaynaklandığını ifade etti. Özellikle alt tabakada yaşanan oksijen sıkıntısının canlı yaşamını olumsuz etkilediğini belirten Gazioğlu, "Marmara Denizi çift tabakalı bir su. Üstte görünen suyumuz az tuzlu bir su. Bu su Marmara Denizi'nin yaklaşık yüzde altısını oluşturuyor.
Aşağı tabakada da yüzde 94-95'ini oluşturan Akdeniz kaynaklı suyumuz var. Çanakkale Boğazı'ndan alt tabakadan gelen bu Akdeniz kaynaklı su yaklaşık olarak 6 veya 8 sene sonra Karadeniz'e geçiyor. Bunun neticesi olarak da alt tabakada bir oksijen sıkıntısı var. Özellikle derin çukurlarda yaşam seviyesinin çok altında olan oksijen seviyeleri ölçüyoruz, ölçtük. Bunlardaki değişimler onlu yıllarla ifade edilebilir. Son on yıl içerisinde veya son 20 yıl içerisinde kademeli şekilde Marmara Denizi'nde genel olarak bir oksijen azlığından bahsedebiliriz" şeklinde konuştu.
KÜRESEL ISINMA VE DENİZLERDEKİ CANLI YAŞAMI TEHDİT EDİYOR
Gazioğlu, küresel ısınmanın denizlerdeki canlı yaşamı üzerindeki etkilerine de değindi. Küresel ısınma ile birlikte denizlerdeki canlı kompozisyonlarının değiştiğini ve bu değişimin Marmara Denizi'nde de hissedildiğini ifade etti. Özellikle istilacı türlerin denizlerdeki ekosistemi tehdit ettiğini belirten Gazioğlu, bu durumun deniz biyolojisi açısından önemli bir sorun teşkil ettiğini dile getirdi.
TEDBİRLER ALINMALI, DENİZLERİN KORUNMASI ÖNEMLİ
Prof. Dr. Gazioğlu, denizlerdeki canlı yaşamını korumak ve oksijen seviyelerini artırmak için gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini vurguladı. Arıtma tesislerinin tam kapasite ile çalışması, akarsuların kontrol altında tutulması ve aşırı avcılığın önlenmesi gibi adımların atılması gerektiğini ifade eden Gazioğlu, bu şekilde denizlerin ve içindeki canlıların korunabileceğini belirtti.