Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, bir dosyadaki bilgi ve belgelerin nasıl ve neden sızdırıldığının tespiti için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, 7 Kasım 2024’te Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdiği dilekçede, 2019 yılında açılan sahte senet davasına ait bazı belgelerin yetkisiz kişilerce sosyal medyada paylaşılmasına ilişkin inceleme talebinde bulundu. Yavaş, kamuoyuna yansıyan bu bilgilerin adliyedeki dosyalardan kimler tarafından sızdırıldığının araştırılmasını ve sorumlular hakkında adli işlem başlatılmasını istedi.
Yavaş, dilekçesinde, kendisiyle ilgili adli dosyalara ilişkin bilgi ve belgelerin, dosyanın tarafı olmayan kişiler tarafından sosyal medyada paylaşıldığını belirtti. Bu durumun hem şahsına hem de yargı camiasına zarar verdiğini ifade eden Yavaş, bu paylaşımların yargıya olan güveni ciddi şekilde zedelediğini vurguladı.
' 'ADLİYE BENDEN SORULUR' ALGISI OLUŞTURULMAK İSTENİYOR'
Yavaş’ın dilekçesinde, sosyal medyada yapılan paylaşımların adliye ve yargı camiasının güvenilirliğini zedelediğine dair güçlü ifadeler yer aldı. Paylaşımları yapan kişinin, adliyenin tüm birimlerinde yetkisi varmış gibi bir algı yaratmaya çalıştığını belirten Yavaş, bu durumun adalet ve yargı camiasına olan güveni zayıflattığını ifade etti. Yavaş, “Adliye benden sorulur” havası yaratılmaya çalışılarak hukuki sürecin itibarsızlaştırıldığını belirtti ve bu algının kamuoyunda yargıya dair olumsuz bir kanaate yol açtığını vurguladı.
YAVAŞ: DOSYANIN TARAFI OLMAYANLAR BU BİLGİLERE NASIL ULAŞTI?
Halk TV yazarı İsmail Saymaz, dilekçenin detaylarını köşe yazısında aktararak Yavaş’ın konuya dair açıklamalarına yer verdi. Yavaş, dilekçesinde sosyal medya üzerinden yayımlanan belgelerin bitmiş bir dosyaya ait olduğunu ve sadece dosyanın taraflarının erişimine açık olduğunu ifade etti. Belgelerin yetkisiz kişilerce paylaşılmasının tespit edilmesi gerektiğini belirten Yavaş, "Bu bilgilerin dosya tarafları dışındaki şahıslara nasıl ulaştığı, hangi yolla servis edildiği ve bu sızıntının arkasında kimlerin olduğu incelenmeli" dedi. Yavaş ayrıca, belgeleri paylaşan kişi hakkında resen suç duyurusunda bulunulmasını talep etti.
Yavaş, 2019 yılında açılan, tarafı olduğu sahte senet davasındaki belgelerin servis edildiğini belirtti. Yavaş suç duyurusunda, sosyal medya kullanıcısı Zihni Çakır’a servis edildiğini söyledi.
Yavaş'ın dilekçesi özetle şöyle: “7.11.2024 tarihinde Twitter üzerinde şahsım aleyhine sözde gazeteci Çakır tarafından birtakım paylaşımlara konu yapılan bitmiş bir dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin, dosyanın tarafları dışındaki şahıslara ne şekilde, hangi yollarla ve neden servis edildiğinin tespit edilmesi gerekmektedir.
Adı geçen şahıs tarafından yapılan paylaşımlar incelendiğinde görülecektir ki bu şahıs paylaşımları ile tabiri caizse ‘Adliye benden sorulur’ havası yaratarak, adliyenin tüm birimlerinde söz sahibiymişçesine bir algı oluşturmaya çalışmakla, gerek şahsımın gerek adliye personeli ve yargı camiasının güvenirliliğini, itibarını ve toplumda yerleşik bir kanaat olan hukuka ve yargı mensuplarına duyulan güveni yerle bir etmektedir.
Bu sebeple savcılığınız nezdinde yürütülmüş ve nihayete erdirilmiş söz konusu dosya içeriğinin sözde gazeteciye kim tarafından, ne şekilde, hangi yollarla ve neden servis edildiğinin tespiti ile dosya içeriğini dosyanın tarafı olmayanlara servis edenlerin ve sosyal medyada paylaşan adı geçen şahsın Türk Ceza Kanunu ile ilgili maddeleri uyarınca hakkında resen suç duyurusunda bulunulmasını arz ve talep ederim.”
MİT İDDİASI DİLEKÇEDE YOK
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "MİT'in içine saraydan birilerinin, 'Aman efendim bir şeyleri araştırın, Ankara Büyükşehir'i de bu işlere karıştırın' diye bir yaklaşımı olduğunu duymuş durumdayım" demiş Yavaş da iddialara ilişkin Ankara Adliyesi'ne dilekçe verdiğini söylemişti.
Yavaş'ın 7 Kasım tarihli dilekçesinde MİT'ten söz edilmiyor.