Kutlu Adalı cinayeti ile ilgili savcılığa çağrılan Sedat Peker'in kardeşi Atilla Peker'in ifadesi ortaya çıktı: Cezaevindeyken Korkut Eken'le görüşmeden önce Lefkoşa'da bir gazetecinin susturuculu silahla öldürüldüğünü duydum. Eken'in yanına gidince otelde bana 'Bak seninle gittiğimiz o olayı hallettik' dedi.
Kutlu Adalı cinayeti ile ilgili organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in kardeşi Atilla Peker ifade verdi. Peker, 1996 yılında kardeşi Sedat Peker'in kendisini arayarak Ankara'ya gelmesini istediğini söyledi. Atilla Peker, burada bir otelin lobisinde kardeşi ve Korkut Eken'le buluştuğunu anlattı.
"BİRÇOK KİMLİKTE 'MUSTAFA' YAZILIYDI"
Peker, Eken'in kendilerine Kuzey Kıbrıs'ta Türkiye aleyhine çalışmalar yapan insanların olduğunu ve bu kişilerin öldürülmesi gerektiğini söylediğini öne sürdü.
Eken'in isim telaffuz etmediğini anlatan Peker, bu toplantının ertesi günü beraber Kıbrıs'a uçuş yaptıklarını söyledi. Uçuş sırasında Eken'in yanında bulunan birçok kimlikten 'Mustafa' isimli olanı kullandığını aktardı. Korkut Eken'in yanında 'bond' tipi ağır bir çanta olduğunu da detay olarak bildirdiği öğrenildi.
"KORKUT EKEN BANA SİLAHLAR VERDİ"
Korkut Eken'le Lefkoşa'da bulunan Sivil Savunma Daire Başkanlığı'na gittiklerini anlatan Peker, burada Alay rütbesi ile bulunan Galip Mendi ve Yardımcısı Yarbay Enver Topuz ile tanıştıklarını söyledi. Eken'in kendisine boş bir odaya geçmesini istediğini anlatan Peker "Bana Ankara'dayken bir silah vermişti. Silah üzerimdeydi. İkinci bir silah daha verdi. Silaha susturucuyu nasıl takacağımı da öğretti" diye konuştu.
"ERTESİ GÜN EVİ GÖZETLEME AMAÇLI TURLADIK"
Akşam saatlerinde Lefkoşa'da Eken'le birlikte bir evin içini ve bahçesini gözetlediklerini aktardığı öğrenilen Peker "Ertesi gün öğlen yine evin etrafını gözetleme amaçlı turladık. Kıbrıs'a vardığımızın üçüncü günü ise Türk Birliği'nin olduğu Piyade Alay Komutanlığı'na gittik. Eken, bir aracın plakasını buradaki komutana vererek aracın Alay Komutanlığı'nın önünde durdurulup bekletilmesini istedi.
Bir müddet sonra görevliler aracı durdurdu. Biz de komutanlığın bahçesinden hızlı adımlarla dışarı çıktık. Araçta bulunan şahsı buradaki askerler Alay Komutanlığı'nın bahçesinin içerisine aldıklarını ve etrafını çevrelediklerini görünce tekrar komutanlığın içine girdik" ifadelerini kullandı.
"BU İŞ İÇİN TEKRAR GELECEĞİZ"
Araçtan indirilen şahsın kim olduğunu bilmediğini öne süren Peker, bu kişinin yanında küçük yaşlarda bir erkek çocuğu gördüğünü söyledi. Daha sonra Eken'le birlikte alay komutanının odasına gittiklerini anlatan Peker "Korkut Eken alay komutanına 'Ben size böyle mi söyledim' diye kızdı. Daha sonra buradan ayrılıp otele gittik. Eken bana yarın uçakla Ankara'ya döneceğimizi söyledi ancak bu iş için tekrar döneceğimizi belirtti. Dördüncü gün döndük" diye konuştu.
Korkut Eken (solda) Kutlu Adalı (sağda)
"BAK SENİNLE GİTTİĞİMİZ O OLAYI HALLETTİK"
Sabah'ın haberine göre, olayın üzerinden bir kaç ay geçtikten sonra 'yaralama' suçundan cezaevine girdiğini aktardığı öğrenilen Atilla Peker, şunları anlattı:
"Korkut Eken ziyarete geleceğini söyledi. Ben de cezaevinden hastaneye gitme bahanesi ile araç ayarlayıp ring halinde Eken'in bulunduğu otele gittim. Lobide kardeşim Sedat Peker, Korkut Eken ve tanımadığım 2 kişi vardı.
Bu arada ben cezaevindeyken Korkut Eken'le görüşmeden önce basında Lefkoşa'da bir gazetecinin susturuculu silahla öldürüldüğünü duydum.
Eken'in yanına gidince otelde bana 'Bak seninle gittiğimiz o olayı hallettik' dedi. Basında duyduğum gazetecinin Eken'le gidip döndüğümüz kişi olduğunu bu şekilde öğrendim."
ATİLLA PEKER DAHA ÖNCE NE DEMİŞTİ?
Atilla Peker, 25 Mayıs'ta Kutlu Adalı'nın öldürülmesi ile ilgili bildiklerini anlatmak amacıyla İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmek üzere Fethiye Cumhuriyet Başsavcılığı'na dilekçe vermişti.
Peker, 25 Mayıs tarihli iki sayfalık dilekçesinde şunları anlatmıştı: "Bir sonraki gün Beyaz Reno Toros marka araçla Kutlu Adalı isimli şahsın akşam hava karardıktan sonra evinin çevresinde keşif yaptık. Hatırladığım kadarıyla evi yola yakın bahçeli bir evdi. Önünde ufak bir bahçesi vardı.
Şahsın evinde kalabalık dört beş kişilik bir kalabalık olduğunu fark ettik. Bu nedenle içeri girmedik. O esnada benim belimde Jeriko silah ve elimde susturuculu bir UZİ marka silah vardı. Ertesi gün tekrar geldik. Gündüzleri de evin etrafında birkaç sefer keşifte bulunduk, yine evden çok sesler geliyordu."
29 Mayıs'ta da Atilla Peker, Kutlu Adalı suikastı ile ilgili yaptığı suç duyurusunun detaylarını anlatmıştı. Peker, şunları kaydetmişti: "Devlete hizmet ettiğimizi sanırken meğer kullanılıyorduk. Korkut Eken'in de bu şekilde kullanıldığını düşünüyorum."
Peker, Sözcü'den Saygı Öztürk'e konuşmuştu.