Artan Enflasyon ve Faiz Oranlarının Kredi Kartı Nakit Avanslarına Etkisi. Borcu olanlar dikkat
Son dönemde yükselen enflasyon ve faiz oranları, kredi kartı nakit avans faizlerini önemli ölçüde artırmıştır. Bu faiz oranlarındaki iki katına varan artış, birçok bireyin mali dengesini sarsarak iflas riskini ciddi şekilde artırma potansiyeline sahiptir. 2024 yılının ilk sekiz ayında, takipteki alacaklardaki artış, geçen yılın toplamına neredeyse iki katına ulaşmıştır.
Takipteki Alacaklarda Endişe Verici Artış
Yükselen enflasyon ve faiz oranları, kredi kartı nakit avans faizlerinin iki katına çıkmasına neden olmuştur. Bu durum, bireylerin finansal yüklerini artırarak iflas olasılığını ciddi şekilde artırabilir. Bankaların takipteki alacakları, önceki yılın toplamına kıyasla neredeyse iki kat artış göstermiştir ve bu eğilimin devam etmesi beklenmektedir.
Takipteki Alacakların Seyri
2023 yılının Ocak ayında 160 milyar 271 milyon TL seviyesinde bulunan takipteki alacaklar, 2024 yılına kadar yüzde 19,78 oranında bir artış yaşamıştır. Ancak yeni yıl ile birlikte bu artış hızlanmış ve 2024’ün ilk sekiz ayında tahsil edilmesi gecikmiş alacaklardaki büyüme, geçen yılın toplamının neredeyse iki katına çıkmıştır.
Nisan Ayından İtibaren Hızlanan Artış
Nisan ayından itibaren takipteki alacaklar belirgin bir artış trendine girmiştir. Mart ayı sonu itibarıyla 197,5 milyar TL seviyesinde olan bu alacaklar, son haftalarda 249 milyar 308 milyon TL’ye ulaşmıştır. Son 1,5 yıl içinde 37 milyar TL artış gösteren takipteki alacaklar, son dört ayda ise 50 milyar TL’ye yakın bir artış yaşamıştır.
Tüketici Kredilerindeki Artış
Özellikle tüketici kredilerindeki artış oranı yüzde 100’ü aşmıştır. 2023 Ocak ayında 22 milyar 169 milyon TL olan takipteki tüketici kredisi tutarı, 2024 yılı 16 Ağustos haftasında 44 milyar 389 milyon TL’ye yükselmiştir. Bu durum, bireylerin mali durumunu daha da zorlaştıran bir etken olarak öne çıkmaktadır.
Sonuç
Sonuç olarak, yüksek enflasyon ve faiz oranlarının etkileri, bireylerin mali durumunu olumsuz yönde etkileyerek takipteki alacakların hızla artmasına neden olmaktadır. Bu durum, iflas riskinin artmasına ve finansal istikrarsızlığın derinleşmesine yol açabilir.
