KPPS'yi kazanamayınca bambaşka bir işe yöneldi, şimdi ise paraya para demiyor! El kadar köyde üretim yapıyor; Irak, Rusya ve Avrupa'ya gönderiyor...
Tunceli’nin Çemişgezek ilçesine bağlı Kıraçlar köyü, Keban Barajı'nın su altında bıraktığı bölgelerden biri olmasına rağmen, bugünlerde dikkat çekici bir başarıya imza atıyor. Baraj gölü sayesinde köy sakinleri, yalnızca balıkçılıkla değil, aynı zamanda dünyanın en kaliteli tatlı su kerevitlerinden biri olarak kabul edilen su kereviti avcılığıyla da geçimlerini sağlıyor. Özellikle metropollerdeki zorlu yaşam koşullarından uzaklaşarak köydeki bu ekonomik faaliyete katılan gençler, ürettikleri kerevitleri Avrupa, Irak ve Rusya gibi pek çok ülkeye ihraç ediyor.
200 LİRADAN HER YERE İHRAÇ EDİYOR
Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra KPSS'yi kazanamayan Okan Aydın, köyüne dönerek babasından kalan tekneyi ve ağları yeniledi. Ardından arkadaşı Sertaç Bulut ile birlikte 20-100 metre derinliğe bıraktıkları ağlarla kerevit avcılığına başladı. Haftada yaklaşık 400 kilogram kerevit avladıklarını belirten Aydın, "Ağları sulara atıyoruz. Attıktan sonra haftada iki gün şafakta geliyoruz ve ağlarımızla kerevitleri toplamaya başlıyoruz. Topladıktan sonra kafeslerde muhafaza ediyoruz. Suda ağdan gelen hepsini alamıyoruz. Yani 10 santim, diye bir sınır koyulmuş 28 gram. O boyutta olmayanı tekrardan yavrulasın, diye suya bırakıyoruz. Yaklaşık olarak haftada ortalama 300 kilo civarı çıkarıyorum. Avladıklarımızı müteahhide teslim ediyoruz. Müteahhidimiz de bunu canlı bir şekilde Isparta’ya götürüyor. Bu hayvan zaten öldükten sonra, yenilmiyor. Çünkü vücudunda kan olmadığı için erken kokuyor. O yüzden bu hayvan canlı bir şekilde fabrikaya gidip soğuk hava ile buzlanıp o şekilde Avrupa'ya ihraç ediliyor. Şu an Hollanda'ya, Irak’a ve birçok Avrupa ülkesine gönderiyoruz. Ondan önceki sezonlarda pandemi sürecinde Rusya’ya da gönderdik. Kilosu bizden çıkış fiyatı, biz üretici olduğumuz için 200 lira. Tabii ki bu farklı aşamalarda sürekli fiyat artıyor" ifadelerini kullandı.
Okan Aydın, köyde doğanın içinde keyifle çalıştığını ve bu işten oldukça memnun olduğunu belirtiyor. Köyde ürettikleri ürünleri yurt dışına ihraç etmenin gurur verici olduğunu vurgulayan Aydın, “İl merkezine 140 kilometre mesafedeyiz. Dolayısıyla pazara biraz uzağız ve bu koşullarda üretim yapıyoruz. İnsan istedi mi, her şeyi başarıyor. Bu küçücük köyden Rusya'ya ya da Avrupa ülkelerine ihracat yapıyoruz. Yani hiçbir şey imkansız değil. Üniversite bittikten sonra bu işi yapacağım, diye kararlaştırdım, işe girdim. Gayet de memnunum. Yani baktığımız zaman metropollerde insanlar büyük şehirlerde çile çekiyor. Ulaşım ıstırap, her şey ıstırap. Doğanın içindeyiz. Doğal olan her şeyi tüketiyoruz. Balığı kendim şurada tutup, yiyorum. İnsanlar mesela metropolde saatlerce işe gitmek için sabah beşte uyanıyor” dedi.
Sertaç Bulut ise, köyde yaşamayı tercih eden az sayıdaki aileden birinin ferdi olarak, balıkçılık ve kerevit avcılığının kendilerine iyi bir geçim kaynağı sağladığını belirtiyor. Bulut, Okan Aydın ile birlikte başladığı kerevit avcılığından oldukça memnun olduğunu ve bu işin kendilerine maddi anlamda büyük kazanç sağladığını ifade etti.
