Kokusunu alan Eminönü’ne akın ediyor: Meğer bir İngiliz keşfetmiş

Kokusunu alan Eminönü’ne akın ediyor: Meğer bir İngiliz keşfetmiş

Osmanlı ve Türk kültürünün vazgeçilmez bir parçası olan akide şekeri, tarihin tozlu sayfalarından günümüze kadar ulaşan bir lezzet hikâyesiyle karşımıza çıkıyor.

Su, şeker ve nişastanın harmanlanmasıyla ortaya çıkan bu tatlı, Osmanlı İmparatorluğu’nun askeri düzeninden saray sofralarına kadar geniş bir yelpazede önemli bir yere sahip. Türkiye’den dünyaya yayılan bu lezzet, Eminönü’nde başlayıp devlete bağlılığın sembolü haline geldi.

Milliyet’in haberine göre; Akide şekeri, Osmanlı döneminde bağlılık ve sadakati temsil eden bir simge olarak kabul edilirdi. Padişahın politikalarından memnun olmayan halk, sunulan akide şekerini reddederek tepkilerini dile getirirdi. Bu tatlı, Osmanlı’nın kadim sokaklarında başlayan ve Hacı Bekir tarafından geliştirilen bir miras olarak karşımıza çıkıyor. 1777 yılında Eminönü’nde açılan küçük bir dükkânda başlayan bu serüven, nesiller boyu aktarılan bir kültürel hazineye dönüştü.

img-5334.jpeg

Osmanlı’nın köklü mutfak kültüründe akide şekeri, her rengi farklı bir anlam taşıyan, devlete sadakati simgeleyen bir tatlıydı. Arapça kökenli “akide” kelimesi, bağlılık ve anlaşma anlamına gelir. Yeniçerilere ulufe törenlerinde ikram edilen bu şeker, onların devlete olan bağlılıklarını pekiştirirdi. Günümüzde bayramlarda çocuklara ve misafirlere ikram edilen akide şekeri, geçmişle olan bağı güçlendirmeye devam ediyor.

Hacı Bekir’in, Osmanlı saray mutfağının en önemli tedarikçilerinden biri olarak tanınması, ona “Şekercibaşı” unvanını kazandırdı. Bu unvan, onun tatlı ustalığının bir nişanesi olarak ailesi tarafından kuşaktan kuşağa aktarıldı ve günümüzde de aynı isimle yaşatılıyor.

Akide şekeri, sadece lezzetiyle değil, aynı zamanda kokusuyla da hafızalarda yer edindi. Özellikle tarçın gibi güçlü aromalar, insanları geçmişteki anılarına götürür. Sefa Taşkın’ın anlatımına göre, bu şekerlerin hiçbir çeşidinde katkı maddesi kullanılmaz; gerçek tarçın, gül ve limon aromalarıyla zenginleştirilir. Bu doğal içerikler, akide şekerinin unutulmaz bir tat olarak kalmasını sağlar.

19. yüzyılda, bir İngiliz turistin Hacı Bekir’den aldığı lokumları Avrupa’ya götürmesiyle Türk lokumu da dünya çapında tanınmaya başladı. “Turkish Delight” olarak bilinen bu lezzet, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinden biri olarak uluslararası arenada yerini aldı.

Akide şekeri, tarih boyunca sadakati ve bağlılığı simgeleyen bir tatlı olarak, Türk mutfak kültürünün önemli bir parçası olmaya devam ediyor. Bu lezzetin ardındaki hikâye, sadece bir tatlı ustasının değil, aynı zamanda bir kültür elçisinin de hikâyesi.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN