Gezi Davası'nda ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan ve cezası onanan Osman Kavala'nın, 2 bin 439 gün sonra yapılan kanun yararına yeniden yargılama talebi mahkeme tarafından reddedildi. Kavala, yargılama talebinin reddedilmesini "keyfi cezalandırmanın bir süre daha devam edeceğini göstermektedir" şeklinde değerlendirdi. Kavala, "Yine de, Anayasa Mahkemesi’nin önümüzdeki günlerde başvurularımızı değerlendirerek AİHM kararları doğrultusunda karar vereceğini ümit ediyorum." dedi.
Gezi Parkı protestolarıyla bağlantılı olarak ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan ve cezası onanan iş insanı Osman Kavala’nın avukatları tarafından yapılan kanun yararına yeniden yargılama talebi, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedildi. Osman Kavala, reddin ardından yazılı açıklama yayınladı.
Osman Kavala'nın kanun yararına yeniden yargılama talebine ret
Yeniden yargılama talebinin reddedilmesi için "keyfi cezalandırmanın bir süre daha devam edeceğini göstermektedir" ifadelerini kullanan Kavala, "Yine de, Anayasa Mahkemesi’nin önümüzdeki günlerde başvurularımızı değerlendirerek AİHM kararları doğrultusunda karar vereceğini ümit ediyorum." dedi.
Kararda, "hükümete karşı suçlar" başlığı altında yer alan 312. maddeye atıfta bulunularak, "Dosya kapsamına, dayandığı gerekçeye ve mahkemenin takdirine nazaran, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin 25/04/2024 tarihli ve 2024/65 değişik iş sayılı kararı aleyhine kanun yararına bozma yoluna gidilmemiştir" ifadeleri kullanıldı.
Talebinin reddedilmesinin ardından açıklama yapan Kavala, şunları söyledi:
"Gezi davasında hukuk ve demokrasi değerlerine bağlı insanlar suç işlediklerine dair delil olmadan yargılandılar, ağır cezalara çarptırıldılar. Benim de yakında cezaevinde yedinci yılım tamamlanmış olacak.
Yerel Mahkemelere ve Adalet Bakanlığı’na yapmış olduğumuz davanın yeniden görülmesi taleplerinin reddedilmesi, keyfi cezalandırmanın bir süre daha devam edeceğini göstermektedir. Yine de, Anayasa Mahkemesi’nin önümüzdeki günlerde başvurularımızı değerlendirerek AİHM kararları doğrultusunda karar vereceğini ümit ediyorum.
Ülkemizde temel hukuk ilkelerinin egemen olacağı günlerin uzak olmadığına inanıyorum. Yurttaşların özgür ve güvenli biçimde yaşama hakkının korunması devletin temel yükümlülüğüdür. Her yurttaşın hayatı eşit derecede değerlidir."
