İzmir'deki 'Hermes Sahaf', moda devi Hermes'e karşı açtığı davayı kazandı. Fransız moda markasının itirazları nedeniyle marka tescili alamayan sahafın sahibi Ümit Nar, "Karar genel olarak lehimize. ‘Diz çöktürdü’, ‘Zafer kazandı’ gibi bir durum yok, ancak mahkeme kısmi de olsa tescili onayladı" dedi.
15 yıldır sahaflık yapan İzmir'de Hermes Sahaf’ın sahibi Ümit Nar, 2021 yılı Aralık ayında markasını tescil ettirmek için Türk Patent ve Marka Kurumu'na başvuruda bulunmuştu. Ancak Nar’ın bu girişimi, Fransız moda devi Hermes’in Türkiye Ofisi'nin itirazıyla karşılaştı. Hermes, isminin kullanılmaması için Türk Patent ve Marka Kurumu’na dilekçe verdi ve kurum, incelemeler sonrasında Nar’ın markasını tescil etmeyip askıya aldı.
MAHKEME SAHAF HERMES'İ HAKLI BULDU
Gazete Duvar'da yer alan habere göre, “Hermes” ibaresinin bir Antik Yunan tanrısı olup insanlığın ortak kültür mirasına dahil olduğu ve marka olarak kimsenin tekeline verilemeyeceği gerekçesiyle Nar ve avukatı tarafından açılan davada karar çıktı. Ankara 5’inci Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi, Hermes Paris markası dışında herhangi bir kuruluşun Hermes ismini kullanmasını engelleyen kararı kısmen iptal etti. Mahkeme, “Haber muhabirliği hizmetleri, foto-muhabirliği hizmetleri, fotoğrafçılık hizmetleri, tercüme hizmetleri" bakımından 2023-M-3227 sayılı Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun kararının iptal edilmesine…” hükmetti.
‘MAHKEME KISMİ DE OLSA TESCİLİ ONAYLADI’
Karar, dünya çapında “dev” olarak nitelendirilen markaların bu tarz hamlelerine karşı emsal teşkil etti. "Hermes binlerce Euro değerinde lüks deri çantalar satarken, 45 cent değerinde ikinci el kitap satıyorum” sözleri ile gündem olan Nar, mahkemenin kararını değerlendirdi.
"Kararın genel manada lehimize olduğunu söyleyebiliriz. ‘Diz çöktürdü’, ‘Zafer kazandı’ gibi bir durum yok ancak mahkeme kısmi de olsa tescili onayladı. Çok az bir işimiz daha kaldı” diyen Nar, sözlerine şöyle devam etti: “Marka tescilimizi tam olarak alamadık ama bu karar bir kısmını onaylatarak tescile giden yolu açmış oldu. Şimdi istinaf sürecinde geri kalanı da tamamlayacağız. Ben Patent Kurumu’na başvurduğumda karşı tarafın avukatları dört ayrı başlıkta itiraz etmişlerdi. Kurum da üç maddeyi iptal edip bir maddede ise onları haklı bulmuştu. Bunun üzerine hem Patent Kurumu’na hem de karşı tarafa karşı dava açtım. O söz konusu maddede de iki başlık vardı; ‘yayın, yayıncılık’ ve ‘fotoğrafçılık hizmetleri’. Birinci derece mahkeme bilirkişi raporuna da uyarak bu iki maddeden fotoğraf, fotoğrafçılık hizmetleri başlığında benim tescil almamı onayladı. Burada başarı olarak kabul ettiğimiz şey kavramsal olarak tescilimizin onaylanmasıdır. Şimdi istinaf sürecinde yayın yayıncılık kısmının da tescilini almaya çalışacağız. Yine de bir kazanım olarak nitelendirilebilir.”
HERMES SAHAF: KÜLTÜREL MİRASIN KORUNMASI
Bu dava, kültürel mirasın ve insanlığın ortak değerlerinin korunmasının önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Hermes adı, antik Yunan tanrısından gelirken, bu ismin tek bir şirketin tekelinde olmaması gerektiği vurgulandı. Nar’ın davası, büyük markaların kültürel miras üzerindeki tekelci tutumlarına karşı önemli bir direnç noktası oldu.