İsrail’le ticareti protesto ettiği için tutuklanan yedisi kadın toplamda dokuz gencin ‘gördükleri kötü muamele’ gündeme geldi. Cezaevine girerken kadın protestocuların başörtülerinin kesilmesiyle ortaya çıkan skandal, Adalet Bakanlığı’nı harekete geçirdi. KARAR’ın haberleştirdiği olay sonrası üç infaz koruma memuru açığa alındı. Soruşturma süreci başlatılırken, hukukçular ve sivil toplum temsilcileri sorumluların hesap vermesi gerektiğini söyledi.
FEYZA NUR ÇALIKOĞLU
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı TRT World Forumu’nda İsrail’e ticareti protesto eden 7 genç kadının cezaevine girişte başörtülerinin kesilmesiyle ilgili olarak adli ve idari soruşturma başlatıldı. Konuyla ilgili üç infaz koruma memurunun açığa alındığı bildirildi. Olay, KARAR’ın yaptığı haberle kamuoyunun gündemine taşınmıştı.
BAŞÖRTÜSÜNÜN KESİLMESİ TEPKİ ÇEKMİŞTİ
Geçtiğimiz hafta, İsrail’e yapılan petrol sevkiyatını ve bu sevkiyatı gerçekleştiren SOCAR’ın CEO’sunun TRT World Forum’a davet edilmesini protesto eden genç kadınların gözaltı sürecinde ve cezaevine girişlerinde uğradıkları kötü muamele geniş yankı uyandırmıştı. Kadınların, cezaevi prosedürleri gerekçe gösterilerek başörtülerinin kesildiği ve tesettürü sağlayamayacak kadar küçük bir örtüyle bırakıldıkları ortaya çıkmıştı. Olay, KARAR'a konuşan avukatların açıklamalarıyla gündeme gelmişti.
Protestocu gençlere gözaltında kötü muamele... 'Abdest almaları engellendi'
ADALET BAKANLIĞI HAREKETE GEÇTİ
KARAR’ın manşetine taşıdığı haberin ardından Adalet Bakanlığı olayla ilgili soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında üç infaz koruma memurunun görevden alındığı duyuruldu. Açıklamada, olayın detaylı bir şekilde inceleneceği ve ihmali ya da kastı bulunan tüm sorumlular hakkında gerekli işlemlerin yapılacağı vurgulandı.
KADINLARIN HAKLARI İHLAL EDİLDİ
Avukatlar ve sivil toplum temsilcileri, olayın başörtüsü ve temel insan haklarına yönelik açık bir ihlal olduğunu belirtti. Gençlerin avukatı Üsame Sarıyaşar, protestocuların gözaltı sürecinde kötü muameleye maruz kaldığını, ibadet ve tesettür haklarının engellendiğini hatırlatarak, “Dün avukatlar olarak cezaevine görüşmeye gittik. Kadın müvekkiller yanımıza geldiklerinde başörtülerinin saçlarını ve boyunlarını kapatamayacak kadar kısaldığını gördük. Kullandıkları şalların çok uzun olmasından dolayı, içeride intihar vakasını engellemek için kestiklerini öğrendik. Ancak o kadar küçük yapmışlarki örtüler başörtüsü boyutundan çıkmış. Başörtüsü kesilen bazı arkadaşlar kefiye takmış ancak hepsi imkanı bulamamış. Din ve vicdan hürriyeti kapsamında temel bir hakkı olan başörtüsü ihtiyacının cezaevi yetkililerince temin edilmesi gerekirdi.” dedi.
KAMUOYU BASKISI SONUÇ VERDİ
Genç kadınlara yönelik uygulamalar, geniş bir kesimden tepki topladı. Sosyal medyada başlatılan kampanyalar ve sivil toplum kuruluşlarının çağrıları, olayın gündemde kalmasını sağladı. Başörtüsüyle ilgili prosedürlerin, mahkumların temel haklarını ihlal etmeyecek şekilde düzenlenmesi gerektiği bir kez daha tartışmaya açıldı.
