Türkiye’nin Gazze’de soykırım yürüten İsrail’le ticaretine tepki yağınca ‘Bu iş tamamen bitti’ açıklaması yapıldı. Ancak gemilerin önce üçüncü ülkeler üzerinden sonra doğrudan Tel Aviv limanlarına yük indirdiği ortaya çıktı. Vicdanları kanatan utanç karşısında ne ticareti yapan şirketten ne üyesi olduğu iş platformundan ne de ayıba engel olması gereken bakanlıktan bir açıklama geldi.
Gazze canisi Netanyahu’nun soykırımda kullandığı yakıtın Türkiye üzerinden gittiği iddiası gündemdeyken ticaret gemilerinin yeniden işlemeye başladığı ortaya çıktı. Sevkiyatın üçüncü ülkeler üzerinden yapıldığı da yalanlanmadı. ‘Katliam bitmeden yasak kalkmaz’ sözlerine rağmen gemilerin işlemesine karşı vicdanları yaralayan sessizlik de dikkat çekiyor. Utanç karşısında ne ticareti yapan İÇDAŞ’tan ne üyesi olduğu MÜSİAD’dan ne de ayıba engel olması gereken Ticaret Bakanlığı’ndan bir açıklama gelmedi.
Gazze’de katliam devam ederken Türkiye’den Tel Aviv’e çimento ve çelik yüklü gemi seferlerinin yeniden başladığı ortaya çıktı. Kamuoyundaki tepkilere rağmen İÇDAŞ şirketine böyle bir ayrıcalık nasıl tanınıyor?
MÜSİAD ‘Bizim için paradan önce ilkelerimiz gelir’ dediği halde üyeleri nasıl oluyor da İsrail ile ticareti sürdürüyor? Kirli ticarette adı geçen şirketlerin çoğunluğunun MÜSİAD üyesi olması yalnızca tesadüf mü?
KARAR.’ın ortaya çıkardığı skandal karşısında sürdürülen sessizlik neden? Hükümetin İsrail ile ticaret yasağı nasıl delindi? Bazı şirketlere imtiyaz mı tanınıyor? Bu konudaki sorulara neden cevap verilmiyor?
'İSRAİL İLE TİCARETTE' UTANDIRAN SESSİZLİK
Gazze’deki vahşete rağmen Türkiye’nin İsrail’le yaptığı ticaretinin sürmesi tepki çekince hükümet geçtiğimiz günlerde dört ay önce ‘Ticaret bitti’ açıklaması yaptı. Ancak sonrasındaki süreçte ticaretin üçüncü ülkeler üzerinden devam ettiği iddiaları yansıdı. Vahim gelişme için yalanlama yapılmadı. Ancak tam bu süreçte Türkiye ile Yunanistan arasındaki ticaretin patlaması ‘Hülle mi?’ şüphesini doğurdu. Bir başka ülkeden gelip Türk limanlarına uğradıktan sonra İsrail’e giden gemilerle ilgili şüpheler de giderilemedi. Şüpheler sürerken Gazze’de çoğu çocuk ve kadın olmak üzere 41 binden fazla Filistinliyi katleden İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu hükümetinin soykırımda kullandığı Azeri petrolünün Türkiye üzerinden taşındığı iddiaları bir kez daha gündeme geldi. Konuyu gündeme getiren gençler gözaltına alındı.
HÂLÂ İSRAİL’E ÇELİK-ÇİMENTO GİDİYOR: İddialar ortadayken ticaret gemilerinin yeniden işlemeye başladığını ise KARAR manşetine taşıdı. Bu süreçte Çanakkale’den yola çıkan İÇDAŞ’a ait çimento ve çelik yüklü geminin Hayfa Limanı’na demirlemesi tartışmaları büyüttü. İÇDAŞ şirketi de Ticaret Bakanlığı da kamuoyunda büyük rahatsızlık yaratan hassas konuya ilişkin soruları yanıtsız bıraktı. En yetkili ağızlar tarafından gemilerin durdurulduğu dile getirilmesine rağmen gelinen nokta ‘Hani ticaret bitmişti?’ sorularına yol açtı. Gazze’de hâlâ çocukların, kadınların katledildiği hatırlatılarak utanç tablosunun ortadan kaldırılması istendi. İÇDAŞ’ın Türkiye’den İsrail’e çelik ve çimento taşıyan gemisinin Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın ‘İsrail’in katliamları bitmeden, ateşkes ve barış sağlanmadan İsrail ile ticaret başlamayacak’ dediği 10 Eylül’de Hayfa Limanı’na ulaşmıştı.
KAMUOYU AÇIKLAMA BEKLİYOR: Öte yandan KARAR’ın gündeme getirdiği vicdanları kanatan utanç ticaretine karşı hükümetin de iş dünyasının da sessizliği sürüyor. Gemilerin İsrail’e stratejik ürünler dahil sevkiyata devam etmesine karşı ne ticareti yapan İÇDAŞ ne üyesi olduğu MÜSİAD be de ayıba engel olması gereken Gümrük ve Ticaret Bakanlığı açıklama yapmadı. Kamuoyunda ise vicdanları yaralayan ticarete karşı bir açıklama yapılması gerektiği görüşü öne çıktı. Sosyal medya kullanıcıları şirkete, MÜSİAD’a ve hükümete sorular yöneltti.
ISRARLI SESSİZLİĞİN NEDENİ NE?: İÇDAŞ’a: 41 binden fazla Filistinli katledilirken ve hâlâ cinayetler yaşanırken neden Tel Aviv’e çelik yüklü gemileri gönderdiniz? Ticaret, kayıtlara yansıdığı halde neden ısrarla sessiz kalmayı tercih ediyorsunuz? MÜSİAD’a: Siz Müslümanlık vurgusuyla İsrail’e ağır suçlamalar yöneltirken, ilkelerden bahsederken üyeleriniz nasıl olup da ticareti sürdürüyor? Ticaret yapan şirketlerin çoğunluğunun üyeniz olması tesadüf mü? Ticaret Bakanlığı’na: Ticarete yasak getirildiyse bu gemiler nasıl hâlâ İsrail’le gidebiliyor? Bu konuyla ilgili denetleme yapılmıyor mu? Bu kadar hassas bir konuda neden hâlâ net ve doyurucu bir açıklama yapılmıyor?