İPA Başkanı Buğra Gökçe, Filistin’e yapılan ihracatın savaş döneminde 4,6 kat artmasını “hayatın olağan akışına aykırı” olarak nitelendiriyor. Gökçe, mobilya, çelik ve halı ihracatındaki büyük artışları ise “dünya tarihinde eşi benzeri olmayan bir durum” olarak değerlendirdi.
İstanbul Planlama Ajansı (İPA) Başkanı Buğra Gökçe, sosyal medya hesabında paylaştığı resmi verilerle Türkiye’nin İsrail ve Filistin’le yürüttüğü ticaretin dikkat çekici boyutlara ulaştığını açıkladı. Gökçe’nin verdiği rakamlar, Türkiye’nin İsrail ile ticaretinin devam ettiğini ve Filistin’e yapılan ihracatta olağanüstü bir artış yaşandığını gösteriyor. Gökçe’nin açıklamaları, Gazze’ye yönelik saldırılar devam ederken Türkiye’nin ticari faaliyetlerini sürdürmesinin ahlaki ve siyasi boyutlarını yeniden gündeme taşıdı.
İHRACAT RAKAMLARI: ANLAMLI MI, ŞAŞIRTICI MI?
Buğra Gökçe, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine dayanarak, 2024 yılının Ocak - Eylül döneminde İsrail’e yapılan ihracatın 1,4 milyar dolara ulaştığını belirtti. Aynı dönemde, İsrail İstatistik Kurumu’nun açıkladığı verilere göre İsrail’in Türkiye’den yaptığı ithalat ise 1,7 milyar dolara yükseldi. Bu rakamlar, iki ülke arasındaki ticaretin, Gazze’ye yönelik uluslararası kınamalara rağmen, kesintisiz devam ettiğini ortaya koyuyor.
Filistin’e yönelik ihracat rakamları ise daha da dikkat çekici. 2019 - 2023 yılları arasında Filistin’e yapılan ihracat 66 milyon dolardan 123 milyon dolara çıkarken, 2024 yılının yalnızca ilk dokuz ayında bu rakam 571 milyon dolara ulaştı. Gökçe'nin ifadesiyle, savaşın gölgesinde Filistin’e bu denli büyük ihracat artışı, “hayatın olağan akışına aykırı” olarak nitelendiriliyor. Bu olağanüstü ticaret artışına ilişkin şüpheler, bölgedeki ekonomik ve siyasi dinamiklere dair soruları artırıyor.
BAZI İHRACAT KALEMLERİNDEKİ OLAĞANÜSTÜ ARTIŞLAR
Gökçe'nin açıklamasında dikkat çektiği bir diğer önemli nokta ise Filistin’e yapılan belirli ihracat kalemlerinde yaşanan anormal artışlar oldu. TÜİK verilerine göre, Ocak - Eylül 2024 döneminde deri ve deri mamulleri ihracatı 363 kat, hazır giyim ve konfeksiyon ihracatı 252 kat, çelik ihracatı ise 147 kat arttı. Özellikle çelik ihracatı, bir önceki yıl aynı dönemde 156 bin dolar seviyesindeyken, 2024’te 48 milyon doları aşarak adeta fırladı. Gökçe, bu durumu, “dünya tarihinde eşi benzeri olmayan bir durum” olarak nitelendirdi.
İhracat kalemlerindeki bu artışın ardında hangi ekonomik ve ticari gerekçelerin bulunduğu sorusu ise cevapsız kalıyor. Gökçe'nin vurguladığı gibi, Filistin’in mobilya ihtiyacının 42, halı ihtiyacının 195, çelik ihtiyacının ise 147 kat artmış olmasının, savaşın ortasında akla yatkın bir açıklaması bulunmuyor.
İSRAİL VE FİLİSTİN'E MAL AKIŞININ MEKANİZMASI
Gökçe açıklamasında, Türkiye’den İsrail ve Filistin’e mal sevkiyatının büyük ölçüde İsrail’in Hayfa ve Aşdod limanları üzerinden gerçekleştiğini ifade etti. Gökçe, bu malların bir kısmının İsrail mevzuatına uygun şekilde kurulan şirketler aracılığıyla Filistin’e taşınırken, Filistin’e gönderildiği bildirilen bazı malların ise İsrail’e geçebildiğini belirtti.
Uzmanlar, bu ticaretin, savaş koşullarına rağmen devam etmesi, hem Türkiye’nin hem de İsrail’in ekonomik çıkarlarına hizmet ettiği görüşünde birleşiyor.