İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, iktidarın "Belediyeler ile hükümet aynı partiden olmazsa hizmet gelmez" açıklamalarına gönderme yaparak “Niyetler iyi değilse hükümet ile belediyelerin aynı partiden olmasının hiçbir faydası yok. Sadece vatandaşın zararını büyütürler" ifadelerini kullandı.
Yerel seçimlere sayılı günler kala siyasi partiler çalışmalarına tüm hızıyla devam ediyor. Son olarak bu kapsamda İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Beylikdüzü Kırlangıç Evleri Teslim Töreni’ne katıldı. İmamoğlu buradaki konuşmasında; ilk olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Hatay'da yaptığı "Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez" sözlerinin ardından AK Partili isimlerin de açıklamalarıyla destek verdiği ifadelere ilişkin konuştu.
İmamoğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:
“Bu iş bizim hayati meselemiz. Sözde yapılan kentsel dönüşüm gerçekten riskli ve öncelikli alanlara değil, birileri için bol kazançlı alanlara odaklanan dönüşümdü. Ve İstanbul böyle bir süreçle neredeyse 20 yıl aldatıldı. Sözde kentsel dönüşümün ne olduğunu anlamak için İstanbul’un haritasına bakmak yeterli. İnanın incelik baktık ve bakanlık tarafından ilan edilen İstanbul’daki kentsel dönüşüm alanlar ile taşıdığı risk bakımından öncelikli alanları karşılaştırdık. Bakanlık diyor ki burası dönüşecek ama burası riskli alan değil. Yani rezerv alanı ilan edilen alan riskli değil. Maalesef kentsel dönüşüm alanı ilan edilen 69 alandan sadece 2 tanesi gerçekten öncelikli risk taşıyan alan. Yani bakanlık Allah korusun bir depremde büyük hasar ve can kaybı yaşanabilecek alanları bıraktı daha az riskli ama daha çok rantlı alanları kentsel dönüşüme açtı. Bu zihniyet kentsel dönüşümü inanın yapamaz. onlar için kentsel dönüşüm sadece rant üretmekten ve bir avuç insan dağıtmaktan ibarettir nokta. Başka bir dertleri yok.
'İHANETİN SORUMLULARINDAN BİRİ DE BAKANLIKTIR'
Tek dertleri İstanbul’a ihanet olarak tarif edilen işlerin bir avuç insanı mutlu etmek zengin etmek. Kentsel dönüşüm adı altında da bu ihaneti bir kalıba sokmak. Bu ihanetin sorumlularından biri de ilgili bakanlıktır. İşte o dönemin bütününe hakim olan kişi de bugün İstanbul’a aday olarak gönderilmiştir. Aslında İstanbul’a dönük bundan sonraki süreçte atılmak istenen adımların gerçek niyetini açıkça ortaya koyuyor İstanbul’a o adayın gönderilmiş olması.
'BUNLAR İHANETE DOYMAMIŞ'
Bunlar ihanete doymamış haksız kazanca ranta doymamış ve aynı şeye devam etmek istiyorlar. Kentsel dönüşüm diye İstanbul’u lüks konutlarla dolduranlardan bakın Bakırköy, Ataköy, Zeytinburnu sahillerine bakın. Buraları kentsel dönüşüm vitrini diye İstanbul’a yutturdular.
Bir örnek vereyim; Onların yönettiği Kiptaş 24 yılda kaç yapıya çözüm buldu biliyor musunuz? Yalnızca bin 632 yapı. Bizim yönettiğimiz Kiptaş ise onlar 25 yılda bunu yapabildiler biz ise 4.5 yılda iki bin 93 bağımsız birime çözüm ürettik. Yani biz onların 25 yılda yaptığından daha fazla işi bu 5 yılda yaptık. Üstelik onlar bu yönetimlerin diyorlardı ya hükümet de onlarındı büyükşehir belediyesi de onlarındı Kiptaş da onlarındı. Hükümet belediye iş birliği içinde çalıştılar. Biz ise bakın bu kadar iş yapıyoruz tek bir kamu bankasından bir kuruş bile destek görmeden bunu başarıyoruz. Allah’a şükür onlardan daha çok iş ürettik. Çünkü niyetler iyi değilse hükümet ve belediyenin aynı partiden olmasının hiçbir faydası yok. Sadece vatandaşın zararını büyütürler. İstanbul bu gerçeği yıllarca yaşadı.
'EKONOMİYİ PERİŞAN ETTİLER'
Dar gelirli emeklilerimizin, inşaat maliyetinin yüzde 65’ini biz karşılayacağız. Riskli bina ilan edilen yapılara bakanlığın verdiği 5 bin 500 lira kira yardımı var. 5 bin 500 liraya kiralık oda bulamıyorsun İstanbul’da öyle değil mi? Ekonomiyi perişan ettiler. Biz bu eksikliği gördük. Bunun üzerine 7 bin lira ekstra kira desteği vereceğiz. Başka bir şey daha yapıyoruz. Hem ev sahiplerine hem de kiracılara destek vereceğiz. Önümüzdeki 5 yıl için, 22 bin konut biriminin yeri, projesi, her şeyi hazır.
Bütün bu söylediklerim ince ince hesaplanmış ölçülüp biçilmiş gerçekçi vaatlerdir. Bizim iş ahlakımızı ve sorumluluk duygumuzu en iyi benim Beylikdüzü’ndeki komşularım bilir. Söz verdik mi yaparız biz. Bunu 2014’ten yana bilirsiniz.
Sitelerin içindeki Okatan Çarşısı bir batakhane gibiydi. Orada uygunsuz, kurasız, hukuksuz işler yapanları oradan nasıl söküp attığımızı burada yaşayan komşularım biliyor.
Burada büyük bir yer vardı. Orayı özenli bir takiple, tersine bir işlem yaparak… Genelde Ankara gelir belediyenin yerini alır, ben gittim kamunun yerini aldım. Orayı da Beylikdüzü’ne hediye ettim."