İmamoğlu’ndan iktidara: Bu arkadaşları sandıkla evine yollamanın zamanı geldi

İBB Başkanı İmamoğlu, iktidara erken seçim çağrısında bulundu. İmamoğlu, "Yargı eliyle seçimleri dizayn etmeye çalışıyorlar. Bu arkadaşları bir an önce sandıkla evine göndermenin zamanı gelmiştir." dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İSKİ Küçükçekmece Çevre Projesi'nin temel atma töreninde açıklamalarda bulundu. Bahçeli’nin “Trabzonlu” ifadesini hatırlatan İmamoğlu, “Ben bir Trabzon evladı olarak milletine ve vatanına hizmet etmekte kararlı, coşkulu bir Karadenizliyim” diyerek memleketine ve görevine olan bağlılığını vurguladı.

İmamoğlu, kendisini korkutabileceklerini düşünenlere ise “Kimse beni yürüyüşümden yıldıramaz” sözleriyle tepki gösterdi.

ERKEN SEÇİM ÇAĞRISI

Konuşmasında erken seçim çağrısında da bulunan İmamoğlu, hükümetin yargı eliyle seçimleri dizayn etmeye çalıştığını öne sürdü. İmamoğlu, “Amaçlarının ne olduğunu biliyoruz. Bu arkadaşları vakit kaybetmeden, bir an önce sandıkla evine yollamanın zamanı gelmiştir” ifadelerini kullanarak seçimlerin bir an önce yapılması gerektiğini savundu.

İmamoğlu'nun açıklamaları şöyle:

Millete daha fazla adalet, daha fazla refah, daha fazla hak ve özgürlük sunmak olduğunu, siyasetin bu yolculuğa destek olmak olduğunu unuttular.

"BU ARKADAŞLARI SANDIKLA YOLLAMANIN ZAMANI GELDİ"

Onun için açık ve net söylüyorum. Bu arkadaşları vakit kaybetmeden bir an önce sandıkla evine yollamak zamanı gelmiştir. Bu çok net.

Kol kola yürüdüğümüzde milletimize kendimizi ifade ettiğimizde insanımızla başaramayacağımız hiçbir şeyin olmadığını da biliyorum.

Ve biz bunun en güzel, en değerli ispatını da söylediğim gibi İstanbul'da 2019'dan beri bütün Türkiye'ye hatta dünyaya ilham olacak şekilde demokrasi ve hukuk mücadelesi de vererek halkıyla birlikte neler başarabildiğini göstermiş, ispat etmiş bir toplumuz.

"KİMSE BİZİ YILDIRAMAZ"

Dolayısıyla kimse bizi yıldıramaz. Bakın, bir insan yola çıktığında önde tuttuğu değerleri vardır.

Benim de kutsal değerlerim var. Bu toprakların her köşesine, her insanına yürekten inanan bir kalbe sahibim, bir zihne sahibim. Yani size olan duygularımı, sevgimi bu şehrin insanına, bu millete hizmetle içimin nasıl kıpır kıpır olduğunu tarif edemem.

Kelimelere sığdıramam bunu. Çünkü o kadar coşkuluyum ki o kadar dolu dolu hizmete dair yol yürümeye heyecan doluyum ki açıkçası bu duygu seli önüne alır o bir avuç insanı alır, götürür, ortadan kaldırır ve milletine yol açar. O kadar net.

"İMAMOĞLU'NA KORKU VERECEKLERİNİ ZANNEDİYORLAR"

Zannediyorlar ki Ekrem İmamoğlu'na mini minnacık da olsa korku verebiliriz ya da şunu yapabiliriz, bunu yapabiliriz diyorlar.

Çok net ifade edeyim. Kimse bizi yıldıramaz. Kimse bizi bu yoldan döndüremez. Sevgili dostlarım, bir insan yola çıktığı ilk andan itibaren ailesine kendini borçlu hisseder. Annesinden, babasından, eşinden, çocuklarından helallik alır ve yola çıkar.

"TRABZON EVLADIYIM"

Onun için ben her zaman derim ki Allah'ım beni aileme mahcup etme. Çünkü onlar onlar gözüyle, kulağıyla, duasıyla yanındadır. Şimdi şimdi güzel temaslar, güzel cümleler var. Onun için onu da anmadan edemeyeceğim.

Duamın ikincisini şöyle yaparım. Ben bu cennet vatanın çok güzel, cennet gibi bir köşesinde doğdum. Trabzon evladıyım ben. Trabzon evladı yurdumun her ilinin evladı değerli olduğu gibi ben bir Trabzon evladı olarak milletine ve vatanına hizmet etmekte kararlı, coşkulu bir Karadenizliyim.

Ülkemin her vatandaşı, her bölgesi değerlidir. Bu konuda hiç kimse şüphe duymasın. Onun için derim ki Allah'ım beni doğduğum topraklarda yaşayan insanlara da mahcup etme.

BAHÇELİ NE DEMİŞTİ?

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İmamoğlu'nun dün Saraçhane'deki büyük yankı uyandıran basın toplantısının ardından şu açıklamayı yayımlamıştı:

"İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, bugün her alan ve kesimden aktörlerin yer aldığı bir basın toplantısı düzenlemiştir. Mezkur toplantıda üst perdeden konuşmasının yanı sıra, ülkenin bilirkişisi pozları vermiş, Sayın Cumhurbaşkanımız dahil yargıya, siyasete ve aklına esen her kişi ve kuruma abuk sabuk laflar etmiştir. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak taşıdığı sorumlulukları yok sayarak, üstüne vazife olmayan, görev ve yetki sahasında bulunmayan konu başlıkları hakkında talihsiz ve tabansız değerlendirmelerle havanda su dövmüştür. Klasik ve bildik İmamoğlu tablosu maalesef gündeme yine gölge düşürmüştür.

Kendi aklı yerine başkalarının aklını rehber edinmesi bir yana, İstanbul şehremini görevini layıkıyla yapamadığını itiraf edememiş, sancılı ve zor dönemlerde İstanbul’u niçin yüzüstü bıraktığını açıklayacak cesareti bir kez daha gösterememiştir. Felaket dönemlerinde tatil hakkını kullanan İmamoğlu’nun siyasi ahlak ve etik ihlalinde eşik ve sınır tanımadığı herkesin ve bilhassa İstanbul’da yaşayan vatandaşlarımızın malumudur.

Hiç kuşku yok ki İstanbul’un yıllarını çalan bu şahsın sorumluluktan kaçışı, makul ve meşru eleştirileri sözde hukuk ve sistem sorununa bağlaması asla doğru ve masum görülemeyecektir. Özellikle hatırlatırım ki, Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Dahası ne rejim ne de sistem sorunu söz konusudur.

Gerçek bağlamından koparılmış demokrasinin ve demokratik hakların ardına saklanıp, milletimizin tertemiz irade ve tercihiyle yönetim hayatımıza giren Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni ve yüzde 52 oyla cumhurun başı seçilen Sayın Cumhurbaşkanımızı sorgulamaya kalkışmak potansiyel bir hazımsızlığın ve anti-demokrat siyasi zihniyetin suçüstü halinden başka bir şey değildir.

Anlaşılan İmamoğlu hem siyasi hem de hukuki darboğazdadır ve telaşlanması da bundandır. Ancak bağımsız ve tarafsız yargı İmamoğlu’yla birlikte, yanında yöresinde yuvalanmış çıkarcı yoldaşlarının nerede olurlarsa olsunlar takibindedir, MHP ve Cumhur İttifakı düşmanlığı yapanların yalanlarına, yönlendirmelerine de boyun eğmeyecektir. Ortada bir suç varsa bedeli hukuk önünde mutlaka ödenecektir. Aksi halde endişeye zaten gerek de yoktur.

Bugünkü basın toplantısının ardından, Cumhurbaşkanı adaylığı kisvesine bürünen İmamoğlu’na parti içindeki rakiplerinin nasıl yorum getirip ne diyeceği önümüzdeki günlerde açıklığa kavuşacak bir muammadır. Acaba CHP’nin siyasi ayak oyuncuları ve adaylık peşine düşen malum köşesiz isimleri İmamoğlu’nun her yana çekilecek açıklamalarına ne diyeceklerdir? İmamoğlu ikbal kaygısıyla siyaset yapmayı eleştirse de yaptığı toplantının ana fikri ikbal kaygısından başka bir şey değildir.

Anayasa ve yasalar herkese adil uygulanmaktadır. Seçilmiş de olsa kimsenin suç işleme özgürlüğü yoktur. Korkunun ecele faydası hiç yoktur. Ekrem İmamoğlu şayet Türkiye’yi ayağa kaldırabilecek gücü kendisinde görüyor ve özgüvenli bir Cumhurbaşkanı adaylığını veya lider profilini şahsına layık buluyorsa şu hususların da düşünülmesi ve dikkate alması siyasi ve ahlaki tutarlılığın bir gereği olarak akıllara gelecektir:

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu; Bütün yüklerinden kurtularak, sade bir vatandaşa dönüşebilecektir. CHP’den, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığından, Türkiye Belediyeler Birliği Başkanlığı’ndan istifa etmesi, yerine Büyükşehir Belediye Meclisi’nden birisinin başkan olarak seçilmesinin önünü açarak belediye hizmetlerinin aksamasına engel teşkil etmesi mümkün olabilecektir.

Bu şahsa tavsiyem, siyasetten, yargıdan, toplumun her kesiminden ülkeyi ayağa kaldırabilecek destekçileri olduğuna inanıyorsa sade bir vatandaş olmayı tercih ederek sonuçlarına katlanması ve açıkça meydana çıkmasıdır. Aynı zamanda ulaşacağı bu rahatlık ve kolaylık; çevresindeki karmaşadan, siyasetin kaotik yapısından kurtulmasını, sade ve sıradan bir vatandaş olarak hem adaletin hem de milletin huzuruna çıkmasını sağlayacaktır.

İmamoğlu kendine güveniyorsa, yüz bin kişinin imzasıyla Cumhurbaşkanı adayı olabilecektir. Trabzon’un bir evladı olarak da milletimize ve ülkemize hizmet etme imkanını elde edebilmek için resmen harekete geçebilecektir. Bu durum karşısında yol yürüdüğü bugünkü arkadaşlarının durumu, kaç kişinin etrafında kalacağı, belediyenin rant vanası kapanınca kimlerin yanında bulunacağı da netleşmiş olacaktır.

CHP’nin cumhurbaşkanı adayı yarışına gireceği anlaşılan, bilimsel çalışmalarıyla öne çıkmış, TV’lerde CHP’yi savunarak boy gösteren önemli isimlerin varlığı da herkesin bildiği bir gerçektir. Büyükşehir Belediye Başkanı zırhını çıkardığı andan itibaren isimleri siyaset borsasında inip çıkanlarla eşit şartlarda yarışıma imkânına kavuşması, kendi ifadesiyle adil bir yarışa önayak olması mümkün ve muhtemeldir.

Hasılı Ekrem İmamoğlu’na sormak lazımdır ki; son dönemde yaptığınız açıklamalarda, verdiğiniz mesajlarla toplumun tüm kesimlerini kucaklayacak bir liderlik sergileme peşine düştüğünüz ortadadır.

Eğer gerçekten siyasete ve yargıya olan güven eksikliğinden bahsediyorsanız, belediye başkanlığı görevinden istifa ederek belediye imkânlarını bırakmayı ve tüm rakiplerinizle eşit şartlarda sade bir vatandaş olarak yarış başlatmayı düşünüyor, “Türkiye’yi ayağa kaldırırım” sözünüzün gereğini, bu tür cesur bir kararla ortaya koymayı planlıyor musunuz?

Böyle bir adımın, hem siyasi etik açısından örnek teşkil edeceğine, hem de adil bir yarış ortamı oluşturabileceğine, bunun da Türkiye’nin siyaset kültürünü dönüştürmek adına tarihi bir fırsat olacağına inanıyor musunuz?"

Öne Çıkanlar
YORUMLAR (6)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
6 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN