İBB Başkanı İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Kimin şehrine aşkla hizmet ettiği, kimin de 5 yıl boyunca ‘3 dönüm bostan yan gel yat Osman’ misali vaktini boşa geçirdiği netleşiyor." ve "Bahane değil proje üretiyoruz" sözlerine, "Türkiye'yi yöneten akıl, zihniyet ve Sayın Cumhurbaşkanı bizim bu rakamlarımızla İstanbul'un işiyle uğraşmasın emeklinin zor geçindiği ve onun aldığı maaşla ilgilensin. Görevi ve sorumluluğu o. Cumhurbaşkanı'nı da görevini yapmaya davet ediyorum." şeklinde yanıt verdi.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Süleymaniye'de katıldığı İstanbul Tasarım Müzesi’nin açılış töreninde gazetecilerin sorularını yanıtladı. İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, kendisiyle ilgili, "31 Mart seçimiyle ilgili takvim işlemeye başladıkça maskeler düşüyor. Herkesin gerçek niyeti ortaya çıkıyor. Kimin şehrine aşkla hizmet ettiği, kimin de 5 yıl boyunca ‘3 dönüm bostan yan gel yat Osman’ misali vaktini boşa geçirdiği netleşiyor." sözlerine yanıt verdi. "Türkiye'yi yöneten akıl, zihniyet ve Sayın Cumhurbaşkanı bizim bu rakamlarımızla İstanbul'un işiyle uğraşmasın emeklinin zor geçindiği ve onun aldığı maaşla ilgilensin." diyen İmamoğlu, Erdoğan'ı görevini yapmaya davet ettiğini söyledi.
Ayrıca İmamoğlu, Erdoğan'ın 2019 yılı maaşı ile güncel maaşını değerlendirdi. Erdoğan'ın 2019 yılında 74 bin 500 lira maaş aldığını ve o günkü kurla 13.500 dolar yaptığını söyleyen İmamoğlu, Erdoğan'ın güncel 183 bin lira olan maaşının 6 bin dolara düştüğünü söyledi.
“BİZİM BU TARZ EYLEMDE BULUNMAYACAĞIMIZI EN İYİ KENDİLERİ BİLİRLER”
Bir gazetecinin, “Meral Akşener'in grup toplantısında bir açıklaması oldu sabah. Bizi engelleyen Beştepe değil Saraçhane dedi. Seçim için billboardların bir telefonla engellendiğini söyledi. Bir açıklamanız olacak mı” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Bizim öyle bir engelleme veya bu tarz girişim eylemde bulunmayacağımızı en iyi kendileri bilirler. Bu noktada ne için yaptığını bilmiyorum bu açıklamayı ama muhtemelen bu billboard meselesi çünkü öyle bir yansıyı bana gösterdi arkadaşlar. Bir kere bu işin sadece İstanbul'u yok muhtelif şehirleri var. Bu işler de şehirlerde, firmalarda, firmalar yönetiliyor. Onlarla konuşabilirler, görüşebilirler. Belli ki İstanbul'da ve Ekrem İmamoğlu üzerinden konuşmak veya Ekrem İmamoğluna taş atmak böyle bir prim yapacak zannedilir şekle doğru gidiyor, hayırlısı. Neyse Allah'tan alışığız bize atılan hiçbir taşın etkisi olmaz. Bize doğru gelirken taşların her birisi havada güle dönüşür dikkat etsinler. Bizim öyle bir endişemiz yok insanlara karşı, demokrasiye karşı her zaman sorumluluk hissettik ve hiçbir daim bu sorumluluğun dışında da hareket etmedik. Yine ilave ediyorum bunu en iyi Sayın Akşener bilir.”
“BENİ TAKİP ETMEKTEN YORULUYOR GECE UYKUSUZ MU KALIYOR DİYE SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ DÜŞÜNMEDEN EDEMİYORUM”
İmamoğlu, “Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da her programda sizi hedef alan açıklamaları var. Özellikle siz yaptıklarını söyledikçe o beş yılda aslında onun tabiriyle yan gelip yattığınızı dile getiriyor. Yine en büyük bütçeyi size verdiğini ama sizin buna karşılık proje değil bahaneler ürettiğinizi söylüyor ama bu sözlere karşılık ne diyeceksiniz” sorusu üzerine şöyle konuştu:
“Hep söyledim söylemeye devam edeceğim. İlk randevu verdiğinde kendisini ziyarete gittiğimde yani 2020’nin ocak ayıydı galiba tam tarihini hatırlamıyorum. Bana olan ilgisini, o ilk ziyareti hissetmiştim ve bu ilgisi hiç bitmedi. Yani her daim beni takip ettiğini görebiliyorum. Hatta gece gündüz takip ettiğini hissedebiliyorum. Bir endişem acaba beni takip etmekten yoruluyor da gece uykusuz mu kalıyor diye Sayın Cumhurbaşkanımız, düşünmeden edemiyorum. Bu yoğun ilgisini bana göstermesi inşallah görevini yapmaya engel olmaz, mani olmaz. Biraz engel olduğu belli. Matematik demiştim daha önce Sayın Kurum’un açıklamalarında ve bir metro hesabı yapmıştı. Gerçekten matematiğin dip zafiyetini yaşattı bize. Orada da bir hesabı, bir artı eksiği, çarpanı, bu kadar eksik bir yorumu görmemiştim. Yine matematik sorunu yaşayan bir ekiple karşı karşıyayız.
GÖREVİNİ YAPMAYA DAVET EDİYORUM
Açıkçası şöyle bir baktım. Yanlış hatırlamıyorsam rakamlar söyledi. 74 bin 500 lira 2019’da Cumhurbaşkanlığı maaşı vardı ve o günkü kurlarla on üç bin 500 dolar yapıyordu ve bugün de yine yanılmıyorsam o maaş 183 bin lira civarında bir maaşa çıktı ama ne yazık ki altı bin dolara inmiş değeri. Yani bence bu hesaplara bakınca İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile ilgili bütçe hesaplarını İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile ilgili matematiğin faydasıyla süreci daha da iyi okuyabilirler ve daha da iyi görebilirler. Şunu da düşünmeden edemiyorum. Yani beş yıllık iktidarında kendisine bile faydası olmayanın insanlarımıza nasıl faydası olacak? Bıraksınlar İstanbul Büyükşehir Belediyesi üzerinden bütçeler üzerinden yorum yapmayı ki bizim liyakatli ve işini ve ekonomisini, bütçesini iyi yöneten az önce ifade ettiğim gibi birlikte çalıştığım yol yol arkadaşlarım o milletin evlatları ekonomi kurallarına ve icraatlarını daha iyi yapılmasına dönük yönetiyorlar. Bütün zorluklara rağmen yönetiyorlar. Türkiye'deki enflasyona dönük yönetiyorlar ama şu anda görüyoruz ki Türkiye'yi yöneten akıl, zihniyet ve Sayın Cumhurbaşkanı bizim bu rakamlarımızla İstanbul'un işiyle uğraşmasın emeklinin zor geçindiği ve onun aldığı maaşla ilgilensin. Açlık sınırının altında kaç milyon hane var bütün Türkiye'de ona baksın. Ve yine söyleyeyim Türkiye'deki döviz artışına maliyet artışlarına çare bulsun, çözüm bulsun. Görevi ve sorumluluğu o. Ben Sayın Cumhurbaşkanı'nı da görevini yapmaya davet ediyorum.”
“METRO AÇILIŞINA DAVET EDİLMEDİM”
Bir gazetecinin “Cumhurbaşkanı İstanbul'daydı ve İstanbul Havalimanı metrosunun Gayrettepe bağlantısının açılışını gerçekleştirdi. Siz davetli miydiniz” diye sorması üzerine İmamoğlu, “Sizce? Yani yoğun ilgiden dolayı açılışa bile davet edemeyen bir kadroya sahip. Kendileri talimat veriyor herhalde öyle düşünüyorum. Çünkü yangın söndürmeye bile onun tensipleriyle gittik diyen bir anlayış muhtemelen bizi bu tür açılışlara davet etmekten endişe ediyorlar. Şimdi dedik ya yarın faks yollayabilirler bir davet faksı. Ama davet etmiyorlar. Ama ben yine de çok geç de olsa, çok büyük maliyet farklarına maruz da kalsa İstanbul Havalimanı'na yapılan metro hattının Gayrettepe'ye gelmiş olmasından mutluyum. Ama beni daha önce olduğu gibi bu açılışa da daha doğrusu hiçbir açılışa da davet etmeyen bir ekiple karşı karşıyayız” diye konuştu. İmamoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
BİZ DAVET ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ
“Kendisinin zannediyor yani yaptığı işi kullandığı bütçeyi ve şu anda yönetme karşısında olduğu bu şehri kendisine ait zannediyor. Bu anlayışın tezahürü ürünü. Biz ise şöyle bakıyoruz. Milletin ait. Mesela buranın açılışlarını bütün devletimizin bütün kurum kuruluşlarına, ekibine yeni değil, on yıldır aksatmadan yaparız. Ya beni bir tane şaşırtan olmadı. Yani ne yazık ki kamu görevlilerinden mülki idare amirlerinden, bakanlarına varıncaya kadar bizim açılışlarımıza gelmediler gelemiyorlar. Bunun da tek sebebi Sayın Cumhurbaşkanı'nın bu tutum ve tavrıdır. Milleti bu anlamda birbirinden uzaklaştırmaya gayret ediyor ama işte gördüğünüz bu atmosferde yaptığımız gibi biz milletimizi birleştirmeye, buluşturmaya devam ediyoruz. Israrla davet eden ve hani bu toprakların o derin kültürüne, anlayışına, uzlaşma tutumuna yakışan tavırlarla yolumuza devam ediyoruz. Davet etmesinler biz etmeye devam edeceğiz”
“SAYIN KURUM'A ‘KANAL İSTANBUL’ İLGİLİ NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ DİYE MEDYA SORSUN BİR DUYALIM BAKALIM”
“Metro hattının Kağıthane durağında da bir tane figür var, İstanbul figürü. İstanbul figüründe de temsilen Kanal İstanbul geçiyor. Ne diyeceksiniz” sorusuna da İmamoğlu şu yanıtı verdi:
“Ben çok şey söylerim Kanal İstanbul'la ilgili de, Kanal İstanbul’u ağzına almayan Sayın Kurum’a sorun. Dilinden düşürmeyen ama şu süreçte de tek bir kelime dahi duymadığımız Sayın Kurum'a ‘Kanal İstanbul'la ilgili ne düşünüyorsunuz’ diye medya sorsun bir duyalım bakalım. Yine acaba halkın gündeminde olmayan şeyler bizim gündemimizde değil midir diyecek diye merak ediyorum. Lütfen basın mensuplarımız kendisine bu soruyu sorsunlar.
“KÖTÜ SÖZ SAHİBİNE AİTTİR”
“Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Özgür Özel'e yönelik de eleştirileri de vardı. Orada Özgür Özel'in adını geçirirken ‘eş genel başkan’ tabirini kullandı. Oradaki diğer başkan olarak da sizi gösterdi. Ne söylemek istersiniz” sorusuna İmamoğlu, “Yani bu tutum ve tavırlar ne muhatabım ne de cevap vereceğim bir niteliğe sahip kötü söz sahibine aittir” dedi.
“BİLGİSAYAR VE HARİTAYA BAKLAMALARINI ÖNERİYORUM”
Bir gazeteci İmamoğlu’na “Ulaştırma Bakanı Abdülkadir Uraloğlu kapalı gişeleri kaldıracaklarını söyledi bağlantı gişelerini karayollarında ile sizin de daha önce bir yazınız olmuştu Ulaştırma Bakanlığı'na. Mahmutbey'deki trafiği çözmek adına, uzatın diye ama bir çözüm olmamıştı. Şimdi Murat Kurum'un vaatleri arasında bu. Ulaştırma Bakanlığı'nın bu açıklaması seçim süreci de başladı İstanbul'u kazanmak için bir vaat diyebilir miyiz” sorusunu yöneltti.
İmamoğlu soruyu şöyle yanıtladı:
“Vallahi kaldırsın Sayın Uraloğlu doğru bir şey yapıyor. En azından iyi bir şey yaptığında biz onları teşekkür ediyoruz. Umarım kaldırırlar, umarım Mahmutbey gişelerini daha önce yazdığımız gibi daha ileriye taşırlar. Ya da Mahmutbey gişeleri ve çevresindeki trafik düzenlemesi yetkisinin Ulaştırma Bakanlığına ait olduğunu bilmeyen Sayın Kurum'a da bu yönüyle belki bir brifing daha verip beraberce bilgisayar ekranına ya da haritaya bakmalarını tekrar öneriyorum. Orada belki eksik bir brifing vermiş olabilir. Bu tür noktalardaki düzenleme çalışmalarında da Sayın Bakanı bu değerli kararı gibi kararlar almaya, mesela Mahmutbey gişelerindeki trafik sorununu çözmeye davet ediyorum. Ya da yazdığımız yazıya göre bize yetki versinler biz yapalım”