6 Şubat depremlerinden en çok etkilenen illerden biri olan Hatay'ın Defne ilçesinde yaşayan depremzede Murat Harnupoğlu, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'un hasarsız evinin rezerv alan dışında kalacağına dair söz verdiğini ancak karot almaya zorlandığını belirtti. Harnupoğlu, karot testlerine güvenmediğini ve yapılan testlerin genelde olumsuz sonuçlandığını söyledi.
6 Şubat 2023 depremlerinin ikinci yıl dönümü yaklaşırken, Hatay’da halkın rezerv alan mağduriyeti devam ediyor. Defne ilçesi Çekmece Mahallesi’nde yaşayan Murat Harnupoğlu, depremden hasar almayan evinin rezerv alanı kapsamına alınması nedeniyle yaşadığı sıkıntıları dile getirdi.
"MURAT KURUM SÖZVERMİŞTİ AMA SÖZÜNÜ TUTMADI"
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un, Hatay ziyareti sırasında evinin rezerv alan dışına çıkarılacağı yönünde söz verdiğini belirten Harnupoğlu, bu vaadin yerine getirilmediğini söyledi. Harnupoğlu, kendisinin ve komşularının yaşadığı mağduriyeti anlatırken, karot testleri ve zorla uygulanan işlemlerle ilgili de endişelerini paylaştı.
“EVİMDE ÇİZİK BİLE YOK AMA KAROT ALMAYA ZORLANIYORUM”
Depremde hiçbir hasar görmeyen ve tamamen sağlam olduğunu iddia ettiği müstakil evinde yaşamaya devam eden Harnupoğlu, “Evimizde çizik bile yok. Deprem yönetmeliğine uygun olarak 2004 yılında dört kat temel üzerine tek katlı bir ev yaptım. Ancak şimdi polis zoruyla gelip evden karot alıyorlar. Karot testlerine güvenmiyorum, çünkü şu ana kadar kim test yaptırdıysa sağlam rapor alamadı.
“EVİMİZİN SAĞINA SOLUNA İŞARETLER KOYDULAR”
“Yaklaşık 8 ay önce Sayın Bakanımız Murat Kurum buraya gelmişti. Defne Kaymakamlığı'nın önünde ayaküstü bir sohbetimiz oldu proje haritasını gösterdim. ‘Bu hattın içinde yaşam alanı çok olduğundan dolayı burası rezerv dışı kalsın’ diyerek kendisi bizzat söyleyince bizim de içimiz rahatlamıştı."
Evinin hasarsız tek katlı, müstakil bahçeli bir ev olduğunu, üç tane çocuk okuttuğunu belirten Harnupoğlu, depremin üzerinden 24 aya yakın zaman geçtiğini, kendilerinin hala evlerinin derdinde olduğunu vurguladı. Polis zoruyla evden karot almaya zorlandıklarının altını çizen Harnupoğlu, karot testlerine güvenmediklerini, şu ana kadar karot testi yaptıran kimsenin raporunun sağlam çıkmadığını vurguladı.” dedi.
Harnupoğlu, deprem sonrası yaşadığı zorlukları şöyle anlattı:
“Depremden sonra sekiz ay boyunca elektriksiz yaşadım. Buna rağmen evimi terk etmedim. Şimdi bana evimi bırakmam söyleniyor. Peki, gidecek bir yerim var mı? Beş kişilik bir ailem var. Bizi 6 metrekarelik konteynerlere sığdırmak istiyorlar. Bu mümkün değil.”
“BARINMA SORUNLARI 750 GÜNDÜR ÇÖZÜLMEDİ”
Depremin üzerinden yaklaşık iki yıl geçmesine rağmen, Hatay ve çevresinde barınma sorunlarının çözülmediğine dikkat çeken Harnupoğlu, bölgedeki mevcut durumu eleştirdi. “750 gündür toz, toprak ve şantiye içerisinde yaşıyoruz. İnsanlar hâlâ konteynerlerde barınmaya çalışıyor. Antakya’da barınma sorunu büyük bir kriz haline geldi” ifadelerini kullandı.
“HALKIN MENFAATLERİ YERİNE PROJELERİN MENFAATİ ÖNCELİKLİ”
Evlerin durumunun projelere göre değerlendirildiğini ve insanların menfaatlerinin göz ardı edildiğini belirten Harnupoğlu, şunları söyledi:
“Evim sokağın başında, projelerini engelleyen bir durumda değil. Buna rağmen beni evimden çıkarıp rezerv alan kapsamına almak istiyorlar. Herkes menfaate göre hareket ediyor. Bu süreçte halkın sıkıntıları dikkate alınmıyor.”
“İKİ YILDIR HAYATIMIZ DÜZENE GİRMEDİ”
Harnupoğlu, yaşanan mağduriyetin yalnızca kendisiyle sınırlı olmadığını, çevredeki birçok insanın da benzer sorunlarla karşı karşıya olduğunu vurguladı. “İki yıldır evimizi, ailemizi ve geçimimizi düşünmekten başka bir şey yapamıyoruz. Çocuklarımın geleceği için mücadele ediyorum. Ama her geçen gün yeni bir sorunla karşılaşıyorum” dedi.
HALKIN TALEPLERİ: ŞEFFAFLIK VE ÇÖZÜM
Harnupoğlu ve benzer durumda olan vatandaşlar, barınma sorunlarının çözülmesi, rezerv alan kapsamındaki belirsizliklerin giderilmesi ve test işlemlerinin şeffaf bir şekilde yapılmasını talep ediyor. Deprem sonrası başlayan yeniden yapılanma sürecinde halkın taleplerinin dikkate alınması gerektiğini söyleyen bölge sakinleri, yetkililere çağrıda bulunuyor: “Bizi dinleyin ve çözüm üretin. Ekmek kazanmamıza, ailemizin geleceğini inşa etmemize izin verin.”
