Türkiye'nin en büyüklerinden biri olarak biliniyor yüz ölçümü ise yaklaşık 1665 kilometreye ulaşıyor. Yalnızca bir gölden çok daha fazlasını sunuyor ekonominin nabzı burada atıyor. Kazma kürekle çıkarılan ürünler 50'den fazla ülkeye ihraç ediliyor.
Türkiye'nin en büyük ikinci gölü olarak bilinen Tuz Gölü hem doğal yapısı ile herkesi büyülüyor hem de ekonomiye sağladığı kazançlarla adından söz ettiriyor. Ankara'ya yaklaşık 150 km uzaklıkta bulunan Tuz Gölü Türkiye'nin en büyük tuzlu rezervinin de sahibidir. Etkileyici doğal yapısı ile nadir kuş türlerine de ev sahipliği yapan Tuz Gölü kapalı bir havzada bulunması nedeniyle dışarıya akışı olmayan özel bir konuma sahiptir. Yoğun bir buharlaşma sürecine sahip olan Tuz Gölü binlerce yıllık jeolojik süreçlerle ortaya çıkıyor.
TÜRKİYE'NİN DOĞAL REZERVİ
İhlas Haber Ajansı muhabirine önemli açıklamalarda bulunan Koyuncu Tuz Genel Müdürü Ömer Çetiner, üretim süreci ile ilgili tüm detayları paylaştı. Tuz Gölü'nün doğal bir zenginlik alanı olduğunu belirten ve üç ayrı şehre komşu olduğunu dile getiren Çetiner, Türkiye için büyük bir şans ve doğal zenginlik olduğunu da söyledi. Orta Anadolu'nun orta yerinde Ankara'nın Şereflikoçhisar ilçesinde bulunan Tuz Gölü en düşük rakımlı bölgede yer almaktadır. Aylarında yağan kar ve yağmur suları tuz gölünün altında bulunan tuz kaya zonlarını çözerek gölün yüzeyine çıkartmaktadır. Yaz aylarının gelmesi ile birlikte Mart ve nisan ayı itibariyle güneşin ısısı ile suyun buharlaşma seviyesi suyun çökelmesini sağlıyor özel kesme makineleri ile çökelmiş olan tuzu kesilerek tarla bitkileri gibi hasat ediliyor.
DETERJAN SEKTÖRÜNDE TALEP ARTIYOR
Tuzun çeşitli halleriyle satılabildiğini ifade eden Çetiner, hammadde olarak belediyelere, kamu kurumlarına ve Karayolları Genel Müdürlüğü'ne satıldığını ve bu tuzun kar ve Kışla mücadele kapsamında kullanıldığını söyledi. Fabrikalarda tuzun yıkama işleminin ardından tarım kimyasal işlemlerinden geçerek talep gördüğünü ifade eden Çetiner, yıkanan tuzun kurutularak mekanik rafine tuza çevrildiğini söyledi. Çetiner tuzun kimya sektörü başta olmak üzere deterjan sektörü tarafından yoğun talep gördüğünü belirtti.
TUZ İHTİYACININ %70'İ KARŞILANIYOR
3 kaynaktan temin edilen tuz hakkında açıklamalarda bulunan Çetiner, “Bunlardan bir tanesi kaya tuzudur, bir diğeri şu anda içinde bulunduğumuz göl tuzu, bir diğeri de deniz tuzlası İzmir'de bulunmaktadır. İçinde bulunduğumuz Tuz Gölü, Türkiye'nin tuz ihtiyacının yüzde 70'ini karşılamaktadır. Çok büyük bir kaynak. Bunun haricinde geriye kalan yüzde 30'luk bölüm deniz tuzlasından ve kaya tuzlasından elde edilir. Saflık ve temizlik açısından en saf tuz her zaman için göl tuzudur. Çünkü çevre kirliliğine, plastik kirliliğine, insani herhangi bir atık ve kirliliğe organik, temiz bir gölümüz var. Bu gerçekten bütün dünyada da böyledir. Çok nadirdir tuz gölleri. Denizle bağlantısı olmayan ve denizdeki kimyasal kirliliğe maruz kalmayan göllerdir ve bu yüzden şanslı bir kaynağın üzerindeyiz” dedi.
50’DEN FAZLA ÜLKEYE GÖNDERİLİYOR
Bu yıl 1,5 milyon ton hesap planlaması yapıldığını dile getiren Çetiner, hasat sürecinin devam ettiğini aktardı. Ağustos ayında hasat sürecinin başladığını ifade eden Çetiner Kasım ayının 15'ine kadar sürdüğünü belirtti. Şu anki verilere bakıldığında 15 Kasım civarında hasat sürecinin tamamlanacağına dile getiren Çetiner, hasat edilen ürünlerin %50'sinin dünyada 50'den fazla ülkeye gönderildiğini aktardı.