Gelecek Partisi lideri Davutoğlu, son zamanlarda Türkiye'nin en önemli gündem maddelerinden biri olan mülteci sorununa ilişkin konuştu. Türkiye'de var olan mülteci sorununun kendisine yıkılmak istendiğini söyleyen Davutoğlu, "Türkiye'deki mülteci sorunu ise, şahsen bana da dönük eleştiriler oluyor. 8 yıldır hiçbir resmi görevim yok, ondan önce de dışişleri bakanıyım. Kimse onlara bir şey demiyor. Mülteci sorunu bana yıkılmaya çalışılıyor" dedi.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Ekol TV'de Armağan Çağlayan'ın sunduğu Sorgusuz Sualsiz programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Türkiye'de siyasi kutuplaşmanın aşılması gerektiğine vurgu yapan Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ana muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile gerçekleştirdiği görüşmeyi olumlu bir adım olarak nitelendirdi.
'MÜLTECİ SORUNU BANA YIKILMAYA ÇALIŞILIYOR'
Gündem konusu Türkiye'deki mülteci sorunu olurken, "Mülteci konusu dünyadaki bir numaralı gündem maddesi. Sadece Türkiye'de değil. Dolayısıyla bu önemli bir meseledir" ifadelerini kullanan Davutoğlu, Türkiye'de var olan mülteci sorununun kendisine yıkılmak istendiğini söyledi.
Sekiz yıldır hiçbir resmi görevi olmadığını söyleyen Davutoğlu, Türkiye'de mülteci sorununun üç sebebi olduğunu ifade ederek, "Türkiye'deki mülteci sorunun 3 sebebi var. Birinci Suriye savaşı. İkincisi Afganistan'dan gelenler. 3'ncüsü ise 250 bin dolara vatandaşlık vermek" şeklinde konuştu.
Davutoğlu'nun konuyla ilgili açıklamaları şu şekilde:
'MÜLTECİ SORUNU BANA YIKILMAYA ÇALIŞILIYOR'
"Mülteci konusu dünyadaki bir numaralı gündem maddesi. Sadece Türkiye'de değil. Dolayısıyla bu önemli bir meseledir. Tüm boyutlarıyla ciddiyetle ele alınması gereken bir meseledir. Türkiye'deki mülteci sorunu ise, şahsen bana da dönük eleştiriler oluyor. 8 yıldır hiçbir resmi görevim yok, ondan önce de dışişleri bakanıyım. Kimse onlara bir şey demiyor. Mülteci sorunu bana yıkılmaya çalışılıyor.
'TÜRKİYE'DEKİ MÜLTECİ SORUNUNUN 3 SEBEBİ VAR'
2016'da ayrıldığımızda dahil sokakta bu görüntüler var mıydı? O zaman da hatalar olmuş olabilir. Ama Türkiye'deki mülteci sorunun 3 sebebi var. Birinci Suriye savaşı. İkincisi Afganistan'dan gelenler. Bu 2021 yılında başladı. ABD, Afganistan'dan çekilip Taliban'a devretmesiyle kitlelerde kopukluklar oldu. Aslında o sorun İran'ın sorunu. Ama biz iyi yönetemedik. 3'ncüsü ise 250 bin dolara vatandaşlık vermek. Şiddetle buna karşı çıkıyorum ve çıkmaya da devam edeceğim.
2016'da bizim Avrupa'yla yaptığımız çerçeve mutabakatta geri kabul anlaşması vize serbestisi ile birlikte uygulanacaktı. Ama hiçbir zaman uygulanmadı. Avrupa Birliği ile vize serbestisi düşünüyorsanız geri kabul anlaşması yapmak zorundasınız. Suriye konusunda da eğer o günkü mutabakat uygulansaydı 1 milyon mülteci Avrupa'ya düzenli olarak gidecekti.
'KUTUPLAŞMADAN BESLENENLER, DİYALOG İSTEMEZ'
"Sayın Erdoğan'ın bu diyalog adımı, Türkiye'nin kutuplaşmadan uzaklaşması için doğru bir yönde atılmış bir adımdır" diyen Davutoğlu, bu tür görüşmelerin demokratik süreçlerde normal olduğunu ve siyasi partiler arasında diyalogun önemine dikkat çekti. Muhalefetin de bu tür diyalog süreçlerine açık olması gerektiğini belirten Davutoğlu, "Kutuplaşmadan beslenenler, diyalog istemez" şeklinde konuştu.
Davutoğlu ayrıca, MHP lideri Devlet Bahçeli ile gerçekleştirdikleri görüşmelere ve Türkiye'nin içinde bulunduğu siyasi atmosfere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. "AK Parti'den uzaklaşanlara karşı bir adres oluşturamadıklarını" ifade eden Davutoğlu, siyasi partiler arası iş birliğinin önemine vurgu yaparak, "Üç parti olarak ortak bir zemin araştırması yapmayı teklif ettim ancak olumsuz bir yanıt aldık" dedi.
"Türkiye'de bazı şeyler o kadar anormalleşti ki, normal olan şeyler sanki özel bir süreç gibi geliyor. Aslında demokratik sistem olan ülkelerde iktidar partisiyle ana muhalefet partisi ve diğerlerinin görüşmesi normaldir, görüşmemesi anormaldir. O yüzden bu dikkat çekici. Ben ilk anda destek verdim. Türkiye'nin kutuplaşmadan uzaklaşması için doğru bir adımdır. Sayın Erdoğan'a karşı olan politikalarımız biliniyor ama Sayın Erdoğan orada doğru bir adım attı. Sayın Özgür Özel de doğru bir yaklaşım sergiledi.
Son günlerde MHP'nin açıklamalarıyla biraz eksen değişti ama her ne suret olursa olsun, bu diyalog süreci ihtiyaç duyulan bir süreçti. Kutuplaşmadan beslenenler diyalog istemez. Karşı çıkanların halkın taleplerini göz önüne almalarını tavsiye ederim.
6'LI MASA SEÇİMLERİN ALTYAPISINI OLUŞTURDU
Ben olayların iklimine bakarım. 6'lı masanın oluşturduğu toplumsal yumuşama iklimi olmasaydı Sayın Erdoğan ile Sayın Özel buluşmazdı. İki ismin buluşması Türk siyasetine nasıl nefes aldırdıysa bunun arkasında 6'lı masa var. Dolayısıyla o birikim olmamış olsaydı bu netice alınmazdı. Önemli bir teşebbüstü. Başarılı olamadı ama seçimlerin altyapısını oluşturdu. Şu anda da olsa ne zaman bir diyalog olursa ben orada hazır olacağım.
'ERDOĞAN'DAN GÖRÜŞME DAVETİ GELİRSE HAYIR DEMEM'
Sayın Bahçeli'yle görüştük. Meclis'te gruplarımız yan yana. Sayın Erdoğan'la 2019'dan bu yana görüşmedik. Ama ben hiçbir zaman görüşmeye uzak olmadım. Görüşme daveti gelirse hayır demem. 7.5 yıl Ankara'da Erdoğan ile beraber oldum. İstanbul'a 2-3 günlüğünde geldiğimde bazı haller oldu ki havalimanında üzerimi değiştirdim. Bu kadar beraber olduğumuz bir siyasi lider. Aynı zamanda insani ilişkimiz var.
Sayın Erdoğan'a Gazze savaşının başladığı günlerde hemen mektup yazdım. Tanıdığım bütün liderlere mektup yazdım. Düşüncelerimi paylaştım. İhtilaf olması için. Sayın Erdoğan'a bir mektup daha yazdım. Türkiye'nin atması gereken 12 adımı zikrettim. Yapılırsa Türkiye hem ateşkese katkı da bulunur hem de Türkiye açısından itibar vesilesi olur diye. Ama cevap gelmedi. Talepte bulundum. Eğer oradan bir davet gelirse buna asla hayır demem."