Nesiller gitgide değişirken uzmanlar evlerdeki büyük tehlikeyi işaret etti. Çocukların daha çok Küçük yaşlarda maruz kaldığını belirten Kastamonu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitimin Felsefi, Sosyal ve Tarihi Temelleri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selman Tunay Kamer, çocuklarınıza bu kötülüğü yapmayın diyerek uyarılarını peş peşe sıraladı. İşte çocukların gün içerisinde maruz kaldığı o tehlikeye…
FADİME ÇAĞLA TAŞCI
Öğrencilerin dijital cihaz kullanım süresinin her geçen gün daha da arttığını ifade eden Prof. Dr. Kamer, derslerle ilgili süreçlerde de kullanımı arttığını dile getirdi. Ev Ödevleri, araştırmalar, projeler ve özellikle sınavlara hazırlık dönemi ile ilgili video içeriklerinin hazırlandığını aktaran Kamer, cihaz kullanımının arttığını belirterek dijital cihazların bir organ gibi ayrılamaz bir bütün haline geldiğini vurguladı.
ÇOCUKLARA BU KÖTÜLÜĞÜ YAPMAYIN
Dijital cihazların beyni yorduğunun altını çizen Prof. Dr. Kamer, tatil denildiğinde dinlenme sürecinin açığa çıktığını söyledi. Dijital cihazların beyni dinlendirdiği ya da boşalttığını düşünenlerin yanıldığına dikkat çeken Prof. Dr. Kamer, akademik çalışmaların bunun tam aksine ortaya çıkarttığını vurguladı. Belirli süreçlerde ciddi problemlerin ortaya çıktığını Hatta bağımlılıkla ilgili süreçlerin tetiklendiğini ifade eden Kamer, “Dolayısıyla dijital cihazlar bizi dinlendirmiyor, aksine beyni yavaşlattığı için bizi daha çok yoruyor. Çocuklar dinlensin diye dijital cihazları eline veriyoruz ama bu bağımlılık, beyni yorma ve güvenlik problemini ortaya çıkarıyor." sözlerini aktardı.
KONTROLDEN ÇIKAN TEHLİKE
Teknolojik cihazlarda güvenlik önlemlerinin alınması gerektiğine dikkat çeken Kamer, bağımlılık sürecinde ailelerin çoğunlukla süreye takıldığını söyledi. Ancak çocukların cihaz kullanım süresinden daha çok içeriklerin önemli olduğunu ifade eden Prof. Dr. Kamer, içeriklerin çocukların gelişimi açısından uygun olup olmadığının kontrol edilmesi gerektiğini aktardı. Çocukların dijital cihaz kullanımını genellikle kendi odasında yaptığını ifade eden uzman isim, Çocukların hiç bilmediği bir dünyada çevrim içi oyunlarda bir takım problemler yaşayabileceğini aktardı. Ailelerin çocuklara belirli bir sorumluluk yüklemediğini ancak dijital ortamlarda bu sorumluluğun bilinçsiz bir şekilde çocuklara yüklendiğine dikkat çeken Prof. Dr. Kamer, güvensiz ortamlarda birey duygusu oluşmaya başladığını söyledi. Kamer, “Çocuk bu kişiye güvenip istediği şeyleri yapabiliyor. Bu, asayiş olaylarının ortaya çıkmasına neden olabiliyor. Özellikle çocuğun kriminal saatler dediğimiz 02.00 ile 05.00 saatleri arasında yatakta dijital cihazlarla vakit geçirmesine izin vermemeliyiz." dedi.
DİJİTAL BAKICILARA GÜVENMEYİN
Ailelerin bu konuda çok dikkatli olması gerektiğinin altını çizen Kamer, dijital cihazların çocuk bakıcılığı görevini üstlenmemesi gerektiğini vurguladı. Çocukları yanınızdan gönderip bir rahat edeyim diye düşünerek verdiğiniz o cihazların çocuklarda ortaya çıkarttığı problemlerin kontrol edilemez bir sürece dönüşebileceğini vurgulayan Prof. Dr. Kamer, çocukların kullandığı platformların kontrol edilmesi gerektiğini söyledi.
Dijital cihazların ödül veya ceza aracı olarak görülmemesi gerektiğini ifade eden Kamer, “En büyük hatalardan biri de eğer çocuğun akademik performansı çok yüksekse dijital cihaz kullanım süresini artırarak bunu ödül haline getiriyoruz. Ya da akademik performansı düşükse kısıtlayarak cezalandırıyoruz. Dijital cihaz kullanımını kesinlikle ödül ve ceza ile ilişkilendirmemek gerekiyor." diyerek çocukların ve ailelerini dijital okuryazarlık bilincinde olması gerektiğini aktardı.