İsrail’in Gazze'de gerçekleştirdiği soykırım nedeniyle Uluslararası Adalet Divanı'nında açtığı davaya Türkiye'nin henüz müdahil olmadığı ortaya çıktı. CHP’li TBMM Dışişleri Komisyonu Üyesi Oğuz Kaan Salıcı, İYİ Partili Kürşad Zorlu, CHP’li Utku Çakırözer ve DEM Partili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Fidan’ın “İsrail'in gerçekleştirdiği saldırıların son bulmasına vesile olsun" ifadelerine rağmen Türkiye’nin davaya müdahil olmaması hakkında KARAR’a konuştu.
SEMA KIZILARSLAN
İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Filistin'de sürdürdüğü soykırım devam ediyor. Güney Afrika Cumhuriyeti'nin, İsrail’in Gazze'de gerçekleştirdiği vahşet nedeniyle Uluslararası Adalet Divanı'nda açtığı Soykırım Davası'na Türkiye'nin hala müdahil olmadığı ortaya çıktı.
ERDOĞAN VE FİDAN, AYLAR ÖNCE “MÜDAHİLİZ” DEMİŞTİ
Ocak ayında karara ilişkin bir açıklama yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Uluslararası Adalet Divanı'nda Gazze'deki insanlık dışı saldırılarla ilgili alınan ihtiyati tedbir kararını değerli buluyor, memnuniyetle karşılıyorum. Soykırım Sözleşmesi'ne taraf ülkeler için bağlayıcı olan kararın, İsrail'in gerçekleştirdiği saldırıların artık bir son bulmasına vesile olmasını diliyoruz" demişti.
Erdoğan ayrıca, geçtiğimiz hafta katıldığı NATO Liderler Zirvesi'nde İsrail'in Türkiye ve Güney Afrika'nın yaptığı gibi Uluslararası Adalet Divanı'na şikayet edilmesi çağrısında bulunmuştu.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ise Mayıs ayının başında "Türkiye olarak Güney Afrika'nın İsrail'e karşı Uluslararası Adalet Divanı'nda açtığı davaya müdahil olmaya karar verdik" demişti.
‘MÜDAHİL OLMA SÜRECİ KARMAŞIK’ OLDUĞU İÇİN 7 AY BEKLENMİŞ
TBMM Adalet Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel’in dün (25 Temmuz) yaptığı açıklama ile Türkiye’nin Uluslararası Adalet Divanı'nda açtığı davaya henüz müdahil olmadığı ortaya çıktı. Yüksel, “Uluslararası hukukun gerektirdiği titizlikle hareket ediyoruz. Müdahillik başvurusu, sadece hukuki bir işlem değil, aynı zamanda uluslararası siyasetin de bir parçasıdır" diyerek soykırım davasına müdahil olma sürecinin karmaşık ve çok boyutlu bir yapı olduğunu savundu.
“İSPANYA, 6 HAZİRAN’DA NİYETİNİ BEYAN ETTİKTEN SONRA 28 HAZİRAN’DA RESMÎ HUKUKİ DOSYASINI TESLİM ETTİ”
CHP İstanbul Milletvekili ve TBMM Dışişleri Komisyonu Üyesi Oğuz Kaan Salıcı, soykırım davasına Türkiye’nin müdahil olmadığının 7 ay sonra ortaya çıkmasını KARAR’a değerlendirdi.
Salıcı, “Kendi Anayasa Mahkemesi kararlarına bile ayak direyen bir zihniyet Filistin için dünyanın gözünü çevirdiği hukuki konularda kolay kolay kalem oynatamıyor” dedi. Salıcı, “Uluslararası Adalet Divanı’na henüz başvurunun yapılmamış olmasını biraz bürokratik hantallığa, biraz da deneyimsizliğe bağlıyorum. Çünkü bizim uluslararası insan hakları hafızamız çok eksik. AİHM kararlarına, hatta kendi Anayasa Mahkemesi kararlarına bile ayak direyen bir zihniyet Filistin için dünyanın gözünü çevirdiği hukuki konularda kolay kolay kalem oynatamıyor. Örneğin İspanya, 6 Haziran’da niyetini beyan ettikten sonra 28 Haziran’da resmî hukuki dosyasını teslim etti.
Yetkin diplomatlarımızın öncülüğünde ve uluslararası hukuk alanında çalışan akademisyenlerle iş birliği içinde şimdiye kadar başvurumuzu tamamlayabilirdik. Çok teknik detaya girmek istemiyorum ama Uluslararası Adalet Divanı Statüsü’ne dair birtakım prosedürler var. Ben soykırımın insanlığa karşı bir suç olduğunu, dolayısıyla bu suçun mağdurunun bütün insanlık olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle müdahil olurken bütün insanlığın Gazze’de yaşananlardan doğrudan etkilendiğini ileri sürmek mümkün görünüyor.” ifadelerini kullandı.
İYİ Parti Ankara Milletvekili ve Dışişleri Komisyon Üyesi Kürşad Zorlu, dün Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile görüştüğünü ve en kısa sürede Türkiye’nin davaya müdahil olacağı bilgisini aldığını söyledi.
Zorlu, “Sayın Fidan’la görüştüğümde neden başvuru olmadığını sordum. Hukuki olarak hazırladıkları belgelerle başvuracaklarını söyledi. Bu davaya müdahil olma konusu kararlılık açısından önemli bir sembol.” dedi.
“MÜDAHİL OLSAK İSRAİL'LE DURUMUMUZ NE OLUR? AMERİKA'YLA DURUMUMUZ NE OLUR?’ GİBİ HESAP KİTAP YAPIYORLAR”
DEM Partili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Türkiye’nin davaya müdahil olmadığının ortaya çıkması üzerine TBMM'de düzenlenen dışişleri komisyonu toplantısına katılmak isteyen milletvekilleri arasındaydı ancak toplantıya alınmadı. KARAR’a konuşan Gergerlioğlu, Türkiye’nin soykırım davasına müdahil olmadığından bir süredir şüphelendiğini ve araştırdığını da belirtti. “Müdahil olsak İsrail'le durumumuz ne olur? Amerika'yla durumumuz ne olur? gibi hesaplar yapıyorlar” diyen Gergerlioğlu, şöyle konuştu:
“Ben uzun süredir şüpheleniyordum. Konunun uzmanlarıyla konuşarak bir lobi çalışması da yapıyorduk. ‘Başvuru nerede? Hâlâ bir adım atmadınız mı?’ diye soruyordum AK Partili yetkililere. Benim anladığım ‘Müdahil olsak İsrail'le durumumuz ne olur? Amerika'yla durumumuz ne olur?’ gibi hesap kitap yapıyorlar.
İsrail'le olan ilişkileri daha da bozmak istemiyorlar. Biraz kamuoyunun gazını aldılar. Bu tür şeyleri hesap ederek sonunda dünyanın gözü önünde yaşanan bir soykırım ile ilgili verdikleri sözü bile tutmama noktasına geldiler. Bugün dışişleri komisyonu toplantısına katılmak, Bakan Fidan’a hem bu konu hem de başka konularla ilgili sorular sormak istiyordum ama üyeler dışında kimseyi alamayacaklarını söylediler. Biz de ısrarla kalmak istedik. Yarım saat kadar içeride tartıştık. AK Partili vekiller bizim içeride olmamıza itiraz etti.”
CHP Eskişehir Milletvekili ve Dışişleri Komisyonu Üyesi Utku Çakırözer, AK Parti İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel’in ‘Karmaşık ve çok yapılı bir süre’ diyerek Türkiye’nin mahkemeye katılmama süreci ile ilgili yaptığı açıklamayı eleştirdi:
“10 aydır bu zulüm devam ediyor. Mahkemeye katılmak değil, asıl Türkiye’nin ve İslam dünyasının yapması gerekirdi bu başvuruyu. 7 aydır bir belge yazmamışsınız. Ağırdan alarak İsrail’le süren ilişkilere zarar vermek istemiyor olabilirler. Yeni bir şey yapamayacaksınız ki. AK Parti’nin ‘Karmaşık ve çok yapılı bir süre’ demesi tamamen bahane. 7 ayda çözülemeyecek ne olabilir?”
GAZZE'DE CAN KAYBI 39 BİN 175'E YÜKSELDİ
İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı, son 24 saatte 30 artarak 39 bin 175'e çıktı.
ULUSLARARASI ADALET DİVANI NEDİR?
Uluslararası Adalet Divanı (ICJ), BM'nin devletler arasındaki ihtilaflarda hüküm veren en üst düzey mahkemesi. BM Genel Kuurulu ve Güvenlik Konseyi'nin dokuz yıllık görev süreleri için seçtiği 15 yargıçtan oluşan ICJ'ye devletler başvuru yapabiliyor. Mahkemenin yetkilerinden biri 1948 Soykırım Sözleşmesi'nden doğan ihtilaflarda hüküm vermek.
Güney Afrika tarafından 29 Aralık’ta açılan bu davada, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki eylemlerinin "soykırım niteliğinde" olduğu vurgulanmıştı. Dava dilekçesinde, İsrail’in "Gazze'deki Filistinlileri daha geniş bir ulusal, ırksal ve etnik grubun parçası olarak yok etmeye yönelik özel bir niyete" sahip olduğu savunuldu.
İsrail'in, BM Soykırım Sözleşmesi'ni ihlal ettiğini belirten Güney Afrika Cumhuriyeti, İsrail'in Gazze'deki askeri operasyonlarının derhal askıya alınması için, ihtiyati tedbir kararı çıkarılmasını istedi. Güney Afrika Cumhuriyeti, İsrail hükümetinin Gazze’deki uygulamalarını kendi ülkesindeki “apartheid (ırk ayrımcılığı) rejimiyle” kıyaslıyor.
Davada Güney Afrika tarafını daha önce UAD'de çeşitli defalar hakimlik yapan Güney Afrikalı Profesör John Dugard başkanlığındaki hukukçuların, İsrail tarafını ise İngiliz hukukçu Malcolm Shaw temsil ediyor. UAD'deki davaların heyetlerinde, genelde ülkelerin dışişleri veya adalet bakanlıklarından üst düzey yetkililer ve hukukçular da yer alıyor.
İspanya, Kolombiya, Mısır Uluslararası Adalet Divanında İsrail'in soykırımla yargılandığı davaya müdahil olan ülkeler arasında.