SGK’dan para almak için bebeklerin ölümüne yol açan Yenidoğan Çetesi’nin rutin denetimleri atlatarak faaliyetine rahatlıkla devam etmesi tartışılırken muayenehanesinde yaka kartı takmayan bir doktora Sağlık Bakanlığı müfettişlerinin 100 bin liralık ceza vermesi gibi örnekler, sorumlu kurumların yasal kontrol görevine ilişkin soru işaretlerini arttırdı.
SEDA İNCİRKUŞ
Rant uğruna bebekleri ölüme gönderen Yenidoğan Çetesi’ne yönelik Sağlık Bakanlığının ihmalleri tepkilere neden olurken denetim konusundaki ‘sümen altı’ durumları bakanlığı hedef tahtasına koymuştu. Bakanlığın bazı özel muayenehanelere yönelik yüksek para cezaları, sektördeki denetim uygulamalarındaki çelişkiyi gözler önüne serdi. Sağlıkla ilgili olmayan ufak tefek eksiklikler için çok yüksek cezalar ödendiğine isyan eden CHP milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi, “Yaka kartı takmayan diş hekimine 100 bin lira ceza kesiliyor, böyle adalet olur mu?” dedi.
ÇETEYE DENETİM YOK, YAKA KARTI TAKMAYANA CEZA VAR
Türkiye’yi dehşete düşüren ‘Yenidoğan Çetesi’ne yönelik ortaya çıkan ihmaller zinciri tepkilere yol açarken yaka kartı takmadığı gerekçesiyle doktora 100 bin TL ceza verilmesi çelişkili durumu ortaya koydu. CHP’li İlgezdi “Böyle adalet olur mu?” diye sordu.
İstanbul’da bebekleri anlaşmalı özel hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve 21 masum canın ölümüne yol açan Yenidoğan Çetesi, vicdanları sızlatmıştı. Yürütülen soruşturma kapsamında ortaya çıkan ihmaller, sağlık ve adalet alanında yaşanan sıkıntıları gözler önüne sermişti. Çetenin Mayıs 2023’te CİMER’e şikayet edildiği ancak İstanbul Sağlık Müdürlüğü’nün aylarca hastaneler hakkında işlem yapmadığı anlaşılmıştı. Çete çökertildikten 11 ay sonra 17 hastanenin kapısına kilit vurulması bir başka tepki çeken uygulama olmuştu. Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu denetimlerin neden yetersiz kaldığı yönündeki soruya “Çete çok profesyonel” cevabını vermişti
'BÖYLE GİDERSE MUAYENEHANE KALMAYACAK'
Bakanlığı ve il sağlık müdürlüklerini, Diş Hekimleri Odaları ve Türk Diş Hekimleri Birliği ile iş birliğine davet eden İlgezdi, şu açıklamayı yaptı:
“İl sağlık müdürlüklerince kesilen cezalar yasanın özüne de uymamakta. Kanunda açıkça ceza kesilmesi için ‘hastaya müdahale esaslarına uyulmaması’ şartı aranıyor. Hasta sağlığını ve güvenliğini tehlikeye atmayan gerekçelerle bir diş hekiminin birkaç ayda yapacağı ciro, tek ceza ile alınıyor. Yaka kartı takmadı diye 100 bin, onam forumundaki eksiklik yüzünden 50 bin, cihaz kabirasyon eksiği nedeniyle 100 bin gibi cezalar hekimleri bıktırdı. Üstelik polikliniklere farklı, muayenehanelere farklı uygulama söz konusu. Poliklinikler önce uyarılırken muayenehanelere doğrudan cezayla gidiliyor. Bakanlık meslek örgütleriyle iletişime geçmediği için yaşanan sıkıntıların farkında bile değil. Böyle giderse yurttaşlarımızın hizmet alacağı muayenehane kalmayacak. Sağlık Bakanlığı, hukuka aykırı bu cezaların önüne geçmeli.”
'CEZA FURYASI BAŞLADI'
KARAR’a konuşan Türk Diş Hekimleri Birliği Genel Başkanı Tarık İşmen, “Özellikle hasta verilerinin girilmesiyle başlayan bir ceza furyası ortaya çıktı. Bu furya, muayenehane şartlarıyla ilgili yaygınlaştırılarak devam ediyor. Cezada adalet gereği önce uyarı yapılmalı.” dedi.
'NE UYARI VAR NE DE GENELGE'
"Yaygın bir şekilde diş hekimlerini yıldırmaya çalışıyorlar.” diyen İşmen, Konuyla ilgili düzenlemenin meslek örgütlerinin görüşü alınmadan hayata geçirildiğini belirterek şöyle devam etti:
“Kanun önerisi görüşülürken Meclis’teydik. AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler’le görüştük. ‘Evet, biraz adaletsiz olmuş’ dedi ama o gece saat 2’de yasalaştı. Son dönemde röntgen için de ceza kesmeye başladılar. Röntgen cihazlarımız zaten Nükleer Denetleme Kurulu tarafından 5 yılda bir denetleniyor, ardından lisans veriliyor. Bu lisansı almazsanız zaten kullanamazsınız. Kalibrasyonunun yaptırılması isteniyor. Böyle bir yetkili kurum yok ki yapılsın.
Ne uyarı var ne de genelge... Kimlik kartı takmayana direkt 100 bin lira ceza uygulanıyor. Diş hekimleri, illegal iş yapılıyormuş gibi sürekli gündemde tutuluyor. ‘Vergi ödemiyorlar’ diye adları geçiyor. Bunu asla kabul etmiyoruz ve protesto ediyoruz.”