Kahramanmaraş'ta depremde 146 kişinin öldüğü davanın duruşmasında sanıklara istenen ceza belli oldu. Sitede 7 yakınını kaybeden avukat Kübra Nur Kırmacı, bilirkişi raporuna dikkat çekti. Kırmacı, "Temelden çatıya kadar her şey tamamen hatalıdır. Burada tek doğru olan kat sayısıdır" dedi.
Kahramanmaraş’ta depremde yıkılarak 146 kişinin hayatını kaybettiği Hamidiye Sitesi’yle ilgili 1’i tutuklu 7 kişi hakkında ‘Bilinçli taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma’ suçundan 22 yıl 6’şar ay hapis istemiyle iddianame düzenledi. Sitede 7 yakınını kaybeden avukat Kübra Nur Kırmacı, bilirkişi raporunda projenin tamamen hatalı olduğu ve belediyenin projeyi onaylamayıp revize etmesi gerektiğini belirterek, “Ancak bunun revize edilmemesinin en büyük sebebi de bu binanın müteahhidi o dönemin fen işleri müdürüdür. Yani kuzuyu kurda emanet etmişler” dedi.
Kentteki 6 Şubat depremlerinde Hamidiye Sitesi A Blok’ta 73, C Blokt'a ise 73 olmak üzere toplam 146 kişinin hayatını kaybettiği sitenin kaçan müteahhidi Ahmet Kara, 16 Şubat’ta İstanbul’da yakalanarak tutuklandı. Olayla ilgili soruşturma başlatan Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı, tüm delil, belge, proje, fotoğraf ve görüntüleri nihai bilirkişi raporu için Konya Teknik Üniversitesi’ne gönderdi.
5 kişilik bilirkişinin yaptığı incelemelerin sonunda hazırladığı raporda Kahramanmaraş Belediyesi asli kusurlu gösterildi. Depremin meydana geldiği 11 ilde yıkılan binalar için hazırlanan bilirkişi raporlarında belediyenin asli kusurlu olarak gösterildiği ilk rapor olma özelliği de taşıyan rapora göre, ruhsatı 1998’de alınan yapının, değil 1998 yönetmeliği, 1975 yönetmeliğine dahi uygun olmadığı, yapının statik projesinde çok hata olduğu ve bu haliyle projenin revize edilmesi gerektiği belirtildi.
'SAKINILMASI GEREKEN UYGULAMALAR TOLERE EDİLEBİLİR HATALARIN ÇOK ÜZERİNDE'
Zemin etüdünün dahi yapılmadığı belirtilen 34 sayfalık raporda şöyle denildi:
“Deprem sırasında yapıda meydana gelen toptan göçmenin ana nedeni ise hazırlanan ve onaylanan taşıyıcı sistem betonarme projesinin gerek 1975 ve gerekse 1998 deprem yönetmelikleri normlarına uygun olarak tasarlanmamış olması, ilgili mercilerce bu hatalı projenin onaylanmış olması ve söz konusu hatalı hazırlanan projenin yerinde sorgulanmadan uygulanmasıdır. Projede yönetmelik normlarının dışında olan sakınılması gereken uygulamalar tolere edilebilir hataların çok üzerindedir. Deprem nedeniyle yıkılan binanın projelendirme, yapım ve iş bitimi aşamalarındaki mevcut durumuna göre yapım sorumlusu müteahhit kooperatif yönetimi, statik proje müellifi, statik fenni mesul ve belediye yapı kontrol birimi asli kuruludur.”
Raporun dosyaya girmesinin ardından soruşturma savcısı, sitenin müteahhidi ve o dönem Kahramanmaraş Belediyesi Fen İşleri Müdürü olan tutuklu Ahmet Kara, Ahmet Kara’nın kardeşi Hamidiye Konut Yapı Kooperatifi Başkanı Ali Kara (58) ve Yönetim Kurulu Üyeleri Talat Özdemir (64), Cahit Küçükönder (64), Oğuz Yenipınar (57), Cengiz Yürürdurmaz (54) ve Selahattin Solacak (65) hakkında ‘Bilinçli taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma’ suçundan 22 yıl 6’şar ay hapis istemiyle iddianame düzenledi. İddianame, Kahramanmaraş 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
'TEMELDEN ÇATIYA KADAR HER ŞEY HATALI, TEK DOĞRU OLAN KAT SAYISI'
Hamidiye Sitesi’nde halası, amcası ve kuzenleri olmak üzere 7 yakınını kaybeden avukat Kübra Nur Kırmacı, bilirkişi raporuna göre 7 kişinin olası kastla yargılanması gerektiğini söyledi. Projenin tamamen hatalı olduğunu ve bu nedenle belediyenin projeyi onaylamak yerine iade etmesi gerektiğini ancak müteahhidin o dönem Kahramanmaraş Belediyesi Fen İşleri Müdürü olması nedeniyle iade edilmediğini ifade eden Kırmacı, şunları söyledi:
“146 kişinin hayatını kaybettiği Hamidiye Siteleri’nde temelden çatıya kadar her şey tamamen hatalıdır. Burada tek doğru olan kat sayısıdır. Bilirkişi raporunda açıkça bu binanın kolonlarının yetersiz olduğu, etriye aralıklarının düzensiz olduğu, zemin etüdünün yapılmadığı ve binada perde duvarı olmadığı açıkça belirtilmiştir. Bu bina yine raporda da açıkça belirtildiği üzere 1975 ve 1998 yönetmeliklerine de açıkça aykırıdır. Burada diğer önemli husus ise raporda şu husus vurgulanmıştır. Burada bu büyük hataların revize edilmesi yani bu projenin onaylanmayıp revize edilmesi gerektiği açıkça vurgulanmıştır. Ancak bunun revize edilmemesinin en büyük sebebi de bu binanın müteahhidi dönemin fen işleri müdürüdür. Yani kuzuyu kurda emanet etmişlerdir. İddianame her ne kadar bilinçli taksirden düzenlenmiş ise de burada bu kadar bariz hataların olduğu bu dosyada hiç şüphesiz olası kasla yargılanması gerekmektedir sanıkların. Biz de yargılama sürecinde sanıkların olası kastla yargılanması için bütün hukuki mücadelemizi vereceğiz. Bilirkişi raporuna baktığımızda sanıklar hiç şüphesiz bu binayı yaparken ‘Olursa olsun’ mantığıyla hareket ederek bu bina inşa edilmiştir. Bu sebepten dolayı da olası kasttan yargılanmaları gerekmektedir.”